Eğitimciler Danıştay'ın katsayı kararına tepkili
Danıştay 8. Dairesi'nin, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran
düzenlemeyi durdurması eğitim sendikalarının tepkisine yol açtı. Eğitim Bir Sen Van Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, katsayı farkının kaldırılmasından sonra, üniversite hayali kuran binlerce meslek lisesi
mezununun dershanelere giderek sınavlara hazırlanmaya başladığını belirtti. Okçu, kimsenin keyfi kararlarla insanların hayatını karartmaya
yetkisi olmadığını vurguladı. Türk
Eğitim Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız da "YÖK'ün aldığı kararı sadece imam hatip liselerinin önünün açılması olarak görülmemesi gerekiyor.
Türkiye'de onlarca meslek lisesi var. YÖK'ün haksızlığı gideren kararının yargı tarafından frenlenmesini anlamak mümkün değil." dedi.
28
Şubat sürecinde imam hatip liselerinin önünü kesmek için YÖK tarafından getirilen katsayı farkı, aradan geçen 10 yıl sonra yine YÖK tarafından kaldırıldı. Geçtiğimiz aylarda YÖK'ün aldığı karar meslek liselerinde okuyan binlerce öğrenci ve velisi tarafından sevinçle karşılanmıştı.
İstanbul Barosu ve Eğitim İş sendikası, YÖK'ün aldığı 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da
dava açmıştı.
2005 yılında
Ankara Aydınlıkevler
Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali konusunda yaptığı başvuruyu reddeden Danıştay 8. Daire, katsayı konusundaki yetkinin YÖK'e ait olduğunu vurgulamıştı. Daire kararında şu ifadelere yer vermişti: "1739 Sayılı
Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği yüksek
öğretim kurumlarına
ortaöğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin
Milli Eğitim Bakanlığı ile
işbirliği yapılarak
Yükseköğretim Kurulu tarafından saptanacağı..."
Eski Savcı Reşat Petek: Danıştay'ın kararı hukuki değil, ideolojik
Hukukçular Derneği üyesi ve eski Savcı Reşat Petek, YÖK'ün katsayı farkına son veren
uygulamasını durduran Danıştay'ın kararının hukuki değil ideolojik olduğunu söyledi. Petek, yürütmeyi durdurma kararı ile Danıştay'ın daha önceki kararıyla çeliştiğini ifade etti.
İstanbul Barosu'nun başvurusu üzerine bir araya gelen Danıştay 8. Dairesi'nin YÖK'ün üniversiteye girişte meslek liselerine uygulanan katsayı farkını kaldırması yönündeki kararının yürütmesini durdurması
hukukçuların tepkisine sebep oldu. Danıştay'ın kararının yürürlükteki anayasa ve kanunlarla açıklanmasının mümkün olmadığını savunan Petek, kararın hukuki dayanaktan yoksun, hukuk dışı gerekçelerle alınmış izlenimi verdiğini belirtti.
Yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için, dava konusu olayın hukuka aykırı olduğuna dair kuvvetli şüpheler bulundurması ya da telafisi imkânsız durumların doğmasına sebep olması gerektiğini belirten Petek, YÖK'ün aldığı kararda bu iki durumun da olmadığını kaydetti.
Anayasa'nın 131. Maddesi ve 2547 sayılı YÖK kanunun 45. maddesine göre Yüksek Öğretim Kurumlarında öğretimi planlamak, düzenlemek ve yönetme konusundaki bütün kararları vermenin YÖK'ün yetkisinde olduğunu aktaran Petek, konunun 2008 yılında Danıştay 8. Dairesi önüne geldiğini ve Danıştay'ın da bu yetki YÖK'tedir kararını verdiğini hatırlattı.
Danıştay'ın o kararından bu güne ne Anayasa ne de YÖK yasasında bir değişiklik olmadığını belirten Petek, "Bu açıdan değerlendirdiğimde verilen bu kararın hukuki değil ideolojik olduğunu düşünüyorum. " ifadelerini kullandı.
Yürütme organlarının yerindelik denetimi yapamayacağını, usul yönünden denetim yapabileceğini aktaran Petek, Danıştay 8. Dairesi'nin aldığı son kararla kendisini YÖK yerine koyduğunu söyledi.
ASO Başkanı, Danıştay kararına tepkili: Sanayileşmeye vurulmuş en büyük darbe
Danıştay 8. Dairesi'nin üniversiteye girişte meslek liselerinin önünü yeniden tıkayan kararını eleştiren
Ankara Sanayi Odası Başkanı
Nurettin Özdebir, sert tepki gösterdi. Özdebir, "Türkiye'nin gelişmesine vurulmuş en büyük darbedir. Sanayileşmesine vurulmuş en büyük darbe. Gençlerimize yazık ediyoruz. Beni hayrete düşürdü." dedi.
Danıştay'ın Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran düzenlemesini iptal etme kararını Cihan'a değerlendiren Özdebir, Danıştay'ın 'meslek erbabı yetiştirmeye gerek yoktur' diye düşünmüş olabileceği eleştirisinde bulundu. ASO Başkanı, kararın kendisini hayrete düşürdüğünü belirtti. Gençlere iş vermek gerektiğini söyleyen Özdebir, "Okullardan mezun olan insanları özel
sektör istihdam edecekse reel sektörün ihtiyaçlarına göre şekillendirmemiz lazım.
