Vatandaşları
kurban bayramında bayramlaşmak üzere
"camiye" davet eden
Karamürsel Kaymakamı
Ramazan Mangaloğlu bir anda medyanın gündemine oturdu.
"İrticacı kaymakam" haberleri dört bir yanı saradursun bu gelişme son günlerde yürütülmekte olan "
Türkiye'de irtica artıyor" tezine yeni bir dayanak olarak sunuldu.
Oysa www.aktihaber.com adlı internet
sitesi bugün çok ilginç bir iddiayı gündemine taşıdı. Site yazarlarından Yusuf Gezgin'in köşesinde Kaymakam Mangaloğlu'nun pek de
dindar bir kişilik olmadığı öne sürüldü. Yazıda Mangaloğlu'nun çevresinde namazla niyazla fazla ilgili olmayan bir kişi olarak tanındığı, zaman zaman da
alkol aldığı belirtildi.
Kaymakamla ilgili iddialar bununla da sınırlı kalmadı.
Yazar Gezgin'in ifadesine göre Mangaloğlu hakkında
Adana Vali Yardımcısı olduğu dönemde
"bir kadına sarkıntılık" suçlamasıyla
soruşturma açılmış.
İşte www.aktifhaber.com'dan Yusuf Gezgin'in şok iddialar içeren yazısı.
Yusuf Gezgin / Aktif Haber
Bir önceki yazımda memleketi tekelinde tutmaya çalışan aristokratik azgınların ve derin odakların yeni bir irtica dalgası başlatarak gündemi değiştirmeye çalışacaklarından bahsetmiştim.
Tam da dediğim gibi olmaya başladı. Her yerden irtica haberleri fışkırıyor.
Önceki “
psikolojik harekât” uygulamalarından da tecrübeli olduğumuz üzere, bir yerden düğmeye basıldığı anlaşılan açıklamalar, beyanatlar
gazete manşetlerini, Tv haberlerini işgal etmeye başladı.
Liberal olduğu bilinen yeni
YÖK başkanı bile irticacı, tarikatçı ilan ediliyor.
Terör kartından umduklarını bulamayan, bu kartla ülkeyi karıştırma, vatandaşı birbirine kırdırma fırsatı oluşturamayan derin odakların ve medyadaki uzantılarının bundan sonra “tam gaz irtica” telalığına soyunacakları anlaşılıyor.
“İrtica var”, “memleket şeriata teslim olacak” propagandalarının tutması için kamuoyunu ikna edecek,
yandaş gazete ve Tv"lere malzeme çıkaracak mizansenlere, kurgu olaylara, sündürülmüş yorumlara, oynanmış anketlere ihtiyaç var tabiî ki.
Son günlerde malum laikçi çevreler, derin odaklar, aristokratik azgınlar yeni irtica dalgasına malzeme der-mekle meşguller. Bu konuda hiç bir fırsatı kaçırmama niyetindeler. Hatta bizzat fırsat oluşturma telaşındalar.
28
Şubat sürecinde oluşturulan irtica malzemelerine aşina olduğumuz için, ekranlara pompalanan irtica malzemelerine hep ihtiyatla bakmışımdır. Bir üç kağıtçının sakallı tarikat lideri, bir fahişenin ona mürit yapıldığı ve yatakta hallerinin medyaya
servis edildiği, dindarların utanılası yüzü olarak sunulduğu bir ülkede her haberin arkasını araştırmak bir vatandaşlık görevidir.
Bende, gazetecilik kimliğimin ötesinde bu vatandaşlık görevi gereği camide bayramlaşma ilan ederek güzide medyamıza müthiş malzemeler sunan Karamürsel kaymakamını araştırma merakına düştüm.
Türkiye"de, tam da bu zamanda, suni bir tartışmayı gündeme sokan bu adam kim di?
Gerçekten dindar, camiyle cemaatle işi olan birisimiydi?
Yoksa birilerine malzeme mi oluşturuyordu?
Araştırmalarım kaygılarımı haklı çıkardı. Kurban bayramında vatandaşı camide bayramlaşmaya davet eden Karamürsel kaymakamının dinle, diyanetle, cami ile cemaatle alakasının olmadığını tespit ettim. Ayrıca camide bayramlaşma gibi bir işin dindar kaymakamlar tarafından bile yadırganacak kadar uç bir teşebbüs olduğunu öğrendim.
Liberal bir yapıya sahip, namazla, cami ile işi olmayan, rahatlıkla alkol alan bir kaymakam acaba neden camide bayramlaşmayı tercih eder?
Neden bu eylemini davetiye basıp dağıtarak belgeli hale getirir? Bu davetiye medyanın eline nasıl geçer?
“Hükümete yaranıp vali olmak için bu yolu seçti. Ülkede var olan irtica kaynaklı mahalle baskısını! şahsi makam elde etmek için kullandı” diyenler çıkabilir.
Hükümetler gazete kupürlerine veya naylon haberlere göre kimseyi vali yapmazlar. Bunu en iyi bilenler kaymakamlardır.
Ayrıca AKP hükümetinin önceki görev yerinde, Adana vali yardımcısı iken “bir kadına sarkıntılıktan soruşturma geçirmiş” adamı vali yapacağını sanmam.
Geriye diğer ihtimal kalıyor……