Türkiye'nin farklı yerlerinde yaşanan
sokak olayları, televizyon ekranlarından evlere böyle taşındı.
KARANLIK SENARYOYA SUDAN BAHANELER
Farklı gerekçelerle zaman zaman sahneye konan sokak olaylarına Türkiye aslında
yabancı değil. Son olaylarda ise önce Öcalan'ın cezaevi şartları, daha sonra da DTP'nin kapatılması sebep olarak gösterildi. Ancak kamuoyu, görünen bu boyutun ardından çok daha karanlık bir
senaryonun uygulanmasından endişe ediyor.
AMAÇ OHAL VE SIKIYÖNETİM Mİ?
Her kesimden sağduyu çağrıları yükselirken, gerilimin daha da tırmanması ve gerilim üzerine kurulmak istenen karanlık plan oldukça tedirgin edici. Uzmanlara göre nihai
hedef OHAL uygulamasını; bir adım ötesinde ise
sıkıyönetim rejimini tekrar getirmek.
YENİ STRATEJİSİ "KARŞI ŞİDDET" OLUŞTURMAK
Yaşanan olaylar, OHAL ve sıkıyönetimin alttan alta pişirildiğini düşündürüyor. Terör örgütü ve yandaşlarının başlıca amacı öncelikli olarak halkı korku ve paniğe sevk etmek. İş yerleri ve evlere yönelik muhtemel saldırılar vatandaşın karşı harekete geçmesine sebep olacak.
YÜKSELEN GERİLİM KORKUTUYOR
Son olarak bugün Muş'ta, daha önce ise
İstanbul ve diğer illerde yaşanan olaylar, karşı şiddetin en bariz örnekleri. İşte tam bu noktada sağduyunun devreye girmesi ve vatandaşın tahriklere gelmemesi
tavsiye ediliyor.
HEDEF TÜRK-KÜRT KAVGASI ÇIKARMAK
Plana göre karşı şiddet, beraberinde kardeş kavgaları ile iç savaşı getirecek. Ve dehşet senaryoları da bu aşamada devreye konacak.
ÇÖZÜM İSTEMEYENLER RAHATSIZ OLDU
Türkiye OHAL uygulamasını son olarak 2002 yılında, sıkıyönetimi ise 1963-64 yıllarında yaşadı. Bu dönemlerde ülkenin tamamında veya belirli bir bölgesinde idare, askeri yönetime bırakıldı.
Temel insan hak ve özgürlükleri askıya alınırken, hukuk sekteye uğradı. Bu durum kimi çıkar çevrelerinin ekmeğine yağ sürerken, zarar gören Türkiye oldu.