Herşey bir filmle başladı. "
Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı filmi izlemek için sinemayı dolduran ve çoğunluğunu milliyetçi kesimin oluşturduğu kalabalığın içinde bir
ses bombası patladı. Sonrasında ise bu milletin pek çok kez izlediği kanlı bir başka filmin düğmesine basıldı.
Tarihe
Maraş Katliamı olarak geçen o karanlık olayda yüzü aşkın alevi vatandaşımız hayatını kaybetti. O günleri yaşayanlardan biri de şehirde ortaokulu okuyan Yasin
Aytaç'tı.
Aytaç'ın gördüğü bu
manzara aradan geçen 31 yıla rağmen hafızasından silinmemiş. O, yaşadıklarına şimdi farklı bir gözle bakıyor.
Yasin Aytaç, Maraş olaylarının ardından yaşananların kronolojisine dikkat çekiyor.
Aytaç,
katliam ile fitili ateşlenen gerginliğin
darbe zemini hazırlamak için çıkarıldığı görüşünde.
Peki bütün bunların arkasında nasıl bir karanlık el var? Aktay sorunun cevabını "kontrgerilla" diye veriyor ve bu yapının uzantılarının
Ergenekon adıyla sürdüğüne dikkat çekiyor.
O, bu kontrgerillanın artık konuşulabiliyor olmasını bile büyük bir gelişme olarak görüyor. Aytaç'a göre, devlet içindeki illegal yapıların tamamen
tasfiye edilebilmesi için anayasada
demokrasi adına yapılacak düzenlemeler şart.