KKTC'ye doğrudan uçuş müjdesi

Erdoğan ile Blair Esenboğa Havaalanı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

KKTC'ye doğrudan uçuş müjdesi

Erdoğan'la görüşen Blair'den jest: KKTC'ye doğrudan uçuşları başlatabiliriz İngiltere Başbakanı Tony Blair, hukuken bir engel olmadığı takdirde İngiltere'nin KKTC'ye doğrudan uçuşları başlatabileceğini, konunun incelendiğini, ancak şu aşamada bir söz veremeyeceğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Esenboğa havaalanında ortak basın toplantısı düzenleyen Blair, Türkiye'nin AB üyeliğini başından beri desteklediklerini hatırlatarak, son dönemdeki zorluklar ve 8 müzakere başlığının askıya alınmasına rağmen sürecin devam etmesinin önemli olduğunu kaydetti. Blair, konukseverliği nedeniyle Başbakan Erdoğan'a teşekkür ederek, dün çok yoğun geçen gününün adından kendisiyle görüşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başbakan Erdoğan ile geçen zaman süresince iyi birer dost olduklarını söyleyen Blair, Erdoğan'a liderlik özelliklerinden dolayı takdirlerini iletmek istediğini, çünkü son dönemde Türkiye'de önemli değişiklikler olduğunu bildirdi. Türkiye'nin AB üyeliğini başından beri güçlü bir şekilde desteklediklerini belirten Blair, son birkaç ayda bazı zorlukların söz konusu olduğunu, ama yine de ileriye doğru gidilebilecek bir yolun mevcut olduğunu düşündüğünü bildirdi. Blair, "Ek Protokol'ün gerektirdiği yükümlüklerin Türkiye tarafından yerine getirilmesinin önemli olduğunu, ancak aynı zamanda AB'nin de taahhütlerini yerine getirmesinin gerektiğini" söyleyerek, AB'nin taahhütleri ile KKTC üzerindeki izolasyonların sona erdirilmesi, doğrudan ticaretin yapılabilmesi, kısıtlamaların kaldırılmasını kast ettiğini belirtti. Blair, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için BM sürecinin yeniden canlandırılmasının önemine de işaret eti. GERİYE KALAN 27 FASIL ÖNEMLİ GÖSTERGE Konuk Başbakan Blair, AB'nin 8 başlıkta müzakereleri askıya aldığını hatırlatarak, bununla birlikte geriye 27 faslın daha kaldığını göstermesinin önemli olduğunu kaydetti. Blair, bu fasılların bazılarının Finlandiya'nın AB dönem başkanlığı sırasında açılabilmesinin önemli olduğuna da işaret eti. Enerji ve çabalarını Türkiye için harcıyor olmalarının sebebinin sadece AB'nin Türkiye için önemli olması değil, aynı zamanda Avrupa'nın geleceği için de Türkiye'nin çok önemli olması olduğunu belirten Blair, Türkiye'nin güçlü ekonomisi ile giderek büyüyen bir ülke olduğunu vurguladı. Esenboğa havaalanına gelirken altyapı çalışmalarının halen devam ettiğini gözlemlediğini söyleyen Blair, bunun Türkiye'nin büyümesinin güzel bir örneği olduğunu kaydetti. Blair, Türkiye'nin stratejik açıdan önemli konumuna da dikkati çekerek, Türkiye'nin Orta Doğu ile Avrupa arasında bulunmasının, AB için önemli olduğunu bildirdi. Orta Doğu konusunda Erdoğan'ın liderliğinden övgüyle bahseden Blair, sorunların çözümü için Erdoğan'ın da çaba gösterdiğini hatırlattı. Blair, Türkiye'nin Orta Doğu ülkeleri ile olan ilişkilerinin ve bölgedeki rolünün sadece ekonomik değil siyasi açıdan önemini de bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa için bu açılardan önemli olduğunu belirtti. Üyelik sürecinde bazı zorluklar olabileceğini, tarihe bakıldığında bunu en iyi bilebilecek ülkelerden birinin İngiltere olduğunu ifade eden Blair, üyelik sürecinde kendilerinin de bazı zorluklarla karşılaştıklarını, ama yine de çabalarını sürdürdüklerini bildirdi. Blair, bu zorluklara rağmen üyeliğin kendileri için de çok önemli olduğunu söyleyerek, zorlukları aşmak için daha çok çalışmak gerektiğini