İşveren kriz döneminde bile nitelikli
eleman ararken, liselerimiz hala mesleksiz insan yetiştirecekse
rekabet edebilmemiz mümkün değildir." dedi.
Türkiye
Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi
Palandöken de kararı 'haksızlık' olarak niteledi. Danıştay kararının meslek liselerine yönelen çocuklara büyük zarar vereceğini dile getiren Palandöken, "
Elektrik teknisyeni neden üniversiteye giremesin. Onlara haksızlık. Sağlam zeminlere oturtularak eğitimde eşitliğin uygulanması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam da karara tepkisini, "Milyonlarca gencin istikbalini karartan bir karar. Anlamak mümkün değil. Yanlış bir karar. Hiçbir fayda getirmeyecek." sözleriyle değerlendirdi.
Danıştay'ın katsayı kararı sivil toplum temsilcilerinin büyük tepkisini çekti
Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararına ilişkin aldığı yürütmeyi durdurma kararı, sivil toplum temsilcilerinin tepkisine neden oldu.
İstanbul Barosu Başkanlığı'nın, Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK)'nun
yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a açtığı dava kabul edildi. Açılan dava sonrasında Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Karar, Türkiye genelinde olduğu gibi sanayide ara ve kalifiye eleman sıkıntısı çeken sanayi merkezlerinden
Bursa'da da şaşkınlıkla karşılandı. Kararı eleştiren sivil toplum temsilcileri, alınan kararın hukuki yönünün inandırıcı olmadığını dile getirdi.
Bursa Girişimci İşadamları Derneği (BUGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Canlılar, YÖK tarafından alınan
katsayı uygulamasını çok yerinde bir uygulama olarak gördüklerini belirterek, "Kararla meslek liselerinin önü açılmıştı, tekrar geriye dönüş olursa sanayici yetişmiş eleman konusunda sıkıntı çekmeye devam edecek. Ben bu kararı çok yanlış olarak düşünüyorum. Bu zamana kadar meslek liselerini seçen insanların veya bu şekilde yapılan sınavların durumu ne olacak? Bence hükümetin burada işe el atması gerekiyor. Ben bu kararın tamamen kasıtlı alındığı kanaatindeyim.
Meslek liseleri yakılmış oluyor." dedi.
ıÜüBursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Arif Tak ise "Alınan kararın sıkıntısını hep birlikte çekiyoruz. Bu kararla sanayicinin yaşadığı kalifiye ve ara eleman sıkıntısının artarak devam edeceğini düşünüyorum ve kararı kınıyorum." şeklinde konuştu.
Bursa İl
Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ise, kararı şok olarak tanımlarken, "Bu bence Türkiye için bir şok oldu. Soğuk duş etkisi yaptı. Çocuklarımız ile ilgili şok bir karar." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye
Kamu-Sen Bursa İl Başkanı
Selçuk Türkoğlu da, kararın hukuki zeminden çok siyasi bir karar gibi göründüğüne dikkat çekerek, "
Üniversiteye girişteki katsayı uygulaması meslek liselerimizin ve topyekün ortaöğretim sistemimizin katledilmesine neden olmaktadır. Danıştay'ın bu kararı ile yine binlerce gencimiz sükutu hayale uğramıştır. Bu uygulama hükümetin meseleye köklü çözüm üretmeme noktasında ayak sürümesinin bir sonucudur." dedi. Katsayı sorununun halen devam etmesinin herkesi derinden etkilediği üzerinde duran Tükoğlu, "Olan yine binlerce meslek liseli gencimize olmuştur.
Hükümet anayasa değişikliği gerçekleştirerek, artık bu zulmü kökünden çözmelidir.
Diploma notları yüksek ve başarılı gençlerimiz YÖK'ün kararına güvenerek meslek liselerini
tercih etmişlerdi, ne yazık ki yargı yine gençlerin hevesini kursağında bıraktı." şeklinde tepkisini dile getirdi.
ÖNDER'den Danıştay kararına tepki: Bu çifte standart
ÖNDER
İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği, YÖK'ün katsayı eşitsizliğini gideren kararını durduran Danıştay'a tepki gösterdi. Danıştay'ın çifte standart uyguladığını belirten ÖNDER yetkilileri, YÖK'ün kalıcı bir düzenleme yapması gerektiğini düşünüyor.
Öğrencilere seslenen ÖNDER Başkanı
Hüseyin Korkut, "Endişe etmeyin! meselenin tamamen çözüleceğine inanıyoruz, müsterih olun." çağrısında bulundu.
