Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (
USAK) Başkanı
Sedat Laçiner, "
terör örgütü
PKK'ya karşı
Irak'ın kuzeyine bir kara
operasyonun olacağını, olmamasının düşünülemeyeceğini" savundu.
Laçiner, Sincar Dağının yeni bir
Kandil haline gelmeye başladığını belirterek, "PKK teröristlerinin bir kısmı buraya kaydırıldı. Ama şu anda faal değiller, uyur vaziyetteler" diye konuştu.
Laçiner, soruları yanıtlarken, "
terör örgütü PKK'ya karşı Irak'ın kuzeyine bir kara operasyonunun kesinlikle olacağını, aksinin ihtimal dışı olduğunu" söyledi. ABD'yle
işbirliğinin kara operasyonlarında da devam edeceğini düşündüğünü belirten Laçiner, "Türk toplumundaki algının aksine, ABD'nin kara operasyonlarına karşı olmadığını, ancak topyekün, kontrolsüz ve kendisiyle işbirliği yapılmayan bir operasyon istemediğini" kaydetti.
"Şu anda da kara operasyonuna karşı olmak bir yana, ABD'yle detaylar konuşuluyor" diyen Laçiner, gerek
Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Ergin Saygun ile ABD Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral James E. Cartwright'ın görüşmelerinde, gerekse alt düzeylerde konunun ele alındığını iddia eti.
"OPERASYONLAR YAPRAKLAR AÇMADAN..."
PKK'ya karşı olası kara operasyonunda zamanlamanın önemli olduğunu belirten Laçiner, yaprakların açılmasıyla teröristlerin çok kolay kamufle olabildiğine dikkati çekerek, operasyonunun bundan önce yapılması gerektiğini söyledi.
Laçiner, PKK'ya karşı "
baskın" operasyonlarına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "
Türkiye, hava operasyonlarının ruhunu kara operasyonlarına taşımaya çalışacak. Belli yerlerde baskın gibi yapmaya çalışacak, belli yerlerde de koridorları, belli geçiş noktalarını tutmaya çalışacak. Dengeleri muhafaza edebilirsek, operasyonların yaza kadar, hatta yazdan sonra da devam etmesinde sıkıntı yok" diye konuştu.
Uluslararası konjonktürün de şu an bu tarz operasyonlara çok müsait olduğunu kaydeden Laçiner, artık hiç kimsenin Türkiye'ye "Neden operasyon yapıyorsun" diye sormadığına dikkati çekti.
Laçiner, Türkiye'de olağanüstü bir gelişme olmaması halinde olası bir kara operasyonunun terör örgütünü en azından bir süre için dağıtacağını ve
eylem gücünü zayıflatacağını belirterek, "Bunlar da bana sorarsanız 300-500 teröristi öldürmekten daha önemlidir" dedi.
"SİNCAR DAĞI, YENİ KANDİL GİBİ OLDU"
Türkiye'nin hava operasyonları sonucunda PKK teröristlerinin
İran üzerinden Türkiye sınırına yakın bölgelere, Sincar Dağına ve
sivil hayata karışarak köylere yerleştiğini ya da Iraklı
Kürt liderlerinden Mesut
Barzani'nin kurumlarında memur ya da güvenlik görüntüsü altında saklandığını iddia eden Laçiner, "Sincar Dağı, yeni Kandil gibi oldu. PKK teröristlerinin bir kısmı buraya kaydırıldı. Ama şu anda faal değiller, uyur vaziyetteler, koruma maksatlı olarak oraya alındılar" dedi.
Laçiner, Türkiye-İran sınırına da dikkat edilmesi gerektiğini kaydederek, terör örgütü için en uygun saldırı noktasının Türkiye-İran sınırı olduğunu,
Dağlıca baskının da İran tarafından yapıldığı konusunda çok şüphe duymadığını söyledi.
Ayrıca terör örgütünün ABD-Türkiye arasında ve Türkiye içinde
kriz çıkmasını istediğini de belirten Laçiner, "
türban gibi konularda özellikle sivil ve askeri idare arasında yaşanabilecek olası krizin, Türkiye'nin PKK'yla mücadelesine mal olabileceğini" söyledi.
"BARZANİ TERÖRİSTLERİ KOLLUYOR"
Burada en kritik noktanın Barzani olduğunu ifade eden Laçiner, Barzani'nin teröristleri kolladığını, bir kısmını kendi
karakol ve kurumlarında görevlendirdiğini, bir bölümünün de
Suriye sınırındaki Sincar Dağına kaydırıldığını öne sürdü.
Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde yol almakta güçlük çekmemek için "Barzani faktörü"nü aşmak zorunda olduğunu belirten Laçiner, bunun yolunun da "medya yoluyla küfürleşmek ya da hakaretleşmek olmadığını" kaydetti.
Laçiner, Türkiye'nin Barzani'yle gayri resmi kanallardan
iletişim kurmaya çalıştığını öne sürerek, şöyle devam etti:
"Sonbahardan bu yana Türkiye hemen hemen herkesle görüşmeye çalışıyor. Sadece ABD ile iş yapıp bırakmaya çalışmıyor. (Irak Devlet Başkanı Celal)
Talabani ile iletişimi artırmada daha fazla yol alındı, ama Barzani ile o ölçüde değil. Ama Türkiye, Barzani konusunda son derece yapıcı, birlikte iş yapmak istiyor, ama Barzani'nin hal ve hareketleri bu çalışmaları engelliyor. PKK'ya terör örgütü demiş ve PKK konusunda Türkiye'ye yardımcı olmaya başlamış olsa Barzani, Türkiye'nin partneri haline gelir.
Barzani de aslında çok iyi bir konumda değil şu anda. Hem ABD ile ilişkilerinde önemli sorunları var, hem de Irak içindeki dengelerde ciddi değişiklikler yaşanıyor. Geçmişte yakın olduğu isimler
teker teker Barzani'ye yüz çevirmeye başlıyorlar. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Türkiye, Irak'a önemli vaatlerde bulunarak Barzani konusunda bazı kazanımlar sağlayabilir.
Yani birincisi, Türkiye'nin (Barzani'yi) Irak içerisinde sıkıştırması lazım. İkincisi de kuzey Irak içinde Barzani'nin Türkiye'ye karşı üslubunu devam ettirerek iktidarını sürdürmesinin olanaksız olduğunu anlatması lazım."
Burada, "Talabani'yi ön plana çıkarmanın mümkün olduğunu ifade eden Laçiner, "Türkiye, Talabani kartını 1990'larda olduğu gibi oynayabilir. Talabani de bunun için gerekli zemini oluşturmaya çalışıyor. Bence Türkiye, Barzani-Talabani ayrışmasının altını çizebilir. Bir tarafa daha yakın davranabilir" dedi.
Laçiner, Türkiye'nin Türkmenleri güçlendirme politikasını da artık başlatması gerektiğini bildirdi.
AA