ve bunu da sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın geleceği için de yapmak gerektiğini kaydetti. Kıbrıs Rum kesimi ile Almanya'nın doğrudan ticaretin KKTC'deki Mağusa limanından değil, güneydeki Limasol'dan yapılması konusunda anlaşmaya vardıkları yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Blair, doğrudan ticaret tüzüğünün içeriği ve detayları hakkında geçmişte zaten mutabık kalındığını, şimdi daha ileri gidilebilmesi için siyasi iradeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Blair, izolasyonların sona erdirilmesinin herkesin görmek istediği bir şey olduğunu ileri sürerek, "süreç ileri götürülebilirse örneğin İngiltere gibi ülkelerden KKTC'ye doğrudan uçuşların söz konusu olabileceğini" bildirdi. Blair, doğrudan ticaret tüzüğü ile Ek Protokol'ün gereklerinin birlikte yerine getirilmesi gerektiğini söyleyerek, böylelikle Türkiye ve AB'nin birbirlerine üyelik taahhütlerini göstermiş olacağını kaydetti. "KIBRIS ÖNERİNİZ AB'DE OLUMLU ATMOSFER YARATTI" Tony Blair, AB'nin 8 başlığı askıya alma kararını haksız bulup bulmadığının sorulması üzerine de İngiltere olarak Türkiye'nin üyeliğini her zaman desteklediklerini, ancak şu anda yapılması gerekenin geleceğe odaklanmak olduğunu, çünkü kararın verilmiş olduğunu bildirdi. 8 fasıl askıya alınsa bile geride 27 fasıl daha olduğunu belirten Blair, AB'den gelen en önemli sinyallerden birinin, bunların açılmasının sadece teknik bir konu olmadığı ve hızlı bir şekilde müzakerelerin başlatılabileceğini söylemek olduğunu bildirdi. "Buradaki dinamiği değiştirmek lazım" diyen Blair, yapılması gerekenin son aylarda olumsuz seyreden bu dinamiği değiştirmek olduğunu kaydetti. Türkiye'nin sürece yönelik son açılımlarının AB zirvesinde olumlu bir atmosfer yarattığını ifade eden Blair, çünkü insanların sadece Türkiye'nin değil AB'nin de yükümlülüklerini yerine getirmesinin önemli olduğunu anlamakta olduğunu belirtti. DOĞRUDAN UÇUŞLAR Konuk başbakan, KKTC ile İngiltere arasında doğrudan uçuşların başlaması konusundaki soruya karşılık da bunu yapmak isteyeceğini, ancak sorunun uluslararası anlaşmalar çerçevesinde hukuki olarak bunun yapılıp yapılamayacağı olduğunu bildirdi. Bunu incelemekte olduklarını belirten Blair, "Hukuken mümkün olması durumunda bunu yapmak isteyeceğini, ancak şu anda somut bir taahhüt ya da söz veremeyeceğini" ifade etti. Blair, çünkü belki kendisine verilecek hukuki tavsiyenin farklı yönde olabileceğini belirtti. Blair, Türkiye'nin AB'ye, yaptığı açılım gibi AB'nin de Türkiye'ye kendini açması gerektiğini ve bunların aynı anda olması gerektiğini söyleyerek, bu durumda farklı bir atmosfer oluşturabileceklerini bildirdi. KIBRIS ÖNERİSİ Türkiye'nin son Kıbrıs önerilerini nasıl bulduğunun sorulması üzerine de Blair, kendilerinin geçmişte Annan planı ve BM çözümünü desteklediklerini, ancak gerekli mutabakat çıkmadığı için bunun mümkün olmadığını ifade etti. BM'nin yeni genel sekreteri ile artık bu süreci tekrar harekete geçirmek gerektiğini söyleyen Blair, çünkü Kıbrıs sorununa çözüm bulunursa her şeyin daha kolaylaşacağını kaydetti. Blair, "BM bunun için en doğru yer" diyerek, Türkiye'nin önerilerini zaten desteklediklerini, ancak artık nasıl ilerleme kaydedileceğine bakmak gerektiğini bildirdi. Tony Blair, İngiltere'nin geçmişte Kıbrıs Rum kesiminin AB üyeliğini desteklediğini belirterek, o tarihte birleşmenin Kıbrıs Rum kesiminin üyeliği için ön şart olamayacağını söylediklerini de anımsattı. Blair, bunu (sadece Türkiye'nin tarafını tutuyorsunuz) dediklerinde hatırlattığını söyleyerek, bugün Kıbrıs Rum kesiminin de adil