Terör örgütü
PKK'dan ayrıldıktan sonra Jandarma
İstihbarat Teşkilatı'nda (
JİTEM) çalışan itirafçıların açıklamalarıyla Güneydoğu'da başlatılan kazılarda ilk somut bulguya ulaşıldı.
Adli Tıp, cumhuriyet savcısının talebi üzerine
Elazığ'daki kimsesizler
mezarlığından çıkarılan cesedin 14 yıl önce kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hasan Ergül'e ait olduğunu tespit etti.
Cesetten numuneleri Hasan Ergül'ün oğlu Velat'ın kan örnekleriyle karşılaştıran
Adli Tıp, "Yüzde 99,99 uyum gösteriyor." dedi. Hazırlanan
rapor Elazığ
Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi. İsveç'te yaşayan itirafçı Abdulkadir
Aygan, Hasan Ergül'ün JİTEM tarafından kaçırıldığını ve öldürülerek
Hazar Gölü'ne atıldığını iddia etmişti. Aygan'ın itiraflarından sonra harekete geçen Ergül'ün yakınları savcılığa başvurarak Elazığ'daki kimsesizler mezarlığında kazı yapılmasını istemişti.
Hasan Ergül,
Şırnak'ın
Silopi ilçesinin
Çukurca köyüne bağlı
Yeniköy mezrasında yaşıyordu. 23
Mayıs 1995'te Silopi'ye traktörüyle
buğday götürdü. Bir süredir
hasta olan oğlu
İslam Ergül'ü de doktora göstermek amacıyla yanına almıştı. Dönüş yolunda
baba oğulun önü
Renault Toros
marka araç tarafından kesildi. Arabadan 4 kişi indi ve Hasan Ergül'ü zorla otomobile bindirdi. 5 yaşındaki Velat, babasının ardından yol ortasında bakakaldı. Oradan geçen köylüler Velat'ı alıp
ailesine teslim etti. Aradan yıllar geçti. Hasan Ergül'den bir daha haber alınamadı. Ta ki, JİTEM ve PKK itirafçısı
Abdülkadir Aygan'ın açıklamalarına kadar. Aygan, 3 yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda şu bilgileri vermişti: "Hasan isimli Silopili bir şahıs, Çukurca köyünden olması gerekir. JİTEM'de çalışan ve maddî durumu iyi olan, ismi Cindi
soyadı Acut veya Acet olan 'Koçero' lakaplı kişi, Hasan adlı kişiyi alarak, Silopi timine götürdü. Ardından
Diyarbakır timine, sonra da Elazığ timine götürülen Hasan öldürüldü. Burada da cesedi çuval içerisine konularak Hazar Gölü'ne atıldı."
Aile, açıklamanın yapıldığı dönemde de Hasan Ergül'ün akıbetini
soruşturmaktan çekindi.
Ergenekon soruşturması ile başlayan süreç pek çok kimse gibi Ergül ailesini de cesaretlendirdi. Hasan Ergül'ün kardeşleri Hadi ve Arto Ergül, Aygan'ın bu açıklamalarından yola çıkarak, dört ay önce cesedini bulmak için girişimlere başladı. İki kardeş önce Silopi Savcılığı'na dilekçe verdi.
Nisan ayında ise Elazığ'a giderek Aygan'ın
tarif ettiği Hazar Gölü çevresinde kardeşlerinin akıbetini araştırdı. Hazar Gölü'nde balıkçılık yapan bazı görgü
tanıkları, 1995 yılında biri
torba içinde, diğeri çıplak halde iki erkek cesedi bulduklarını anlattı. Ergül kardeşler, bu bilgi üzerine 9 Nisan 2009'da Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.
Edinilen bilgiye göre, balıkçıların, buldukları cesetleri Elazığ Emniyet'ine bildirmeleri üzerine
savcılık devreye girmiş. Cesetler, fotoğrafları çekilip Adli Tıp Kurumu'nda
otopsi yapıldıktan sonra kimlikleri tespit edilemediği için kimsesizler mezarlığına gömülmüş. Elazığ cumhuriyet savcısı, 1995 yılına ait sahipsiz cesetlerle ilgili dosyaları tek tek çıkararak Hadi ve Arto Ergül kardeşlere gösterdi. Ergül kardeşler, kardeşleri Hasan Ergül'ü dosyadaki fotoğraflardan teşhis etti.
Elazığ cumhuriyet savcısının kararı ile mezar 14 Nisan 2009'da açıldı. Mezardan
kemik numuneleri alındı. Alınan numuneler Hasan Ergül kaçırılırken yanında olan oğlu Velat Ergül'den alınan kan numuneleri ile karşılaştırılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapılan DNA testinde cesedin Hasan Ergül'e ait olduğu belirlendi. Hazırlanan rapor, geçtiğimiz hafta Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
AİLE, ALBAY TEMİZÖZ'Ü SUÇLAMIŞTI
Ergül'ün ailesi, kayıp kişilerle ilgili soruşturma çerçevesinde tutuklanan
Kayseri Jandarma
Alay Komutanı
Albay Cemal Temizöz ve Koçero Saluci hakkında Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Ergenekon davasında ifadesine başvurulan bir tanığın da Ergül cinayeti hakkında çarpıcı bilgi verdiği ortaya çıktı. Tanık, cinayetin sorumlusu olarak Ergenekon sanığı
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli Albay Levent Göktaş'ın tetikçisi olduğu ileri sürülen Saluci'yi işaret ediyor.
Güneydoğu'daki
faili meçhul ve kayıplar, 'JİTEM'in, sorguladığı kişileri asit kuyularına attığı' iddiası ile yeniden gündeme gelmişti.
Kayıplarla ilgili
kazı çalışmaları, ilk olarak Şırnak Silopi'deki BOTAŞ tesislerinde gerçekleştirildi. Kazılarda 2 kemik ve birkaç bez parçası bulundu.
Sinan Lokantası'nın arkasındaki kuyularda da kazı yapıldı. 17 kemik ve bir insana ait olduğu belirtilen kafatası bulundu. 16 Mart'ta bu kez Kuştepe köyünde kazı yapıldı. Bu olaylarla ilgili olarak korucubaşı
Kamil Atak, Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay
Cemal Temizöz, JİTEM elemanı Koçero Saluci, Adem Yakın ve Abdulhakim
Güven tutuklandı.
'Belge sahte haberlerinin kaynağı orgeneral' iddiası
f'Eylem planıyla' ilgili
belgenin sahte olduğuna yönelik haberlerin kaynağının Ankara'da görevli bir orgeneral olduğu ileri sürüldü. Yeni Şafak'ın haberine göre, söz konusu paşanın planla ilgili gazetecilere brifing verdiği iddia edildi. Belge tartışması sürerken, orgeneralin devreye girip bazı gazetecileri karargâha çağırdığı ve ayrı ayrı görüştüğü öne sürüldü. Bu görüşmelerde paşanın belgenin sahte olduğuna yönelik bilgiler verdiği iddia edildi. Belge ile ilgili tartışmalar sürerken bazı gazetelerin,
eylem planının sahte olduğuna yönelik yayınlar yapması dikkat çekmişti. Böylece aynı Jandarma Kriminal raporuna dayanarak taban tabana zıt iki ayrı haber ortaya çıktı.