Belli bir kesim, böyle bir
katliamın yapılmasının mümkün olmadığını, hiçbir örgütün bu kadar kanlı bir
eylemi düzenleyemeyeceğini savunuyordu. Savcılar,
Poyrazköy iddianamesinde suçlamalarını 5
delille ispat ediyor. İşte o deliller:
1- 15
Aralık 2008 tarihinde M. Ahmet Demir isimli şahıs cumhuriyet savcılığına bir
ihbar mektubu gönderiyor. Mektupta, 16
Kasım 2008 tarihinde
Haliç sahilinde bulunan
Rahmi Koç Müzesi'nde sergilenen askerî
denizaltı içerisinde
patlayıcı madde bulunduğu, görevliler tarafından olayın bildirilmesi üzerine
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli bir
ekip tarafından patlayıcıların alınarak
personel eğitim alanında
imha edildiği, olay ile ilgili olarak adli mercilere bilgi verilmediği gibi sorumluların da araştırılmadığı bildiriliyor. Mektupta yer alan CD'de patlayıcılara ait görüntüler yer alıyor. (İddianame sayfa 17)
2- Savcılar 29 Ocak 2009 tarihinde ihbar mektubunda adı geçen müze görevlisi
emekli Astsubay Hasan
Oğuz İşleyenel'in ifadesini alıyor. Emekli
astsubay,
poşet içerisinde TNT kalıpları, 1,5 metre kadar fitil ve 5-6 adet
fünye olduğunu gördüğünü, olayı müze müdürüne bildirdiğini anlatıyor. Müdürün de patlayıcıları
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'na bildirdiğini ve aynı gün oradan gelen bir binbaşı ve iki astsubaya
tutanak karşılığı teslim ettiklerini anlatıyor. Bu konuda yapılan askerî
soruşturma takipsizlikle sonuçlanıyor. (Sayfa 17, 18)
3- 23
Mayıs 2009 tarihinde bir ihbar mektubu daha geliyor. Mektupta
Kafes Eylem
Planı olduğu ve '
ülke içerisinde çeşitli eylemler yapılarak ülkede
Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda kargaşa çıkarılması'nın hedeflendiği anlatılıyor. Yapılacak işler sıralanırken şu cümleler dikkat çekiyor: "Kasımpaşa'da bulunan Koç Müzesi'ndeki denizaltına patlayıcılar yerleştirilmesi de yine aynı plan dahilinde yapılmış bir eylemdir. Bu plana göre 200-300 kişilik bir öğrenci grubunun müzeyi ziyaretleri esnasında patlayıcılar patlatılacak ve ortalık kan gölüne dönecekti. Tabii bunun sonunda sorumlu hükümet tutulacak, faillerin yakalanmaması insanlarımızı gerecek ve toplumda bir kargaşa ortamının yaratılması sağlanacaktır. (Sayfa 19)
4-
İhbar mektubunda yer alan iddialar,
şüpheli Levent Bektaş'tan elde edilen 3 No'lu DVD içerisinde gizlenmiş bilgilerle bire bir örtüşüyor. DVD'de gizlenmiş bir şekilde bulunan "aa/Cihan'dan/Notlar.txt" isimli belgede aynen şunlar yazılı: "C.G. ile görüşme notları. Koç Müzesi'yle ilgili malzemeler yerine konulmak üzere operatöre ulaştırıldı. Müzenin ziyaretçilerini artıralım, okullarda
tanıtım, reklam ve organizasyon faaliyetleri yapılarak ziyaretçi yoğunluğunun en fazla olduğu zamanın belirlenmesi. Cihan Bey söyleyecek, öğrenciler projenin en önemli parçası. Operasyon tarihini teyit edelim... Koç Müzesi'nde ziyaretçi patlaması olmalı :) sıkıntı çıkmasın Bşk takip ediyor..." (Sayfa 18)
5- Savcılar kendilerine ulaşan ihbar mektuplarında adı geçen şahısların
mahkeme kararıyla
telefonlarını da takibe almış. Şüpheli şahısların birbirleriyle yaptıkları telefon görüşmeleri de aynı plan etrafında çalıştıklarını gösteriyor.