ve makul bir yaklaşım içinde olması gerektiğini belirtti. ERDOĞAN: ''IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ, TÜRKİYE OLARAK ŞİDDETLE SAVUNUYORUZ" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Irak'ın toprak bütünlüğünü, Türkiye olarak şiddetle savunduklarını, İran, Suriye ve komşu ülkelerin de aynı düşüncede olduklarını belirterek, ''Irak'ta parçalanmayı savunanlar varsa, onlar geleceği göremeyenlerdir diye düşünüyorum'' dedi. Erdoğan, İngiltere Başbakanı Tony Blair ile Esenboğa Havalimanında düzenlediği ortak basın toplantısında, Kıbrıs, Avrupa Birliği (AB) ve Orta Doğu konularındaki görüşlerini açıkladı, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İSRAİL-FİLİSTİN SORUNU Bir gazetecinin İsrail- Filistin sorununa ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: ''Filistin' ile ilgili özellikle söyleyeceklerim şunlar; Durup dururken, durumdan vazife çıkarmak gibi bir tabir vardır. Bizler durumdan vazife çıkarmıyoruz. Ama önce Filistin'de iç barışı temin etmek şart, son zamanlardaki olumsuz gelişmeleri gidermek şart. Tarafların bizlere, yani 3. ülkelere güvenmesi, inanması da şart. Eğer, böyle bir inanç, yetkilendirme olursa, o zaman inanıyorum ki bizler çok daha faydalı olacak bir sürece girmiş oluruz. Böyle bir şey olması halinde, bizler muhakkak devreye gireriz.'' BARIŞIN TESİSİNE KATKI Bu konuları, Başbakan Tony Blair ile de görüştüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu konuda ne gerekiyorsa, bizler, Türkiye olarak yaparız. İsrail tarafıyla da rahatlıkla görüşürüz, aynı şekilde Filistin tarafıyla da görüşürüz. Bizler, gitmemiz gerekirse gider görüşürüz, özel temsilcilerimize, daha önce olduğu gibi Dışişleri Bakanımıza ziyaret yaptırtırız. Yeter ki bu bölgede barışın tesisine ufak bir katkıda bulunalım. Bugüne kadar biz bunları yaptık bundan sonra da yaparız. Ve bunun bizim için bir sorumluluk olduğuna inanıyorum.'' FİLİSTİN'E, EKONOMİK YAPTIRIMLAR Filistin sorununa ilişkin başka bir soru üzerine de Erdoğan, Filistin olayının iç ve dış olarak iki yönünün bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birincisi seçimlerle başlayan bir süreç, sürece özellikle Filistin dışındaki dünyanın bakışı çok önemli idi. Buradan çıkan neticeye tabi olumlu yaklaşımlardaki sıkıntılar maalesef bu süreci sıkıntıya sokmuştur. Ekonomik yaptırımlar, bize göre doğru olmamıştır. Zira, sandıktan çıkan bu neticeye eğer Filistin dışındaki dünya böyle bir ekonomik yaptırımla değil de sürece aynı şekilde desteğini vermiş olsaydı, bugün Filistin'de demokratikleşme süreci çok daha iyi bir konuma gelecek. Şu anda yaşadıklarımızı yaşamayacaktık. Fakat içerde şu anda bir sıkıntı var. Bu sıkıntı devam ederken seyirci kalamayız. Bu, insani noktada bizi sorumluluğa itiyor, bulunduğumuz siyasi noktadaki görevlerimiz itibariyle de bizi sorumluluğa itiyor.'' İngiltere ve Türkiye olarak bu bölgede ne yapılabileceği sorusuna cevap aradıklarını kaydeden Erdoğan, içerde ve dışarda ekonomik yaptırımların süratle kaldırılması gerektiğine inandıklarını söyledi. TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin elinden gelen desteği vermeye devam edeceğini ifade ederek, Filistin olayının ikinci yönünü de şöyle değerlendirdi: ''İçerdeki dayanışmayı ki mevcut Başbakan Sayın Haniye bir ara görevden çekilmeyi kabinin içerisinden bir başka arkadaşına bu görevi devretmeyi dahi kabul etmişti. Böyle bir gelişme söz konusu olmuştur, fakat daha sonra süreç farklı bir şekilde değişti. Bu noktada atılacak olan adımlarda ben her iki liderin de buradaki olumlu yaklaşımı, inanıyorum ki İsrail-Filistin