KPSS'ye asker by-pass'ı

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Bülent Ecevit'in başbakanlığını yaptığı DSP-ANAP-MHP iktidarı döneminde uygulamaya kondu. Amacı kamuya personel alımında partizanlığın önüne geçmekti.

KPSS'ye  asker by-pass'ı

O gün bugündür de ÖSYM denetiminde merkezi sınav yapılıyor. Ama şimdi KPSS'ye takılmadan devlet memuru olmak mümkün. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan uzman erbaşlar (çavuş ve onbaşılar) sınavsız, açıktan atama yoluyla devlet memuru olabilir. Bu yöntemi uygulayanların sayısı son yıllarda müthiş artış gösterdi. Sadece Adalet Bakanlığı, 1 Ocak 2004 ile 8 Ocak 2009 tarihleri arasında 1056 kişi aldı. Hem de ceza ve tutukevlerinde "infaz ve koruma memuru" yapmak üzere... Devlete asker by-pass'ı Süleyman Ü., Mehmet Ö., Er-gün K., Mehmet C... Bu isimlerin ilk bakışta hiçbir anlamı yok. Sıradan isim ve soyadları. Ancak fark ettiğiniz gijbi soyadlarını gizliyoruz. Çünkü birkaç satır aşağıda okuyacağınız üzere bu kişiler devlet memuru. Devletin ceza ve tutukevlerinde güvenliği teslim ettiği "infaz ve koruma" memurları. Sayıları binlerle ifade ediliyor. Bu binlerce ismin yüzlercesi ise TSK'dan ceza ve tutukevlerine geçti. Bu geçişler son dört yılda yüzlerce isme ulaştı. Çünkü uzman er ve erbaşlar, kanunda buldukları bir boşluktan yararlanıp şimdi devlet memuru oluyorlar. Hem de KPSS'ye girmeden, çile çekmeden, yıllarca beklemeden 657'ye tâbi devlet memuru statüsünü kazanıyorlar. İşte KPSS'yi by-pass ederek kısa yoldan devlet memuru olmanın öyküsü... YÜZLERCE KİŞİ GEÇTİ Uzman erbaşlık, profesyonel askerliğe giden yolda bir umuttu. Böylece mecburi askerlik hizmetine gidenler, birkaç aylık eğitimden sonra çatışmaya gönderilmeyecek, onların yerini uzman erbaşlar alacaktı. Bu "uzman'lara aynı zamanda iyi maaş da verilecekti. Devlet uzman erbaşlara verdiği sözü tuttu. Lise mezunu pek çok gencin ulaşmakta zorlanacağı bir maaşla, yeni bir ekmek kapısı açtı. Ancak uzman erbaşlara bu yetmedi. Şimdi pek çok "uzman", kendilerine verilen bir haktan yararlanarak devlet memurluğuna geçiyor, 657'li oluyor. Hem de hiçbir sınava tâbi tutulmadan. Bu yöntemle sadece Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne 1056 kişi geçiş yaptı. Hem de sadece dört yıl içinde, 1 Ocak 2004 ile 8 Ocak 2009 tarihleri arasında. Bu durum Adalet Ba-kanlığı'nın hazırladığı bir raporla ortaya çıktı. TSK'dan Adalet Bakanlığı bünyesine geçenlerin tamamı ceza ve tutukevlerinde "infaz ve koruma memuru" oldu. Uzman erbaş olmak için aranan şartlar karşılanamaz nitelikte değil. İsterseniz tek tek sayalım; Değişmez koşul Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve erkek, en az lise ve dengi okul mezunu olmak. Askerlik hizmetini kuvvet ayrımı gözetmeksizin çavuş, onbaşı ve er olarak herhangi bir sınıfta yapmış veya yapıyor olmak. Müracaat tarihinde 26 yaşından gün almamış olmak gibi koşulları var uzmanlığın. Ama en önemli şartı silah altındayken veya terhisten itibaren üç yıl içinde başvuruda bulunmak. Askeri öğrencilikle ilişiğinizin kesilmemiş olması gerekiyor. Bir de "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde daha önce subay, astsubay, uzman jandarma veya uzman erbaş olarak istihdam edilmemiş olma" şartı var. Belli başlı bu şartları yerine getirebilen herkes "uzman askerlik" için müracaat edebiliyor. Yani ne sınav, ne de yıllar boyu süren bir eğitim almış olmanız gerekiyor. AÇIKTAN ATAMAYLA GEÇİYORLAR TSK'ya bağlı bütün kuvvetler uzman er ve erbaşları bünyesinde barındırıyor. Mesela savaş gemilerinde uzmanların bir kısmı aşçı olarak hizmet veriyor. Bu kadro için orduya alınmış. Uzman erbaşlar, yani onbaşı ve çavuşlar, sözleşmeli personel. İlk başlangıçta en az iki yıl, en fazla beş yıllık sözleşme imzalayarak TSK'ya katılıyorlar. Bu sözleşmeler gerek görülürse bir yıldan az, beş yıldan fazla olmamak üzere tekrar uzatılabiliyor. Görev yaptıkları süre boyunca da Emekli Sandığı'na bağlı oluyorlar. Şimdi ise Sosyal Güvenlik Kurumu'na tâbiler. Uzman erbaşlar arasında çavuşlar 10. derecenin birinci kademesinden, onbaşılar ise 11. derecenin birinci kademesinden başlıyorlar. Alacakları göreve göre de eğitiliyorlar. Mesela uzman komandolar için bu süre beş ay. Zaten her bir uzman erbaş askerlik temel eğitimini daha önce aldığı için eğitim süreleri uzatılmıyor. Ancak zurnanın zırt dediği yer de tam bu noktada. Çünkü uzmanlar iki yıl görev yaptıktan sonra, hiçbir sınava tâbi olmaksızın devlet memurluğuna geçebiliyor. Buna da kamu literatüründe "açıktan atama" adı veriliyor. Uzman erbaşların bundan yararlanması için görevden çekildiğine dair bir dilekçe vermesi gerekiyor. Ardından da diğer kamu kurum ve kuruluşlarından talep gelmesi bekleniyor. Bundan sonrası ise çocuk oyuncağı. Zaten pek çok güvenlik soruşturmasından geçmiş bu kişiler otomatik olarak görev sahalarına giren herhangi bir kadroya tayin ediliyorlar. Bunun için Devlet Personel Başkanlığı'nca 1999 yılında bir tebliğ yayınlanarak düzenleme yapılmış. Bu yöntemle Adalet Bakanlığı'na geçen personelin sayısı binleri bulmuş durumda. Son dört yılda 1056 kişi infaz ve koruma memuru olarak alındı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne. Türkiye'nin dört bir yanındaki cezaevlerinde görev yapıyor bu eski uzman, yeni memurlar. Cezaevlerinin güvenliği polise devredilir, AB normlarına uyum sağlanırken aslında görevli memurlar yine aynı kaynaktan geliyor, TSK menşeli oluyor. AKTÜEL
<< Önceki Haber KPSS'ye asker by-pass'ı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER