Büyük Menderes Nehri'nde düzenlenen ''Sudan Koyun Geçirme Yarışması''nda, çobanların ardından nehri geçen koyun sürüleri, çobanlara sadakatlarını gösterdiler.
Aşağıseyit Köyü Muhtarlığının Büyük Menderes Nehri kıyısında düzenlediği yarışmayı, 3 bin kişi izledi. Çal, Baklan ve Çivril ilçelerinden 25 çobanın
sürüleriyle katıldığı yarışma, büyük ilgi gördü.
Çobanlar suya girdikten sonra ilk harekete geçen sürü lideri suya atladı. Süslenmiş sürü liderini, diğer koyunlar izledi ve Büyük Menderes Nehri'ni yüzerek karşıya geçtiler. Bazı koyun sürülerinin liderleri ise çobanları takip etmeyip geri döndüler.
Yarışmada görevli jüri, ''çobana sadakat, koyunların sağlıklı olması, geçiş süresi, koyunların süslenmesi ve çobanların kıyafeti'' gibi kriterleri değerlendirdi. Jüri üyeleri, izleyicilere silah atılmaması konusunda sık sık uyarılarda bulundu.
Yarışmada yapılan değerlendirme sonucunda, Yukarıseyit köyünden Musa Kayış birinciliği kazandı.
Aşağıseyit Köyü Muhtarı Mehmet Cambaz, Karakoyun Efsanesi'nin burada yaşandığına inandıklarını, her yıl Büyük Menderes Nehri kıyısında ''Sudan
Koyun Geçirme Yarışması'' düzenleyerek, geleneklerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Aşağıseyit köyü olarak bu etkinliğin öncülüğünü yaptıklarını bildiren Canbaz, ''Amacımız bu efsaneyi yaşatarak, yarınlara aktarmaktır'' dedi.
KARAKOYUN EFSANESİ NEDİR?
Karakoyun efsanesine göre, Anadolu'da Karakoyunlu ailesinden bir delikanlı, Çal yöresine yerleşerek, Oğuz beylerinin birisine çoban olur. Çoban, koyunların bakımında, seçiminde ve sağılmasında kendisine yardım eden beyin kızına aşık olur ve beyden kızını ister.
Kızını vermek istemeyen bey, çobana ''Koyunları 3 gün boyunca tuz yedirir ve Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçirirsen kızımı sana vereceğim'' der. Bu şartı kabul eden çobanın, koyunları su içirmeden karşıya geçirmesine rağmen bey, kızını vermez.
Yöreden kovulan çoban, aşkından deliye dönerek, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir.