Cumhuriyet eski savcısı Gültekin
Avcı, kozmik odaların açılması gerektiğini söyledi. Avcı'ya göre, suikastlerin askeri istihbarat yelpazesinden incelenmesi gerekiyor
Yargı, suikastlerin,
faili meçhullerin ve
şüpheli kazaların yaşandığı, tarihe karanlık yıl olarak geçen 1993'ün kapağını açtı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a yönelik suikast ve ölümüyle ilgili ailesinin 'zehirlendi' açıklaması,
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref
Bitlis'in hayatını kaybettiği
uçak kazasını inceleyen bilirkişi heyetinin yıllar sonra 'sabotajdı' tespitinin ortaya çıkması,
emekli Albay Arif Doğan'ın
JİTEM itiraflarının ardından karanlık dosyalar raflardan indirildi. Merhum Özal'ın ve Orgeneral Bitlis'in ölümüyle ilgili yeniden
soruşturma açıldı. Uğur
Mumcu ve Bahriye
Üçok suikastleri de aynı dönemin çözüm bekleyen olayları.
ASKERİ BÜROKRASİYE GİRİLMELİ
Yıllar sonra açılan soruşturmaları değerlendiren Cumhuriyet eski
Savcısı
Gültekin Avcı,
Jandarma Genel Komutanlığı'nı adres gösterdi. Soruşturmalar için savcılara çağrıda bulunan Avcı, komutanlığın kozmik odasına girilmesi gerektiğini söyledi. Avcı "Askeri istihbarat yelpazesinden bu olayların suikastların incelenmesi lazım. Jandarma Genel Komutanlığı'nın arşivlerinin incelenmesi gerekli. Bunun için en önemli yol alınabilecek mecralar askeri
bürokrasi içerisindeki mecralar" diye konuştu. Bu döneme ilişkin uyarılar yapan Avcı "Bazı kişilerin konuşmasını engellemek için tehditler veya nokta atışlı suikastlar sözkonusu olabilir" dedi.
KOMAN VE AĞAR KONUŞMALI
JİTEM'in hala ordu içinde faal bir yapıda olduğunu anlatan Avcı "Eskisi kadar organize olmasa bile Jandarma
İstihbarat Gruplar Komutanlığı'nda hala var" diye konuştu. Jandarma Genel Komutanlığı da yapan
Teoman Koman ile Mehmet Ağar'ın konuşmaları halinde JİTEM hakkında detaylı bilgilerin öğrenilebileceğini anlatan Avcı "Bu kişiler konuşmuyor. Bu kişiler konuşmasa bile savcılar Jandarma Genel Komutanlığı ve
Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde çalışırlarsa birçok olay üzerindeki sır perdeleri kalkar. Layıkıyla bunlar incelense ne Özal suikastinde şaibe
bulutu kalır ne Bitlis'in ölümünde ne de Ersever suikastinde şaibe kalır. Yeşil'inde kimler tarafından nasıl kullanıldığı hangi komutanların bilgisi olduğu anlaşılır" dedi.
HASSAS OLANLARA GÖREV DÜŞÜYOR
Emekli Savcı Gültekin Avcı, askeri bürokrasi içerisinde Özal'ın ölümü ile ilgili bilgi sahibi olanların bu süreçte bilgi sızdırabileceğini söyledi.
Balyoz, Islak İmza soruşturmasını örnek veren Avcı, askeri bürokrasi içinde demokratik hassasiyeti sahip kişilerin Özal'ın ölümüyle ilgili de
gizli belgeler sızdırabileceğini belirtti. Avcı "Çünkü çok ciddi bir soruşturma var artık. Hiç beklenmedik belgeler ortaya çıkabilir, bu şaşırtıcı olmaz" dedi.
ERGENEKON YENİ BİR ANLAYIŞ BAŞLATTI
Merhum
Turgut Özal ve Cem Ersever'in ölümlerinin 'derin' olduğunu belirten Avcı "Dönemin savcıları söz konusu ölümlerin üzerine gitmemişlerdir ya da gidememişlerdir. Kaldı ki savcıların bu zamana kadar bu derinliklerden bağımsız yetkilerini kullanma dönemi yeni başladı.
Ergenekon soruşturmasıyla birlikte savcılıkta Türk
adaletinde yeni bir dönem başladı. Bundan sonrası için umut var" ifadelerini kullandı.
Çiller dönemi iyi araştırılmalı
Eski
bakan Fikri Sağlar, 1993'ün derin güçlerin ortaya çıktığı bir dönem olduğunu ve iyi irdelenmesi gerektiğini söyledi. Sağlar "
Susurluk yapısının ön hazırlığının yapıldığı bir dönem.
Tansu Çiller'le başlayan, Mehmet Ağar'ın Emniyet Müdürü olduğu, Korkut Eken'in işbaşında bulunduğu bir dönem. Ondan sonra da Türkiye'de faili meçhul cinayetlerin işlenmeye başlandığı bir dönemin başlangıcı olarak görebiliriz bunu. Buranın çok irdelenmesi gerekiyor" dedi. Sağlar eski DEP milletvekili Mehmet Sincar dosyasının açılıp
Hizbullah il
e devlet arasındaki bağların ortaya çıkartılmasının Türk demokrasisinin alacağı yol bakımdan önemli olduğunu söyledi. Savcıların girişimlerini çok önemli bulduğunu söyleyen Sağlar "Bitlis ve Özal'ın ölümlerinin soruşturulması çok önemli bir adım. Bu adımın devam etmesi gerekiyor" dedi.
Basra harap olduktan sonra
Emekli Askeri
Hakim Faik Tarımcıoğlu Arapça bir sözü anımsatarak gecikmiş adaletin adalet olmayacağını söyledi. Tarımcıoğlu "Basra harap olduktan sonra. 17 sene sonra mı savcılar harekete geçer? Bu devletin nasıl işlediğini gösterir. Bu işe DGM el attı derhal kapattı. Bu soruların cevabı olmadan da bu savcıların sağlıklı sonuca gideceğinden emin değilim" diye konuştu. Dönem dönem JİTEM'in mahkemelere
baskı yaptığını doğrulayan Tarımcıoğlu "JİTEM'in yargıya baskısı elbette oldu. Bunu bana sormanıza bile gerek yok. Öyle bir atmosfer oluşturuldu ki, her kamu görevlisini etkiledi" dedi.