Akla ziyan yorumlar, özel yetenek isteyen kehanetler “AKP kapatılmadı” diye CHP ağlamaklı… “Kapattıramadık” diye dövünüp duruyorlar… “Anayasa Mahkemesi'nin kararı ne olursa olsun herkes karara saygı duymalı” diyen Deniz Baykal'dı: Karar açıklandıktan sonra, bu çağrısını ilk ihlal eden kendisi oldu. “Bu ciddi bir krizdir. Anayasa Mahkemesi krizi çözmemiştir!” diyerek “rejim krizi” söyleminden asla vazgeçmeyeceğini bir kere daha ortaya koydu, CHP lideri… Baykal'ın hazımsızlığı, CHP'nin bundan sonra da geleneksel rolüne devam edeceğini ve “katiyen iktidara gelmek gibi bir dertleri olmadığını” açıkça gösteriyor. HHH Bu satırların yazarını, Baykal'ın “malum havaları” değil; CHP'li Mustafa Özyürek'in kapatma hakkındaki yorumu mahvetti! Mustafa Bey'in “Aslında kapatılmıştır!” dediğini duyduğumda oracıkta kopuverdim; sadece “CHP'den son çıkan lütfen elektrikleri söndürsün” dediğimi hatırlıyorum. Özyürek, kapatma kararı çıkacağına o denli inanmış olmalı ki, böylesine akla ziyan bir cümleyi sarf edebilmiş… Bizler “kapatılmadı” sanıyorduk! Ne olmuş, biliyor musunuz? Meğerse “AKP kapatılmış!” Bu nasıl bir ruh halidir, böyle? *** Anayasa Mahkemesi kararına rağmen AK Parti'yi siyasi mizahı doğduğuna pişman etmek suretiyle “kapatmayı başaran” CHP'li Özyürek'i candan kutluyorum. Ne var ki, son dönemdeki “Kara Mizah Şaheseri” bir başkasına ait… Kapatma davasının sonucu hakkında imza attığı müthiş kehanetler nedeniyle tebriki fazlasıyla hak eden “fevkalade kibar” bir meslektaşımızdan söz ediyorum… “Kaybeden Statüko”nun basındaki karakollarından birinde yazan kahramanımız, 12 Mayıs'ta fena halde esip gürlemişti: “AK Parti mutlak şekilde kapatılacaktır. Kapatılmama ihtimali binde bir bile değildir. Cumhurbaşkanı Gül için de yasak kararı çıkacaktır. Erdoğan bağımsız milletvekili adayı bile olamayacaktır. Anayasa Mahkemesi buna set çekecektir. Not: Bunlar temenni değil bilgiye dayalı analizimizdir.” Böyle bir “ön” yazı bile “kibar” yazarımızı kesmemiş olacak ki, bu defa 16 Temmuz'daki sütununda adeta kanat takmıştı: “YAŞ sonuçlarının Resmi Gazete'de yayımından sonra AKP'nin kapatıldığı kararı açıklanacak. İddianamedeki isimlerin tamamına yakınına siyasi yasak getirilecek. Gül muhtemelen mahkum olacak. İstifası yönünde kampanyalar başlatılacak… Erdoğan'ın bağımsız adaylığına engel olunacak... Ağustos ayında paşalar dahil pek çok sanık Ergenekon'dan tahliye olacak.” Bu “harikulade” kehanetler Mehmet Faraç isimli Cumhuriyet yazarının çok hoşuna gitmiş olacak ki “kibar” yazarımızın satırları için (alıntı yaparak) bakın ne demişti: “Her ne kadar kendisi yazdıklarım kehanet değil dese de iddiaları hiç de uçuk değil…” O yazısında, kapı gibi gerçek “7 Temmuz Kaos Planı”nı “iftira” diye niteleyen bu zat-ı şahane “Hikaye yazmak kolay, ileriyi görüp analiz yapabilmek yetenek istiyor” demek suretiyle “kibar” yazarımıza destek atmıştı… Onu da kutluyorum! *** Kehanetleriyle tarih yazmayı başaran “kibar ve yetenekli müneccimimiz”in yüzü mü, dediniz? Endişeye mahal yok; birazcık bile kızarmamış yüzü… Kendisini rahat bırakalım; yeni kehanetlere hazırlanıyor olabilir. TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK