İddiaya göre
KCK'nın sözde mahkemelerinden geçenler arasında 20 siyasetçi 35
dernek ve
vakıf yöneticisi de bulunuyor. Bu yargılamalar sonucu hüküm verilenler hatta
infaz edilenler var.
Operasyonlarla iyice deşifre olan örgütün yargı yapılanması devrim ve
halk mahkemelerinden oluşuyor. Hatta milletvekilleri bile bu yapılanmanın içinde. Öyle ki iddiaya göre KCK operasyonlarına şiddetle karşı çıkan bir milletvekili,
Geçitli ile
Aksu köylüleri arasında
Nisan ayında yaşanan bir anlaşmazlık ile ilgili Hakkari'de kurulan sözde mahkemede görev aldı.
Bir başka somut örnek ise bir ilçe
Cumhuriyet Savcılığı'nda görev yapan ve KCK kapsamında tutuklanan Yazı İşleri Müdürü E.A. İddiaya göre E.A isimli KCK tutuklusu savcılığa başvuranları KCK'ya yönlendiriyordu ve bu yönlendirmeler yasal dinlemeye takıldı.
KCK'nın sözde hukuku parayla çalışıyor. Husumet davaları için örgüte ödenen bedel 1500 lira. Eğer alacak verecek davası ise kazanan taraf paranın yüzde 20'sini KCK'ya vermek zorunda bırakılıyor. Kato Dağı'nda kurulan temyiz mahkemesine gitmenin bedeli ise normalin üç katı.
Son operasyonlarla birlikte KCK'nın yargı yapılanmasının da büyük yara aldığı belirtiliyor.