İddianamede, İP
Ankara Genel
Merkez binasında yapılan aramada ele geçirilen CD'de,
Yargıtay binasına ait
kroki ve bilgilerin bulunduğu ifade edilerek, ''Bunların, Yargıtay'da görevli ve
Ergenekon terör örgütüyle irtibatlı olan kişi ya da kişilerce hazırlandığı'', buradaki bilgilerden, ''Ergenekon
terör örgütü''nün, Yargıtay Başkanlığında görevli üst düzey bir yöneticiye yönelik suikast hazırlığı yaptığının anlaşıldığı vurguladı.
''Ergenekon terör örgütünün, nihai amacına ulaşmak için ülkede
darbe zemini oluşturmaya çalıştığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini darbe yapması yönünde
teşvik ettiği'' ileri sürülen iddianamede, bu çerçevede darbe zemini oluşturmak için ülkede
kaos ve çatışma ortamı oluşturacak
eylemler gerçekleştirdiği kaydedildi.
İddianamede, ''örgüt üyelerinin, bir dönem kamuoyunda ciddi tartışmalara sebebiyet veren
türban konusuyla ilgili öncelikle örgütün kontrolünde olan
Cumhuriyet gazetesinde türbanla ilgili ülkede gerginlik oluşmasına sebebiyet verecek
karikatür çizdirdikleri, sonra da örgüt içerisinde bulunan suikast timlerine gazeteye
bomba attırdıkları'' öne sürülerek, ''devamında da gazetede başyazarlık yapan ve örgütün üst düzey yöneticisi olan
İlhan Selçuk'un söz konusu
bombalama olaylarının sanki karikatür olayından rahatsız olan kesimlerce yapıldığı yönünde yazılar yazarak, ülkede gerginlik ve kutuplaşma oluşturmaya çalıştığı, böylelikle örgütün hedefleri doğrultusunda darbe için zemin oluşturulmaya çalışıldığı'' iddia edildi.
''Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasından hemen sonra, bu kez de aynı tetikçilere türbanla ilgili karar veren
Danıştay Başkanlığındaki kurul üyelerine yönelik suikast yaptırıldığı, saldırıdan hemen sonra da örgütün kontrolünde olan medya organları vasıtasıyla söz konusu eylemler sanki türban kararından rahatsız olan kesimlerce yapılmış gibi kamuoyu oluşturularak, ülkede laik-antilaik kutuplaşması ve çatışma ortamı oluşturulmaya çalışıldığı'' savunulan iddianamede, böylelikle her iki olayla bir an evvel darbe zemini oluşmasının hedeflendiği, fakat
emniyet güçlerinin yaptığı başarılı çalışmalarla faillerin yakalanmasıyla örgütün amacına ulaşamadığı vurgulandı.
İddianamede, ''Ergenekon terör örgütü üst düzey yöneticilerinin, AK Parti'ye
kapatma davası açılması için ciddi girişimlerde bulundukları, ele geçirilen kroki ve kroki açılımındaki bilgilerden Yargıtay üst düzey görevlilerine suikast hazırlığı yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda, tıpkı Danıştay olayında olduğu gibi örgütün öncelikle Yargıtay Başsavcılığını
kapatma davası açması yönünde etkilemeye çalıştığı'' ileri sürülerek, sonraki süreçte de planlarını gerçekleştirmek amacıyla suikast için hür türlü planı yaptıkları anlatıldı.
İddianamede, İP Genel Merkezinde yapılan aramada bulunan çok sayıdaki CD'den birinde,
Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın belirtilen tarihte
İzmir ve
Balıkesir illerine yapacağı ziyaretler sırasındaki koruma planının yer aldığının anlaşıldığı kaydedildi.
Bu konunun sorulduğu Doğu Perinçek'in
şüpheli cevapları, aynı yerden ele geçirilen Yargıtay krokileri ve İzmir NATO Karargahı krokileriyle birlikte değerlendirildiğinde, Orgeneral Büyükanıt'a yönelik kötü amaçlı eylem ve planlar yapılmış olabileceğinin düşünüldüğü belirtildi.
İddianamede ayrıca, şüpheliler arasındaki
telefon görüşmeleri ve ifade içeriklerinden, ''Ergenekon terör örgütü''nün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmasının,
Orhan Pamuk,
Fehmi Koru,
Ahmet Türk, Osman
Baydemir veya Sebahat Tuncel'in öldürülmesi konusunda plan yaptığının sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde
terör eylemi niteliğinde bulunacağı öne sürüldü.