Yunanistan,
Karagöz ve
Hacivat’ın patentini almak için AB’ye başvurunca,
Kültür ve
Turizm Bakanlığı
UNESCO heyetine verilmek üzere alelacele bir katalog hazırladı. Katalogda,
Türkiye’de kullanılan Karagöz figürleri arasında yer almayan
domuz ve haham tasvirli figürlere yer verildiği ortaya çıktı.
Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan Karagöz ile Hacivat “senin-benim” kavgasının son raundunu, kendi ellerimizle kaybettik.
Karagöz ve Hacivat’ın patentini almak için
Avrupa Birliği’ne başvuran Yunanistan’a karşılık UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras 3. Hükümetlerarası Toplantı’da bir katalogla kamuoyu oluşturmayı hedefleyen
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’de kullanılan Karagöz figürleri arasında yer almayan domuz ve haham tasvirli figürlere yer verdi.
Yunanistan, geleneksel gölge oyunumuz Karagöz ve Hacivat’ın patentini almak için
Avrupa Birliği’ne (AB) başvurmuş ancak Uluslararası
Kukla Birliği olan UNIMA Başkanı Massimo
Schuster, kuruluşun Türkiye merkezine bir yazı göndererek, “Karagöz
Yunanlılardan önce Türklerde vardı” demişti.
UNESCO’da süren “Karagöz kimin?” tartışmaları nedeniyle Türk Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO heyetine verilmek üzere Karagöz’ün Türklere ait bir gölge oyunu olduğunu ispat için, alelacele Karagöz figürlerinden oluşan bir katalog yaptırdı. Geçen kasım ayında
İstanbul’da düzenlenen “UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras 3. Hükümetlerarası Toplantı”da “Gölgenin Renkleri” isimli katalog 300’e yakın UNESCO üyesine dağıtıldı. Ancak Türkiye’de kullanılan Karagöz figürleri arasında yer almayan domuz ve haham tasvirli figürlerin de katalogda yer aldığı anlaşıldı.
UNİMA Türkiye Temsilciliği ve ünlü Karagöz ustaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı
eleştiri yağmuruna tuttu. Kataloğu hazırlayan
bakanlığa bağlı
Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran ise iddiaları yersiz bularak, Yunanistan’ın bir adım önüne geçmek için bu kataloğu hazırladıklarını söyledi.
İşte, katalogda yer alan ve Karagöz ustaları yani ‘hayali’lerin eleştirdiği domuz ve haham figürleri...
Kataloga gelen eleştiriler şöyle:
Mustafa Mutlu (UNİMA Kurucu Üyesi): “Domuz
Anadolu’da kullanılmayan bir tasvir. Tasviri kullanan
arkadaşa ‘Neden bunu koydun?’ diye sorulduğunda ‘Bunları yabancılara dağıtacağız, onlara hoş görünsün diye koydum’ cevabını verdi. Biz, kendi ellerimizle Karagözü Yunanlılara teslim ediyoruz. Bizde haham tasviri de yoktur.
Yahudi vardır. Hahamı nereden çıkardılar anlamak mümkün değil? 40 yıldır Karagöz ustasıyım. Editör olarak ismi geçen arkadaş, Karagöz’ü bilmiyor. Katalogda
Atatürk’ten hiç bahsedilmiyor. Bakanlığa ve genel müdürlüğe eleştirilerimi
rapor halinde ilettim. Karagöz Türkündür. 19. yüzyılda Karagöz Yunanistan’a götürülmüş. Bizde 14. yüzyıla kadar dayanıyor. Bu yayın yapılırken deneyimli sanatçılardan, üniversitelerden bir danışma kurulu olmalı. Bunların hiçbiri yapılmadı.”
Hayrettin İvgin (UNİMA Genel Sekreteri): “Bilimsel yanlışlıklar var. Çok ağır bir eleştiri yazısını Bakan beye göndereceğim. Domuz figürü ülkemizde kullanılan figürler arasında değil. Yahudi tiplemesini de haham yapmış. Bizde böyle bir tabir yok. 17. yüzyıl, 18. yüzyıl olarak gösterilen tasvirler aslında doğru değil. Fes bizde 19 yüzyılda askeri erkana giydirildi. 19. yüzyılın sonuna doğru
halk fes kullanmaya başladı. Ama fesli tasvirleri 17. yüzyıl olarak göstermişler. Komitemize danışmadıkları gibi ismimiz bile geçmiyor. UNİMA’yı yok saydılar. Kataloğun toplatılması gerekir. Yeniden basılması için danışma kurulu oluşturmalı. Bu haliyle tüm kozumuzu Yunanlılara ellerimizle teslim etmiş oluyoruz.”
Orhan Kurt (UNİMA Kurucu Başkanı-Karagöz Ustası): “Katalogdaki domuz figürünü koyan editör Alpay Ekler benim talebem. ‘Ecnebilerin eline geçecek, ilgi çeksin diye tartışılan tasvirleri koydum’ diyor. O figürü oraya koyanda asıl kabahat. Bu figürü Türkiye’de kimin kullandığı bile belli değil. Domuz figürüne bu kadar agresif tavır göstermeleri doğru değil. Bu Karagöz’e bir şey kaybettirmez. Karagöz Türk’ündür. Ancak Yunanlılar daha çok sahip çıkıyor.”
Bakanlık: İddialar afaki
Mahmut Evkuran (Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü): “Bu projeyi UNİMA ile ortaklaşa yaptık. Yoğun da işbirliğimiz var. İddiaları afaki olarak nitelendiriyorum. Tasvirleri Orhan Kurt ile Metin Özlen seçti. Bakanlığımızın katkısı yok. UNİMA bizi yönlendirdi. Domuz figürü ile ilgili ilk defa şikâyet olduğunu duydum. Yunanistan ile bu konudaki sürtüşmenin aşamasında ilk önce ‘Biz yapalım’ diye acele edip UNESCO heyetine yetiştirdik. Yunanistan ile bir
rekabet söz konusu ise biz bunun için önceliklerimizi belirledik ve bunları uyguladık.”
MİLLİYET