arasındaki süreci de olumlu bir şekilde tetikleyecektir. Bu konuda kısa süre içerisinde nasıl 24 saatte bir çok şeyler orada çok farklı değişmişse, 24 saat içerisinde çok şey olumlu istikamette faklı değişebilir diye düşünüyorum.'' Blair'in Mısır, BEA, İsrail ve Filistin ziyaretlerinden sonra kendisinin de daha sonra bu ülkelere yapacağı ziyaretlerle olumlu neticeyi bir an önce yakalayacaklarını temenni eden Başbakan Erdoğan, ''Çünkü, insanlığın ve Orta Doğu'nun buna ihtiyacı var'' dedi. IRAK Irak'a ilişkin bir soruya Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğünü, Türkiye olarak şiddetle savunduklarını belirterek, ''Burada İran, Suriye ve komşu ülkeler aynı düşüncededir. Irak'ın parçalanması, Irak'ı bugünkünden çok daha zor, kötü durumlara düşürür. İnsanlık olarak, dışardan bakarak kan ve ölüm ne zaman duracak diye hep bu soruya cevap ararız. Irak'ta parçalanmayı savunanlar varsa onlar geleceği göremeyenlerdir diye düşünüyorum. Onun için bu çok ciddi bir yanlıştır, bunu asla düşünmek bile istemeyiz'' karşılığını verdi. Erdoğan, Irak'ın, bir bütün olarak geleceğe, bugün neyse, yarın da öyle devam etmesi gerektiği görüşünü dile getirerek, demokratik bir yapı içerisindeki sürece de barış ve dayanışma içerisinde bir an önce kavuşması dileğinde bulunduklarını sözlerine ekledi. BLAIR: "İNGİLTERE İLE TÜRKİYE ORTA DOĞU'DAKİ DURUMU DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYOR" İngiltere Başbakanı Tony Blair, Türkiye'nin Orta Doğu ile ilişkilerinin iyi olduğunu belirterek, İngiltere ve Türkiye'nin bölgedeki durumu değiştirmek için çalıştıklarını söyledi. Ankara'dan ayrılmadan önce Esenboğa havaalanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ortak basın toplantısı yapan Blair, Türkiye'nin Orta Doğu'daki sürece somut katkıları yönündeki beklentilerinin sorulması üzerine, Türkiye'nin yardım edebileceği noktanın Orta Doğu'daki temasları olduğunu belirtti. Blair, "Türkiye'nin Orta Doğu'daki temasları çok iyidir. Sayın Başbakan bu konuda çok aktif bir şekilde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde de kendisiyle temas halinde olmaya devam edeceğiz. Mevcut bağlantılarımızla bu süreci nasıl ileriye götürebiliriz ona bakacağız" diye konuştu. Filistin tarafında ilerleme kaydetmeyi ve İsrail'in de böyle bir ilerlemeyi desteklemesini sağlamayı amaçladıklarını kaydeden Blair, "Son 24 saatteki olaylar ve gelişmelerden de gördüğümüz gibi önümüzdeki birkaç gün ve hafta kritik bir karar verme sürecidir. Dünyanın her yerinde insanların görmek istediği şey budur. Hangi lidere, hangi ülkeden gelirse gelsin dünyada birlikteliği sağlayacak şey nedir diye sorarsanız, İsrail ve Filistin arasındaki sorunun çözülmesine hız kazandırılması olduğunu söylüyor. Gelişmeleri hep birlikte izleyelim" dedi. GAZZE Gazze'deki artan şiddetle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine ise Blair, "Bütün bu olayların olması ilerleme kaydetmemizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ne zaman Filistin tarafında kötüye giden bir durum görürsek ben o zaman çabalarımızı ikiye katlamamız gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. İki devletli çözümün herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir vizyon olacağını ancak ulaşması gittikçe zorlaşan bir vizyon haline geldiğini söyleyen Blair, şunları kaydetti: "Bu nedenle hem İngiltere, hem Türkiye'nin elimizden gelen her şeyi yaparak, oradaki durumu değiştirmek için çalışmamız gerekiyor ve çalışıyoruz. Filistin ve İsrail arasındaki ilişkilerin de bu anlamda gelişmesi gerekiyor. Son 24 saatte olan gelişmelerle