Kayıtta
terörün şiddetle çözüleceği belirtiliyor. Kan donduran gizli bir
belgeden bahsediliyor. Telefon dinleme olaylarının konuşulduğu şu günlerde bir ortam dinleme daha video paylaşım sitelerine düştü. 8 dakika 32 saniyelik ses kaydı metin ve görsellerle desteklenerek hazırlanmış. Korg. Selatattin Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında,
terörle mücadele yöntemleri eleştirilirken, şiddetin çözüm yolu olduğu vurgulanıyor.
Dağlıca,
Aktütün, Gemitepe,
Geçitli olaylarında
subay astsubayların hatalı oldukları aktaran kayıttaki ses, "Şimdi değerli arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve karakolların güvenliği. Üs ve karakolların basılması tamamen rütbeli hatası." diyor.
ÇOK FAZLA KONUŞUYORLAR
Korg. Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında askeri yetkililerin çok fazla konuştuğu dile getirilirken bu turumun olumsuz etkiler doğuracağı kaydediliyor. Konuşmada şu ifadeler geçiyor, "Birisi bir şey söylüyor bizim
komutanlardan, defalarca söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II. Başkan şu andaki II. Başkan : 'Bizi izleyin' ne yapacağız. Geçen sene Dağlıca'daydı. Bizde şunu yapacağız. İzledik.
Gabar dağında 13 tane şehit verdiler."
ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM
15
Ağustos 1984 yılında
Şemdinli ve
Eruh baskını sonrası toplantı yapıldığını, toplantıya bir orgeneral, bir
korgeneral, bir tuğgeneral katıldığını kendisinin de binbaşı rütbesiyle toplantı tutanaklarını tuttuğunu belirten ses kaydı, sabaha kadar süren toplantı sonrası fikrinin sorulması üzerine şunları söylediğini belirtiyor: "Bir
kurmay subay olarak mı soruyorsunuz? Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim."
Bu sözün ardından odadan kovulduğunu belirten kayıttaki ses şöyle devam ediyor, "Çık dışarı dedi. Çık dışarı dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum. Bir yerde
spor yapıyoruz. Herif beni bir güzel sopaladı, beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın dedi."
1925 TARİHLİ GİZLİ BELGE
Konuşmanın devamında "Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in çok gizli derecede yazılmış,
içişleri bakanı Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel
rapor var. Diyor ki önce tespit edeceksin. Ali,
Veli, Hasan, Hüseyin... Önce diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da buradan def edeceksin."
Ses kaydında terörle mücadelede, saldırıların yüz katı misliyle
cevap verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
SES KAYDININ TAM METNİ:
ÜS VE KARAKOLLARIN BASILMASI TAMAMEN RÜTBELİ HATASI
Buyurun arkadaşlar buyurun. Şimdi sizin ilgi ve ilginizi çekeceğini düşündüğüm önemli bir konu var. Bu önemli konu, karakolların basılması ile ilgili, yani üs ve karakolların basılmasıyla ilgili, bazı size önemli hususları şey yapacağım. Anlatacağım. Şimdi değerli arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve karakolların güvenliği. Üs ve karakolların basılması tamamen rütbeli hatası. Bana yukardan haşa
Allah bu şekilde değil dese hayır, tamamen rütbeli hatası.
Yaa komutanım niye böyle söylüyorsunuz böyle kafamıza vuruyorsunuz. Çok yaşadım, çok acılar çektim. Çok vahim olaylarla karşılaştım onun için. Hep yaptığım incelemede sonuçta hep subay astsubayın hatası karşıma çıktı. İşte vahim olaylardan Dağlıca'da yaşananlar, Aktütün'de yaşananlar, benim dönemimde Gemitepe'de yaşananlar, Geçitli'de yaşananlar hepsi vahim olaylar. Bunları eğer oradaki, subayınız astsubayınız iyi kapamazsa, iyi şey yapamazsa, her zaman basılacaksınız. Basılmaya adaysınız. Şimdi olaylar oldu.
