Parlamentoda kabul edilen anayasa değişikliği paketi
Köşk tarafından onaylanır ve referanduma götürülüp vatandaştan da ‘
evet' oyu alırsa bu
Türkiye için tarihi bir dönemin başlangıcı olacak.
Bu tarihi dönem aynı zamanda eş zamanlı olarak Türkiye'yi on yıllardır
esir alan ve milli iradenin üzerinde bir irade oluşturan
Ergenekon yapılanmasının da sonunun geldiği bir dönem olacak.
Ergenekon bütün ümitlerini ahtapot gibi sarmala aldığı
yüksek yargıya bağlamışken bir
sistem değişikliğiyle oradaki hakimiyetini kaybedecek.
Bu durum; milli iradeye
darbe vurmak üzere plan yapanların cezalarını çekmeden kurtulma hayallerini de suya düşürecek.
Ergenekon'un kullandığı bütün yapılar şimdi elele vermiş anayasa değişikliğini gerçekleştirmemenin yollarına bakıyor.
Paket Parlamento'dan geçti ama henüz kanunlaşmadı.
Son kararı vatandaş verecek.
Şu ana kadar süreç parlamento aşamasındaydı ve hedefte vekiller vardı.
Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesini istemeyen kesimler, Ak Partili milletvekilleri üzerinde
akıl almaz
baskılar kurdular.
Statükonun yaptığı yıldırma planlarının hepsi bir bir deşifre oldu.
Sonuçta birinci etapta Ergenekon başaramadı.
Paket parlamentoda düşmedi, Ergenekon Meclis'te kaybetti.
Şimdi paket Cumhurbaşkanının önünde.
Paketin kritik maddelerini ayırması için Cumhurbaşkanına baskı yapılacak.
Hatta Ergenekon'un siyasi uzantıları; Cumhurbaşkanı Gül'ü anayasal hukuk devletinin yıkılmasına engel olmadığı için ihanete ortak olmakla suçlayacak.
Ülkede her gün
şehit cenazeleri kalkarken Ak Parti'nin anayasa değişikliği derdinde olduğu ve Cumhurbaşkanının da bu duyarsızlığa ortak olduğu söylemi pompalanacak.
Ergenekon referanduma böyle gergin bir ortamda gidilmesi için elinden geleni yapacak.
Meclis'te istediği sonucu alamayan Ergenekon şimdi hedefini
halka çevirecek.
Çünkü bu anayasa değişikliğinin hayata geçmesi demek Ergenekon'un sonu demek.
Yüksek yargı üzerinde kurduğu vesayeti kaybedecek olan bu yapı rotasını bu değişiklikle ilgili son sözü söyleyecek millete yöneltecek.
Meclis'te saldığı ama başaramadığı korku, tehdit ve şantajları bu kez millete salacak.
Bu kez hedefte referandumda
sandık başına gidip oy verecek olan halk olacak.
Şimdi Ergenekon halkı korkutmaya hazırlanıyor.
Bir yandan askerlerimize yönelik
hain saldırılar devam edecek, diğer yandan şehit cenazeleri provoke edilecek.
Askerlerimizi şehit edenler de, cenazeleri provoke edenler de aslında aynı merkez tarafından yönetilecek.
Bunlar olurken vatandaşlara korku salmak için şehir merkezlerinde provokasyonlar tertiplenecek.
Bütün amaç halkı korkutup anayasa değişikliğine ‘evet' oyu vermemelerini sağlamak olacak.
Ergenekon'un hedefinde özellikle
ilköğretim okulları,
alışveriş merkezleri, toplu
taşıma araçları, turizm merkezleri, eğlence mekanları, semt pazarları, askeri
servis araçları olacak.
Ayrıca büyük yatırım gerektiren stratejik öneme sahip yerlere de saldırılar düzenlenerek zarar verilmesi planlanıyor.
Demokratik açılımın teröristlere imtiyaz sağladığı iddiasıyla oluşturulan olumsuz imajdan istifade edilerek Anayasa paketine
destek verilmemesi sağlanmaya çalışılacak.
Anayasa paketinin aslında terörün ekmeğine yağ sürdüğü imajı oluşturulacak.
12
Eylül darbe anayasasının kabul ettirilme yönteminin tam tersi uygulanacak.
12 Eylül'de darbe ortamının sona ermesi için halka baskı ve şantajla kabul ettirilen 82 Anayasasının tersine, bu kez de ülkede
kaos ortamının sona ermesi için bu anayasa değişikliğine ‘hayır' denilmesi istenecek.
Bunun için
CHP-MHP ve BDP halka baskı yapacak.
Vatandaştan referandumda hayır oyu kullanması istenecek.
Bütün amaç yüksek yargının yapısının değişmesine müsaade edilmeyerek Ergenekon ile mücadelenin önüne geçilmesini sağlamaya çalışmak.
İşte bu yüzden bu anayasa referandumu bir yerde Ergenekon'un kazanması ya da kaybetmesi anlamına geliyor.
Önüne sandık gelecek olan halkın Ergenekon'un ülkede kaos çıkarma planlarına karşı dik durarak cesurca tercihini yapması gerekiyor.
Bu arada ortaya çıkan CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile ilgili görüntüler; kesinlikle üzerinden
prim yapılmaması gereken üzücü görüntülerdir.
Bu; Ergenekon'un CHP'de
yönetim değişikliği için düğmeye basmasıdır. Ergenekon'un avukatı olduğunu söyleyen Baykal bugüne kadar Ergenekon'un lehine olabilecek hiçbir icraata
imza atamadı.
Bu görüntüler Ergenekon'un CHP'de yönetim değişikliği için önümüzdeki günlerde yapılacak kurultay öncesi Baykal'ı silme planıdır. Ergenekon'un siyasi alandaki mücadelesinde genel
seçim öncesi farklı gelişmeler yaşanabilir.
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU-SAMANYOLUHABER.COM