ilgili bu ilerlemeyi kaydetmemiz gerekiyor. Çözüme doğru ilerleme hissi yaratamazsak, o zaman geriye doğru gideriz, bu durumda da Filistin halkının çektikleri ve İsrail'in güvenliği ile ilgili sonuçlar çok kötü olur." ORTA DOĞU ZİYARETİ Orta Doğu ziyaretiyle ilgili soru üzerine ise Blair, en önemli şeyin Filistin tarafında işler vaziyette bir yetkinin olması gerektiğini söyledi. Blair, "Destek verebilecek, mali yardım yapılabilecek, Filistin halkının durumunun iyileştirilmesi için iletişim kurulabilecek ve Filistin tarafında yapıları oluşturabilecek bir makama ve yetkili kuruma ihtiyaç var" ifadesini kullandı. Bu şekilde, İsrail'le de konuşarak, ileriye gitme konusunda adımlar atmanın mümkün olabileceğini kaydeden Blair, "Bu ziyaret sonrasında da bu konuda mutabakat sağlayabileceğimizi umuyorum" dedi. Filistin tarafındaki gelişmelerin de bu açıdan önemli olduğuna dikkati çeken Blair, "İsrail açısından ise en önemli şey bu ileriye gidiş yoludur. Filistin tarafında bir yol bulunabildiği takdirde, iki devletli ve kalıcı barışın gerçekleşebilmesi için İsrail'in de gerekli ilerlemeyi sağlamak için hazır olması gerekiyor. Öbür türlü insanlar sürece olan inançlarını kaybediyorlar ve kaybedecekler" diye konuştu. IRAK Blair, gazetecilerin Irak'ın toprak bütünlüğüyle ilgili soruları üzerine, "Irak'ı makul bir şekilde inceleyen hiç kimse Irak'ın toprak bütünlüğünü bölmenin doğru olacağını söyleyemez. Bu Irak için de bölge için de büyük bir hata olur. Bizim de pozisyonumuz zaten bu yönde değil" dedi. Blair, bir başka soru üzerine, Başbakan Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero tarafından başlatılan Medeniyetler İttifakı fikrinin İngiltere'nin vizyonuyla geleceğe yönelik olarak örtüştüğünü belirtti. İngiltere Başbakanı Blair, bütün çabaların, dünyanın pek çok yerinde görülen aşırılıklarla mücadele amacını taşıdığını kaydederek, "Sadece Orta Doğu için söylemiyorum bunu. Kendi ülkelerimizde de aşırılıklar söz konusu. Dolayısıyla farklı dinlerden, farklı geçmişlerden gelen insanların hoşgörü, saygı gibi kavramlar etrafında, dünyaya açık olmak anlayışı içinde bir araya gelmeleri geleceğin kendisidir. Esas gelecek buradadır. İşte bu nedenle Türkiye gibi ülkelere dostluk elimizi uzatmalı ve uzatmaya devam etmeliyiz" dedi. ERDOĞAN: ''KONSEY, ÜLKEMİZE BÜYÜK BİR HAKSIZLIK YAPMIŞTIR'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-AB ilişkilerinin liman açma gibi tali unsurlara indirgendiğini, AB Konseyi kararlarının ilişkilerin ulaştığı boyutla hiçbir şekilde bağdaşmadığını söyledi. Erdoğan, İngiltere Başbakanı Tony Blair ile Esenboğa Havalimanında düzenlediği ortak basın toplantısında, Kıbrıs, Avrupa Birliği (AB) ve Ortadoğu konularındaki görüşlerini açıkladı, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Konuşmasına ''Değerli dostum İngiltere Başbakanı Sayın Blair'' diye başlayan Erdoğan, Blair'in Brüksel'deki AB zirvesinin hemen ardından dün akşam Türkiye'ye geldiğini hatırlattı. Erdoğan, Blair ile AB süreci, Kıbrıs ve Ortadoğu konularında yararlı görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti. Erdoğan, Tony Blair'in Ortadoğu ziyaretinden önce Türkiye'ye uğramasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, ''İngiltere, AB müzakere sürecini -Türkiye noktasından bakarak söylüyorum- başından beri destekledi ve bu süreç içerisinde kendileriyle gayet olumlu görüş alışverişlerimiz oldu. Bu süreçte sürekli yanımızda oldular'' diye konuştu. AB içinde Kıbrıs sorununun kendine özgü inceliklerini ve çözümsüzlüğün hangi taraftan kaynaklandığını en iyi İngiltere'nin anladığını dile