İstanbul Barosu, YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi YÖK'ün karanının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Söz konusu karar ile ilgili ÖNDER Başkanı Hüseyin Korkut'tan açıklama geldi. Korkut, "Danıştay'ın bu kararının hukuki hiçbir gerekçesi yoktur. İstanbul Barosu'nun başvurusunu değerlendirmişlerdir fakat bu konuda düzenleme yapma yetkisi YÖK'e aittir. Danıştay'ın aldığı bu karar bir boşluk oluşturacaktır, eski uygulama ortadan kalktığı için yerine koyulabilecek yeni bir uygulama bulunmamaktadır.YÖK umuyoruz ki
küçük bir düzenlemeyle bu haksızlığı giderecek yeni bir karar alacaktır. Çünkü artık bu yoldan geriye dönüş yoktur." şeklinde konuştu.
Daha önce bir öğrenci velisinin katsayı ile ilgili yaptığı başvuruda Danıştay'ın bu konudaki yetkinin YÖK'e ait olduğunu belirterek emsal olabilecek bir karar verdiğini hatırlatan Korkut, "Şu an aldığı kararla çifte standart uyguladığını bir kez daha göstermiştir." dedi. Hükümet'in YÖK kanununun 44. maddesinde değişiklik yaparak adaletsiz uygulamalara nihai olarak son vereceğini
ümit ettiklerini belirten Korkut, "Mezunlarımızın bir daha haksız katsayı uygulaması ile
mağdur olmamaları için bu işin takipçisiyiz." şeklinde konuştu.
AMAÇLARI BAYRAMI ZEHİR ETMEK
ÖNDER Genel Müdürü Sabri Otağ da, "Ne kadar durdursalar da YÖK bu kararın arkasında duracaktır. YÖK farklı bir düzenleme getirecektir diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Otağ, "Bayramı
zehir etme, bu camiyi küstürmek için verilmiş bir karar olarak görüyoruz. Ancak bu sorun hallolacaktır eninde sonunda. İnancımız ve mücadelemiz bu yönde." dedi.
ÖNDER eski Başkanı İbrahim Solmaz ise, Danıştay'ın kararını "Çifte standart" olarak değerlendirdi. Daha önceden YÖK'ün aldığı kararlar ile ilgili olarak açılan davaları hatırlatan Solmaz, "
Meslek lisesi öğrencilerinin mağduriyeti sebebiyle, farklı katsayı uygulaması nedeniyle başvurular vardı. Danıştay YÖK'ü haklı bulmuştu. 'YÖK'ün aldığı her karar geçerlidir, bu hususta tek merci YÖK'tür' diye kararlar almıştı. Şimdiki kararı ise çifte standarttır. Öğrencilerin eşitlenmesi, başarabilen öğrencilere istediği alanda okuyabilme imkanı sunmasının reddedilmesi haksızlıktır. Haksızlığın ortadan kalkması ve mağduriyetin devam etmesinin anlamı yok. Mutlaka YÖK yeni bir düzenleme yaparak mağduriyeti ortadan kaldıracaktır." ifadelerini kullandı.
İbrahim Solmaz öğrencilere seslenerek, "Öğrencilerimiz bu hususta herhangi bir endişeye kapılmaması gerekir. Öğrenciler çalışsınlar, mağduriyetle ilgili konuları kafalarına takmasınlar. İlgili kurumlar öğrencilerimizin mağduriyetini giderecek yeni bir yapılanmaya gidecektir. Öğrenciler endişeye kapılıp hazırlanmaktan vazgeçmesinler." şeklinde konuştu.
Karar hukukçularca siyasi bulundu
Danıştay 8. Dairesi'nin YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurması hukuk camiasında tepkiyle karşılandı. Hukukçular kararın siyasi endişelerle verildiğini belirtiyor.
Türk Hukuk Enstitüsü
Adana Şubesi Kurucu Başkanı Avukat İsmail Arısoy, "Ben de bir meslek lisesi mezunuyum. Yıllardır kamuoyunun vicdanını kanatan 'katsayı' uygulamasını düzelten YÖK, büyük bir yanlıştan dönmüştü. Danıştay 8. Dairesi'nin 'yürütmeyi durdurma' kararı şimdi binlerce
aile ve öğrenciyi yine mağdur edecektir. Bir hukukçu olarak Danıştay'ın kararını adil bulmuyorum. Zaten katsayı uygulaması Anayasa'nın 'eşitlik' ilkesine aykırıydı. Bu nedenle esastan karar verilirken yanlıştan dönüleceğini ümit ediyorum." dedi.
Avukat Mehmet
Aygün ise, yürütmeyi durdurma kararının İstanbul Barosu'nun açtığı davanın kesin kabul edileceği anlamına gelmeyeceğini belirterek, "Yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olması dahi bizce hukuka aykırıdır. Zaten katsayı uygulaması baştan sona hukuk ve eşitliğe aykırı bir durumdu. YÖK bunu düzeltmişti. Baronun burada taraf olma sıfatı yoktur. Buna rağmen açtığı davayı Danıştay görmeye başlamıştır. Danıştay daha önce benzeri bir şekilde açılan bir davayı red etmişti. Bu kez yürütmeyi durdurma kararı vermekle daha önce verdiği kararla çelişmiş oluyor. Kararın hukuki değil siyasi gerekçelerle alınmış olduğunu düşünüyorum. Her şeye rağmen nihai olara davanın red edileceğini düşünüyorum." diye konuştu