Anayasa Mahkemesi, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin ''iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması'' istemiyle açılan
davanın da aralarında bulunduğu
gündem toplantısına başladı.
Anayasa Mahkemesi bugünkü toplantısında ilk olarak çeşitli
mahkemelerden gelen 6 başvurunun ilk incelemesini yapacak. Gündemde, ayrıca
CHP'nin 5761 sayılı Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali istemiyle açılan davanın ilk incelemesi de yer alıyor.
Yüksek Mahkeme heyeti, bu incelemelerin ardından başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin ''iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması'' istemiyle açılan davayı görüşmeye başlayacak.
CHP ve DSP, 5735 sayılı ''
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un birinci ve ikinci maddelerinin iptali veya yok hükmünde olduklarına karar verilmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması'' istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı.
Davayı, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
Anayasa Mahkemesi'nin, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliğiyle ilgili kararını bugün vermesi bekleniyor.
Toplantıda önce
raportör Doç. Dr.
Osman Can'ın raporu okunacak. Ardından üyeler görüşlerini açıklayacak ve
oylamaya geçilecek. Karar, salt çoğunluğun (6) görüşü doğrultusunda çıkacak. CHP, değişikliklerin iptali ve yok sayılması için dava açmıştı. Raportör Osman Can ise hazırladığı raporda davanın reddedilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Yüksek Mahkeme'nin kararı,
AK Parti'ye açılan
kapatma davasını da etkileyecek. Ret durumunda,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın '
düzenleme laikliğe aykırı' tezi zayıflayacak ve AK Parti için kapatma kararı verilmesi güçleşecek.
Davanın reddi dışındaki 'iptal, yok hükmünde sayılması ve yorumlu ret' seçeneklerinin Anayasa'nın 148. maddesine aykırı olduğu belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi'nin 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından esas denetimi içeren bir kararı bulunmuyor. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören referandumun iptali ve yok sayılması davasında
anayasa değişikliklerinde esas denetimi yapamayacağını açıkça kaydetmişti. Gerekçeli kararda, Anayasa'nın 148. maddesinde, anayasa değişikliklerine ilişkin yalnızca şekil denetimi yapılacağı ve bunun sınırları hatırlatıldı. Yüksek Mahkeme'nin vereceği muhtemel kararlar şöyle:
Dava reddedilir: Mahkeme, raportör Osman Can'ın görüşü doğrultusunda, davayı esastan reddeder. Gerekçeli kararında ise, anayasa değişikliklerinin yalnızca şekil yönünden denetlenebileceğini, Meclis'in 10. ve 42. maddede yaptığı değişikliklerin şekil şartlarına uygun olduğunu belirtir.
İptal kararı verilir: Mahkeme, önceki kararlarının aksine değişikliklerin Anayasa'nın değişmez nitelikteki 2. maddeyi dolaylı yoldan değiştirdiği iddiasıyla
iptal kararı verir. Raportör Can, raporunda Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli gerekçelerle şekil görünümü altında esas denetimi yapamayacağını kaydetmişti. Anayasa Mahkemesi, 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden bu yana anayasa değişikliklerinde esas denetimi yapan bir karar vermedi. Böyle bir karar, Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı. Meclis'in yapacağı bütün anayasa değişiklikleri için iptal yolu açılacak.
'Yorumlu ret' kararı verilir:
Başörtüsü yasağına gerekçe yapılan 1991'deki yorumlu ret kararına benzer bir hüküm verilebilir. Ancak başörtüsü değişikliğini geçersiz kılacak bir gerekçeyle yorumlu ret kararının bir çeşit esas denetimi anlamına geleceği, böyle bir hükmün Anayasa'nın 148. maddesine aykırı olduğu ifade ediliyor. Anayasa Mahkemesi, 1991'de YÖK Kanunu'na eklenen "Yürürlükteki
kanunlara aykırı olmamak kaydı ile
yükseköğretim kurumlarında kılık ve
kıyafet serbesttir" ifadesini iptal etmemiş, ancak gerekçeli kararında kanun değişikliğinin başörtüsünü serbest bırakmadığını savunmuştu. Böyle bir karar da Anayasa'ya aykırı. Mahkemenin kanunların esas yönünden incelemesini yaparak yorumlu ret kararı verebileceği, ancak anayasa değişikliğinde şekil denetimi dışında esas denetimi anlamına gelecek yorumlu ret kararı veremeyeceği dile getiriliyor.
Yokluk kararı verilir: CHP'nin başvurusunda talep ettiği şekilde anayasa değişikliğinin yok hükmünde sayılması yönünde bir kararın çıkması zayıf ihtimal olarak görülüyor. Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle ilgili referandumun iptali davasını reddederken, yokluk şartlarını 'parlamento iradesinin olmaması, cumhurbaşkanının yayımlama iradesinin bulunmaması, Resmi Gazete'de yayımlanmaması' olarak sıralamıştı.
Raportör, CHP'nin başvurusunun reddini istemişti
Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'ın raporunda anayasa değişikliğinin ancak şekil yönünden incelenebileceği vurgulanıyor. Anayasa'nın 148. maddesinde bu şartların, '
teklif ve oylama çoğunluğu ve ivedilikle görüşülemeyeceği' hususlarıyla sınırlı tutulduğu kaydediliyor. Anayasa'nın, mahkemeye anayasa değişikliklerini esas yönünden denetim yetkisi vermediği ifade edilen raporda, "10. ve 42. maddelerde yapılan değişiklik, 148. maddenin 2. fıkrasında düzenlenen şekil şartlarına uymaktadır." deniliyor. Raporda, CHP ve DSP'li vekillerin iptal talebinin reddi yönünde karar verilebileceği belirtiliyor.