getiren Erdoğan, bunu AB içinde sürekli gündeme getirmesinden dolayı İngiltere'ye teşekkür etti. Kıbrıs'a ilişkin gelişmeleri Blair ile NATO zirvesinde ele aldıklarını, daha sonra da telefonda görüştüklerini anlatan Erdoğan, bu konuları yeniden müzakere ettiklerini kaydetti. Türk tarafının Kıbrıs konusunda kararlılığını desteklediklerini belirten Erdoğan, özellikle Davos'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan ile başlayan sürecin anlamlı olduğuna işaret etti. Erdoğan, referandum oylamasının yapıldığı 24-26 Nisanda devam eden sürecin bu delilleri açıkça ortaya koyduğunu anlatarak, Kıbrıs Türkleri üzerindeki haksız kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik girişimlerin kaldırılmasına yönelik aktif girişimlerin engellenmesini üzülerek takip ettiklerini belirtti. Blair ile görüşmelerinde bu hususlara dikkat çektiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Kıbrıs meselesinde durum bu olmasına rağmen, 40 yıllık geçmişe sahip Türkiye-AB ilişkileri ne yazık ki liman açma gibi tali unsurlara indirgenmiştir. Konsey ek protokolün uygulanması konusunda aldığı kararlarla ülkemize büyük bir haksızlık yapmıştır. Bu kararlar, ilişkilerimizin ulaştığı boyutla da hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır. Tabii ki biz reform sürecimizi kendi halkımızın standartlarını yükseltmek için aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu görüşlerimizi sayın meslektaşımla ayrıca görüştüm. Biz diyoruz ki, doğrudan ticaret tüzüğü, Kıbrıs Türk tarafının beklentileri esas alınmak suretiyle ve hiçbir şarta bağlanmadan onaylanıp uygulanmalıdır. Askıya alınmayan müzakere fasıllarının ilerletilmesi konularını görüşme imkanımız oldu. İzolasyonların kaldırılması noktasındaki bugüne kadar söylediğimiz tezimizi yine kendileriyle paylaştım. Ayrıca BM nezdinde kapsamlı çalışmaların yeniden başlatılması sürecinin olabileceğini kendileriyle yine konuşma imkanım oldu. Bu konuda kendilerinin bize verdiği desteği görmekten dolayı teşekkür ettim.'' İNGİLİZ GAZETECİLER PROTOKOL SANDALYELERİNE OTURDU İngiltere Başbakanı Tony Blair ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Esenboğa Havaalanı'nda yapacağı ortak basın toplantısı öncesi İngiliz gazetecilerin protokol için ayrılan sandalyelere oturması salonda kısa bir karışıklığa neden oldu. Dün akşam saatlerinde Ankara'ya gelen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştiren İngiltere Başbakanı Blair sabah saatlerinde Ankara'dan ayrıldı. Blair hareketi öncesi havaalanında Başbakan Erdoğan ile ortak basın toplantısı yaptı. Toplantı başlamadan önce toplantı salonuna gelen basın mensupları salondaki tüm koltukları doldurunca protokol üyeleri oturacak yer bulamadı. İngiliz gazetecilerin protokol için ön sırada ayrılan sandalyelere oturmaları ve sandalyelerden kalkmak istememeleri salonda kısa bir kargaşaya neden oldu. Görevlilerin uyarılarına ve dışarıdan oturmaları için sandalye getirilmesine rağmen yabancı gazeteciler protokol sandalyelerinden kalkmayınca toplantı zamanında başlayamadı. Görevlilerin iknası sonuç vermeyince ön sıraya, İngiliz gazetecilerin oturduğu sandalyelerinin yanına protokol için yeni sandalyeler konuldu. Kısa süreli sandalye krizinin çözümlenmesinin ardından Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İngiliz Bakan ve Ankara Valisi Kemal Önal protokoldeki yerlerini aldı. Toplantı salonunda herkesin yerini almasının ardından Başbakan Erdoğan ve Tony Blair salona girerek konuşmalarına başladı.
<< Önceki Haber KKTC'ye doğrudan uçuş müjdesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER