Nişantaşı'ndaki Özel
Işık Lisesi Muvaffak Benderli Salonu'nda düzenlenen törende konuşan
Kanadoğlu, sanayi ve aydınlama devrimini gerçekleştirememiş bir
ülke için laik devlet, hukuk devleti ve ulus devletin kurtuluş olduğunu söyledi.
Laikliğin olmaması durumunda ne çağdaş
yaşamın ne de
demokrasinin ayakta kalacağını ifade eden Kanadoğlu, ulus devlet olabilmek için de ülkeyi bir bütünlük içinde, aynı düşünce ve ideal çevresinde toplamak gerektiğini belirterek, ''Kim ne derse desin eğer mezhepleri, tarikatları ortadan kaldıramazsanız, eğer etnik ilgileri ve bunun üzerine
siyaset ve onun üzerine
seçim konusuna girerseniz, o ülkenin birliğini koruyamazsınız'' diye konuştu.
Kanadoğlu, hukuk devletinin
ithal edilebilecek ya da dışardan alınan ilhamlarla kurulabilecek bir
sistem olmadığını, çağdaş yaşam ve çağdaş demokrasinin hukuk devletiyle mümkün olacağını vurguladı.
Hukuk devleti kurulduğu zaman ise yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiğini ifade eden Kanadoğlu, şöyle konuştu:
''
Yargının bağımsızlığını önemsemez, onu kendinize uygun bir yargı haline getirmek isterseniz, hiç şüphe etmeyin ki bu yargı mutlaka siyasallaşır. Siyasallaşmış bir yargı da bir hukuk devletinin temel ilkesini ortadan kaldırmak demektir. Eğer bir yargı siyasallaşan bir yargı haline gelmişse, '
adalet mülkün temelidir' diyoruz, her şeyden önce bu temeli de ortadan kaldırmış oluruz. Çağdaş demokrasi için katılımcılığı, çoğulculuğu ve yargı bağımsızlığını sağlamak, saydam bir
yönetim kurmak zorunludur. O halde her şeyden önce çağdaş bir demokrasiye ulaşmamız için yurttaşları bu yönde bilinçlendirmeyi sağlamamız gerekir. O, kul diye görünmek istenen, hatta kendisinin de kul olmasından mutluluk duyan kimselerle çağdaş demokrasiyi kuramazsanız.''
ÇYDD BAŞKANI SAYLAN
ÇYDD Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan, çocukken hakim olmaya karar verdiğini, ancak daha sonra kendisini başkaları hakkında karar verip, doğru-yanlış değerlendirmesi yapabilecek güçte hissetmediğinden doktor olduğunu söyledi.
Adalet mekanizmasının doğru çalışmasının ve bu mekanizmayı çalıştıranların hukuku evrensel boyutta kavramış olmasının son derece önemli olduğunu kaydeden Saylan, ÇYDD'nin, hukukun üstünlüğünün tüm dünyada hakim olmasını isteyen bir
dernek olduğunu, bunun da ancak eğitimle gerçekleşebileceğine inandıklarını vurguladı.
Eğitilmemiş insanların hak ve hukuktan anlamalarının mümkün olmadığını kaydeden Saylan, ''Bizim gibi toplumların gelişmesi kolay değil. Padişahın ayağını öpen, eteğini öpen insanların oluşturduğu bir topluluktan bugün
Cumhuriyeti göğüslemişiz. Eşitlikten yanayız. Tanrı'nın yaptığı yasalara değil, insanların yaptığı değişken yasalara tabiyiz. Bütün bunları içselleştirmiş savcılara, avukatlara gerek duyuyoruz'' diye konuştu.
Saylan, yargıya, adalete ve hukuka çok büyük saygı ve sevgileri bulunduğunu, hukukun üstün olduğu, kimsenin yargısız
infaz edilmediği bir ortam istediklerini kaydetti.
ÇYDD olarak Cumhuriye'te
hizmet eden ve hizmet etmekten yılmayanlara söz konusu ödülü verdiklerini ifade eden Saylan, ''Geçen sene bu ödülü sayın
Fazıl Say'a vermiştik. Büyük çıkışlar yapmıştı hatırlarsanız, ama bu sene Türkiye'mizin medarı iftiharı, övünç kaynağı, çok sevdiğim
Yargıtay Onursal Başkanı
Sabih Kanadoğlu'na bu ödülü vermeyi uygun gördük. Herhalde herkes bu konuda hemfikirdir'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Saylan, Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü'nü Kanadoğlu'na sundu.