Adana'da,
kredi çekmek için gittiği
bankada adına
kart çıkartıldığını ve 36 bin TL borcu olduğunu öğrenen esnaf,
Tüketici Mahkemesi'nde 3 yıldır verdiği hukuk mücadelesini kazandı.
Şimdi bankaya tazminat
davası açmaya hazırlanan
Salih Öztürk, "Benim gibi haberi olmadan kaç kişinin adına kart çıkarılmıştır? Merak ediyorum. Herkes beni örnek almalı. Hakkını aramalı." diye konuştu.
Reklam firması sahibi Salih Öztürk (42), 2007 yılında kurduğu şirkete
makine alımı için çeşitli bankalara kredi ve kredi kartı talebinde bulundu. Hiçbir bankaya borcu bulunmamasına karşın tüm talepleri reddedildi. Banka yetkilileriyle görüşen Öztürk, başka bir bankaya borcu olduğu için
Merkez Bankası'nın kara listesine alındığını öğrendi. Merkez Bankası'na bir dilekçeyle başvurdu. Bankadan 15 gün sonra gelen cevapta, 2003'te bir bankadan aldığı kredi kartı borcunu ödemediği bildirildi. Beyninden vurulmuşa dönen kartzede, banka
avukatıyla irtibata geçti. Avukat, 4 bin 200 TL limitle verilen kredi kartından 6 bin 250 TL harcama yapıldığını, 2007'ye kadar borcun faiziyle 36 bin TL'ye çıktığını söyledi.
Kredi kartı formundaki nüfus bilgilerinin doğru ancak adresin yanlış olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını dile getiren Öztürk, yaklaşık 15 yıldır aynı adreste oturduğunu, kartı teslim almadığını belirtti. Kart başvurusunun internet üzerinden yapıldığını öğrenen Öztürk, borcun tahsili için icraya gidildiğini ancak kendisine ulaşılamadığı için 5. İcra Dairesi'nin 2005 yılında
takipsizlik kararı verdiğini ifade etti.
Öztürk'ün banka aleyhinde dava açtığı Tüketici Mahkemesi, kredi kartıyla yapılan harcamalara ilişkin işyerlerinden slip asıllarını istedi. Karşılaştırmada imzaların Öztürk'e ait olmadığı belirlendi. Davalı bankaya kartın ne zaman teslim edildiği ile ilgili bilgi verilmesi için talepte bulunuldu. Ancak banka, kart teslim belgelerinin 3 yıl saklandıktan sonra
imha edildiğini kaydetti. Banka iddiaları ispatlayamayınca
mahkeme, Öztürk'ün borçlu olmadığına hükmetti.