Dua; bir
çağrı, bir yakarış ve küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya, arzdan, arzlılardan semalar ötesine bir yöneliş, bir talep, bir niyaz ve iç dökmedir. Hakk’ın tükenmez hazinelerinin sırlı anahtarı olan dua;
yoksul ve kalbi kırıkların ise en emin sığınağıdır.
“Bir Kırık Dilekçe”, Muhterem
Fethullah Gülen’in Herkul.org sitesinde haftalık olarak yayımlanmış dualarını ihtiva ediyor. Farklı zamanlarda değişik sahalara serpiştirilmiş dua ve yakarışlar, Cenâb-ı Hakk’a arz-ı hâlde bulunmanın sesi-soluğu olması itibarıyla da mânâ yüklü bir iklim sunuyor âdeta. Zira biz dualarımızla, acziyetimizi kabullenmiş bir tevazu ve mahviyet içinde ruh dünyamızı O’na şerh ediyor, içimizi döküyor ve O’nun her şeye gücünün yettiğini kendi lisanımızla
itiraf ediyoruz.
Sâfiyâne ve halisane bir kulluk tavrı olan ve acziyeti önü alınmaz bir kuvvete dönüştürerek sihirli bir
yol haritası sunan “Bir Kırık Dilekçe” Define Yayınlarından çıktı.
“Benim şimdiye kadar bütün duam bütün ıstırabım, insanların Allah’ı (celle celâluhû), bulması, O’na inanması yolunda oldu. Her gün yana yakıla dua ediyorum: ‘Allah’ım ne olur bahtına düştüm’ diye sızlanıyor ve ‘Ne olur Allah’ım, insanlar seni tanısın, sana inansın’ diyorum. O kadar ki, bunun için her gün birkaç defa ölüp ölüp dirilmeye razıyım.”