Afganistan'ın batısındaki
İslam Kale'de Gülsan Şirketler Grubu ait bir projede çalışırken, geçen hafta kimliği belirsiz kişilerce kaçırılan mühendis Gökhan Gül ve şirket personeli Erhan Gündüz'ü taşıyan özel uçağı karşılamak için
Elazığ Havaalanı'na gelen yakınları, araçlarının üzerine
Türk bayrağı astı.
Davullar eşliğinde inen
uçaktan ilk olarak Gülsan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül, ardından da mühendis Gökhan Gül ve şirket personeli Erhan Gündüz indi. Yakınlarının sarılarak kucakladığı Gül ve Gündüz'ü karşılamaya gelen Elazığ
Valisi Muammer Muşmal da ''geçmiş olsun'' dileklerini iletti.
Gül ve Gündüz ile birlikte havaalanının VIP Salonu'na geçen Vali Muşmal, günlerdir heyecanlı ve endişeli bir bekleyiş içerisinde olduklarını belirterek, kaçırılan Türk çalışanların serbest bırakılması için girişimlerde bulunan Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan ve öteki yetkililere teşekkür etti.
Türk çalışanları kendi memleketlerinde görmekten mutluluk duyduklarını ifade eden Muşmal, ''Ben Gül
ailesinin dostu aynı zamanda vali olarak gerçekten çok endişeyle, heyecanla bu günü bekliyordum. Çok
şükür kazasız belasız kardeşlerimizi burada görmenin mutluluk ve heyecanını, sevinci içerisindeyiz. Geçmiş olsun diyoruz. Kendilerine ve en büyük sıkıntısını çeken Şefik Gül ile kardeşi Refik Gül'e gözün aydın diyorum.
Allah tekrarından korusun'' dedi.
Gülsan Şirketler Grubunun
Türkiye Cumhuriyeti adına iş yapan büyük şirketlerden biri olduğunu kaydeden Vali Muşmal, ''İnşallah kendilerini bu tür şeyler yıldırmayacaktır'' diye konuştu.
GÜLSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜL
Kaçırılan Türk çalışanlardan mühendis Gökhan Gül'ün amcası olan Gülsan Şirketler Grubu Şefik Gül ise yaptığı açıklamada, 68 yaşında olduğunu hatırlatarak, yaşanan olaylar sırasında umut edip, çaresiz olmanın ne demek olduğunu anladığını söyledi.
Olaydan hemen sonra Afganistan'a gittiğini ve
kurtarma çalışmaları için yürütülen planın dantel gibi işlendiğini anlatan Gül, ''Maksadımız, herhangi bir çatışmaya polisi sokmamak, siyasi etkinliklerimizle, gayretlerimizle operasyona meydan vermeden çocuklarımızı kurtarmaktı. Bunun için 6 gün havalanında uçak bekledi. Günde bir iki kez Kabil'e veya başka illere uçtuk, gittik, geldik.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Büyükelçi, müsteşar ve ataşemiz önümüze düştü. Kabil'de kabinede görevli bakan, Herat'a özel tim yerleştirerek bize
yardım etti'' dedi.
FİDYE VERİLDİĞİ İDDİALARI YALAN
Şefik Gül, çalışanların serbest bırakılması için fidye verildiğine yönelik basında bazı haberler yer aldığını hatırlatarak, bunların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
''Herhangi bir fidye, böyle bir bedel yoktur. Oradaki başarılı çalışmamız, ilk giden Türk firması olmamız. Karzai'nin seçimlerine kadar yapacağımız işi bitirmeye söz vermiş olmamız, onurlu ve düzenli çalışmamız orada çocuklarımızın hayatının bize bağışlanmasının semeresidir'' diyerek, çalışanları kaçıran kişilerin bir süre sonra pişman olduklarını ve yanlış bir iş yaptıkları inancına vardıklarını dile getirdi.
''Allah kimseyi umutsuz ve çaresiz bırakması'' diyen Gül, Afganistan'da bulunan
Türk vatandaşı İrfan Karasar'ın görüşmelerde büyük yardımları dokunduğunu vurgulayarak, kendisine aile olarak büyük minnet içerisinde olacaklarını kaydetti. Kurtarma çalışmalarında Türk çalışanların kaçırıldığı bölgenin eski valisi olan ve halen Afganistan hükümetinde bakan olan İsmail Han'ın büyük yardımları olduğuna dikkati çeken Gül, söz konusu kişilerin ikili ilişkileri ile olumlu sonuç aldıklarını kaydetti.
Şefik Gül, bir soru üzerine Afganistan'daki çalışmalarının bittiğini dile getirerek, ''Biz bir yanlışlık oldu Gökhan kaçırıldı diye düşünüyoruz. Yani bir
hedef olarak yapıldığına inanmıyoruz. Öyle olsa zaten onlar para almadan da bırakmazlardı. Bir hedef değildi, yanlışlıkla kaçırıldı''
yanıtını verdi.
Çalışanları kimlerin kaçırdığına dair bir soru üzerine olayın arkasında
Usame Bin Ladin grubunun olmadığını belirten Gül, söz konusu kişilerin ''hırsız, çapulcu'' denilebilecek kişiler olduğunu anlattı.
GÖKHAN GÜL VE ERHAN GÜNDÜZ
İnşaat mühendisi Gökhan Gül ise kendileri için dualarını esirgemeyenlere ve bizzat gece yarısı kendilerini kaçıranların elinden alıp getiren İrfan Karasar'a teşekkür etti.
Kendilerini kaçıran kişilerin herhangi bir zorlamada bulunmadığını ifade eden Gökhan Gül, ''Türk olduğumuzu biliyorlardı. Onlar bizi dün gece 23.00-24.00 gibi bıraktılar. Ondan sonra biz büyüklerimizle temasa geçtik onlar da gelip aldılar'' diye konuştu.
6 gün boyunca zaman zaman umutsuzluğa düştüğü anlar olduğunu ifade eden Gökhan Gül, ''Ama sevdiklerimizin duaları hep yanımızdaydı. Memleketimiz aklımızdaydı. Böylece atlattık. Büyük aileyiz. Hepsine teşekkür ediyorum. Ailenin ne kadar değerli olduğunu bir daha anladım'' dedi.
Şirket çalışanı Erhan Gündüz de Gülsan ailesine teşekkürlerini ileterek, serbest bırakılmalarında büyük emeği olanlara şükranlarını sundu.
Türk çalışanların serbest bırakılması için çeşitli girişimlerde bulunduğu bildirilen İrfan Karasar ise nasıl bir işlevi yerine getirdiğine dair soruya ''Bizim de çorbada bir tuzumuz oldu'' şeklinde yanıt verdi.
Açıklamaların ardından Gökhan Gül ve Erhan Gündüz, aileleriyle birlikte havalanından ayrıldılar.