AĞZINDAN ÇIKACAK LAFLARI İYİ HESAPLAMASI LAZIM
Birisi bir şey söylüyor bizim komutanlardan, defalarca söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II. Başkan şu andaki II. Başkan : "bizi izleyin" ne yapacağız. Geçen sene Dağlıca'daydı. Biz de şunu yapacağız. İzledik. Gabar dağında 13 tane şehit verdiler. Ağzından çıkacak lafla
terör örgütü mücadele ederken, ağzından çıkacak lafları çok iyi hesaplaması lazım. Bu işin propagandası da var, bu işin usulü de var, yöntemi de var. Yöntemini çok iyi bileceksin. Çok iyi bileceksin. İki yıl orda
asayiş kolordu komutanlığı yaptım. Beni bir gün böyle televizyonda beyanat verirken gördünüz mü? Yaptım mı ben onu? Bu tür şeylerde hesaplı kitaplı davranacaksın.
ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM İŞ BİTSİN
Size bir anımı anlatayım, bu konu ile ilgili 1984 yılında Şemdinli'de şey baskını oldu. Eruh baskını oldu. 15 ağustosta oldu. 16'yı 17'ye bağlayan gece bir orgeneral, bir korgeneral, bir tuğgeneral bir de ben bir odaya girdik. Çalışıyoruz ne yapacağız diye. Ben sekreterlik yapıyorum. Sekreterlik yapıyorum. İşte onlar söylüyor bilmem ne.
Sabaha kadar, sabaha kadar, 400-500 sayfalık bir doküman hazırladık. Ama hazırlanan doküman, doküman, abuk subuk bir şey. Bana göre ne mantık var, ne bilmem ne var. Onlara göre çok büyük bir iş yaptık. Ama ben binbaşı rütbesinde olarak bana göre yaptığımız iş sıfır. Çünkü yapılan iş, başka şeyler var, başka hususlar var. Karakolun etrafına
tel örgü çekelim,
mayın patlayıcılarla
mevzi alacaksın, bilmem ne yapacaksın, şunu yapacaksın. Böyle abuk sabuk şeyler. Sabah oldu. Sabah saat yedi buçuk falan, yüzümü yıkayıp, traş falan olduktan sonra, en son bende içeri gittim. Dokümanı falan verdim. Ertesi günde ben lisan okuluna kursa gideceğim. Dedi ki o orgeneral bana "ya binbaşım", dedi. "sana sormadık" dedi "ne yapmamız gerek bizim, doğru iş mi yaptık. Bilmem ne iş mi yaptık, ne yapmamız gerekir." Ben de dedim ki işte o zaman biraz da çizmeyi yukarı geçerek, benim bazı taraflarım var. Bir kurmay subay olarak mı soruyorsunuz? Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim.
1925 TARİHLİ ÇOK GİZLİ BELGE
Çık dışarı dedi. Çık dışarı dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum. Bir yerde spor yapıyoruz. Herif beni bir güzel sopaladı, beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın dedi. Peki, ben haklıysam niye beni kovaladınız. Niye kovaladınız? O gün biz o işi yapsaydık, bu tür olayların başına hiç bir şey gelmezdi. Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in çok gizli derecede yazılmış, içişleri bakanı Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel rapor var. Diyor ki önce tespit edeceksin. Ali, Veli, Hasan, Hüseyin. Önce diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da buradan def edeceksin.
MİSLİNİN 100 KATI İLE MUAMELE ETMEZSEN TERÖR AZGINLAŞIR
Terörün, yapılacak işin, mislinin yüz katı, misliyle müdahale edeceksin. Terör azgınlaşır. Teröre zamanında şiddetle müdahale etmezsen terör azgınlaşır. Manifesto da yazılanlarla bu gün elde edilenler bize bir ipucudur. Bunlar gizli şeyler değil. Televizyonlarda, her gece her gündüz konuşuluyor. Onun için pasif
emniyet tedbirleri dediğimiz tedbirlerden ziyade, aktif emniyet tedbirleri uygulayacağız.
Aktif emniyet tedbirleri planlayacağız.
Kaynak: Aktifhaber