KCK tarafından yapılan açıklamada, AP’nin Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleştirilmesi diye bir sorunu olmadığını belirterek, AKP’den çözüm konusunda beklenti içerisinde olmanın gaflet olacağını belirtti. KCK, “1 Haziran 2004 devrimci hamlesi ruhuyla süreci karşılayıp; Halkımızın özgürlüğüyle birlikte, kendi demokratik özerk sistemimizi yükselteceğimiz mücadeleyle inşa etmekten başka seçenek yoktur.” dedi.
Örgütün yayın organlarından Fırat Haber Ajansı’nda yer alan açıklamada, “AKP’nin demagoji, yalan ve her türlü savaş hazırlıklarına karşı, hareket ve halk olarak sessiz kalmayacağımız kesindir. 1 Haziran 2004 devrimci hamlesi ruhuyla süreci karşılayıp; halkımızın özgürlüğüyle birlikte, kendi demokratik özerk sistemimizi yükselteceğimiz mücadeleyle inşa etmekten başka seçenek yoktur. Bunun için Türkiye'deki tüm devrimci – sosyalist demokratik güçleri, Alevileri, emekçileri, gençleri ve tüm ezilenleri, özgürlük mücadelesiyle omuz omuza mücadeleyi yükseltmeye çağıyoruz.” denildi.
Açıklamada, “AKP devleti, sadece 5 yıllık ateşkes sürecine özel savaş politikalarıyla karşılık vermekle yetinmemiş, Reber Apo’nun 2009 yılında Türkiye'ye gönderdiği barış guruplarına karşı da, aynı tutumu sergilemiştir. 2010 yılında tekrar uyguladığımız ateşkes ve Oslo süreci görüşmelerine de savaşı başlatarak karşılık vermiştir.” ifadeleri yer aldı.
'AKP KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEK YERİNE PKK’NIN ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYOR'
Abdullah Öcalan’ın devletle yaptığı görüşmeler ve geliştirdiği diyalog sonucunda, 2013 yılı Nevroz’unda tarihi bir adım atarak ateşkes kararının alındığı belirtilen açıklamada, “Buna karşılık AKP’yle çözüm için görüşme ve müzakerenin sürdürülmesi gerektiğini belirtmiştir. Ne var ki, hareket olarak benzeri olmayan bir şekilde gösterdiğimiz fedakarlık ve tek taraflı attığımız adımlar karşılık bulmamıştır. Sürece, sürekli oyalama ve taktiksel düzeyde yaklaşılmış, Kürt sorununu çözmek yerine, PKK’nin çözülmesini hedeflenmiştir. AKP, kamuoyunda sorunu çözecekmiş gibi bir algı yaratarak, kitleleri hile ve yalana dayalı geliştirdiği propagandayla gerçekle alakası olmayan bir beklenti içine koymaya çalışmıştır. AKP’nin demagoji, yalan ve her türlü savaş hazırlıklarına karşı, hareket ve halk olarak sesiz kalmayacağımız kesindir. 1 Haziran 2004 devrimci hamlesi ruhuyla süreci karşılayıp; halkımızın özgürlüğüyle birlikte, kendi demokratik özerk sistemimizi yükselteceğimiz mücadeleyle inşa etmekten başka seçenek yoktur. Bunun için Türkiye'deki tüm devrimci – sosyalist demokratik güçleri, Alevileri, emekçileri, gençleri ve tüm ezilenleri, özgürlük mücadelesiyle omuz omuza mücadeleyi yükseltmeye çağıyoruz.” denildi.
CİHAN