Arama sırasında
Polis bina dışında bekledi. Özel yetkili 5 savcı ile yanlarındaki 5 katip
mahkeme kararını gösterdi. Ancak görevliler savcılara sadece gözaltına alınan
Albay E.Y.B ve
Binbaşı İ.G.'nin odasını arayabileceklerini söylediler
Savcılar mahkemenin verdiği
arama kararının bütün delillerin toplanması amacıyla verilmiş genel
arama kararı olduğunu belirtip, subayların yaptığı çalışmalarla ilgili belgelerin arşivlendiği bölümde de arama yapmak istedi.
Ancak iddialara göre tam burada bir
kriz yaşandı. Askeri
personelin direniş gösterdi, savcılara arama yaptırmadı. Kriz gece saat iki buçuğa kadar sürdü.
Savcılar arama yaptırılmaması üzerine durumu arama kararını veren hakime bildirdiler. Ardından da
Hakim,
Seferberlik Tetkik Kurulu binasına geldi. Ancak
askeri personel hakime de direndi ve evrak bölümlerini arattırmadı.
Hakimin arama yapılması konusundaki ısrarı sabaha kadar sürdü. Sonuç alınmayınca da saatler 6'yı gösterdiğinde, arattırılmayan ve önemli delillerin olduğu düşünülen bütün bölümlerin kapı ve pencereleri mühürlendi.
İddialar bununla da sınırlı değil. Özel yetkili savcıların seferberlik tetkik kurulu binasına yaptığı
operasyon,
Genelkurmay'dan yakın takip ediliyordu. Hatta Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güler'in hakimle görüştüğü ve arattırılmayan evrak bölümleri için ricada bulunduğu ileri sürülüyor.
Bugünkü
Başbakan Erdoğan
Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ zirvesinde de bu olay muhakkak gündeme gelmiştir.
ZİHİNLERDE TEREDDÜT BIRAKILMAMALI
En güzide, gözbebeğimiz gibi hassas kurumumuz hakkında milletimizin kafasında tereddüt, şüphe bırakmamak gerekiyor. Açılması istenen yerler açılsa ne çıkabilir ki... Savcının, hakimin açılmasını istediği kapılar açılmıyor şeklinde medyaya yansıyan haberler, zihinlerde "acaba ne gizleniyor ki" sorularını da arttırıyor.
OYSA İDDİALAR VAHİM
Dün Savcıları harekete geçiren iddialar ise oldukça vahim. Teknik incelemelerde
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve bazı
kabine üyelerine ilişkin önemli kayıtlar çıktığı söyleniyor. Mahkeme kararı
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesinde tanımlı "
terör ve devletin güvenliğine karşı" işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili özel yetkili savcının talebiyle alındı. Savcı ve hakimlerin ısrarı ise "delillerin yok edileceği şüphesi"
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK
Şu anda üç ihtimal var.
Birinci ihtimal; Arama kararı veren hakim bu kararından vazgeçecek. Böylece
Yargı baskı yapılıyor tezi doğrulanmış olacak ve
Türkiye demokrasisi bir yara daha alacak. İkinci İhtimal ise yargı kararına rağmen
karargahtakiler odalardaki mühürleri sökecek ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar. Bu durum ortaya yeni bir hukuksuzluğu ortaya çıkartacak. Üçüncü bir ihtimal daha var. O da herkes gibi karargahtakiler de yargı kararına saygılı olacak ve gerekli arama yapılacak.