Türkiye'de askeri
vesayet kavramına, 2000'li yıllardan sonar farklı anlamlar yüklenmeye başlandığını belirten Karakaş, “Türkiye'de
askeri vesayet kavramları, 2002 sonundan itibaren değişmeye başladı. Türköne'nin söylediği konu çok önemli. Türkiye'de siviller
savunma konularını bilmiyor. Bu kitaplar, savunma konularını el kitabı haline getiriyor. Maalesef, Türkiye'de bu kitapların bir benzerini bırakın, bu tarz
makale bile yoktur. Türkiye'de bu konulara giren birkaç isim var, ama onlar da askerin söylediğini tekrarlıyor. Rütbesiz askerler yani.
Bağımsız bir çalışma hiç yok.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Karakaş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı harcamalar da dahil hiç bir surette denetlenemediğine dikkat çekti. Dünyada bunun başka örneğinin olmadığını ileri süren Karakaş bu konudaki eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Her bilgi asimetrisi, vesayetin ana kaynağıdır. Doktor için de geçerli, askerlikte de geçerli.
Sayıştay denetimi yapılıyor mu? Asla. Ben
Fransa'yı çok iyi biliyorum. 900 milyar dolar ABD, 60 milyar dolarla Fransa ikinci sırada. Türkiye'deki askeri harcamaların rakamı ise net değil.15-17 milyar dolar harcama yapıyoruz. Büyüklüğünü ölçemediğiniz şeyi denetleyemezsiniz de.Bu denetimi Sayıştay yapıyor. Ama ne kadar. 2005 yılında değiştirilmek istendi. Ama bir türlü o tarihten bu yana
Meclis gündemine gelmedi.”
LALE KEMAL: HESAP SORMAMAK ORDUYA DA KÖTÜLÜK YAPMAKTIR
“Silahlı Gücün Demokratik Denetimi” konusunu anlatan
Taraf Gazetesi
Ankara Temsilcisi
Lale Kemal ise orduda kimseden
hesap sormadığını öne sürdü. Kemal şunları söyledi:
“Geçen hafta Şemdinli'de 11 askerin şehit olduğu olaydan sonra
komutan Başbakan'a bilgi verirken, ‘Ben onları
çoban sanmıştım' dedi. Birincisi bu
komuta kademesi neden görevden alınmadı?
Asker neden
Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı değil. Siyasi irade harekete geçemiyor ve hesap soramıyor. Biz yasal değişimlerin çoğunu yaptık. Zihinsel değişim gerçekleşmedi. Ben bunu içselleştirilmiş korkuya bağlıyorum. Bunun iki nedeni var. Birincisi,
peygamber ocağı kutsaması ikincisi ise
Kurtuluş Savaşı psikolojisinin mobilize edilmesidir. Askerin ülkenin sahibi olarak yetiştirilmesi yerine,
yurt savunması ile görevli yetiştirilmesi gerekiyor. Obama, geçen hafta
Afganistan komutanını görevden aldı. ABD'li komutanın söylediği tek şey Obama'nın anlayışsız olduğunu söylemişti. Erdoğan o kadar hatalar yapan komutanları görevden alamadı.
Güney Kore'de yanlış yapan 25 komutan ordudan uzaklaştırıldı.
Güney Kore ordusu zaafa mı uğradı. Tam tersine. Hesap sormamak, korkmak orduya da kötülük yapmaktır. Terörle mücadelede zafiyet gösterenler bu Yüksek Askeri
Şura toplantısında
terfi ettirilmemeli. Eğitim harcamalarının öne geçtiği söyleniyordu, oysa halen askeri harcamalar eğitim harcamalarının üzerindedir.”
(CİHAN)