Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi,
köşe yazarı Prof. Dr.
Şükrü Kızılot,
Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünce, üniversitenin
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''
Türkiye'de Kayıt Dışı Ekonominin Boyutları ve Vergi Uygulamaları'' konulu panele katıldı.
Konuşmasında, Türkiye ekonomisindeki sorunların görüldüğünden daha ciddi olduğunu savunan Prof. Dr. Şükrü Kızılot, şunları kaydetti:
''
Maliye Bakanlığının sitesinden tüm rakamlara ulaşabilirsiniz. Ben de o rakamlara dayanarak Türkiye ekonomisindeki durgunluğun, gerilemenin ne kadar yüksek olduğunu görebiliyorum. Bunlar
krizin habercisi. Ancak son derece yanlış ve polisiye tabir edilebilecek
tedbirler alınıyor. Yeni Sosyal
Güvenlik Yasası
kayıt dışı istihdamı körüklüyor. Yeni yasaya göre 18 yaşında sigortalanan biri 20 yıl sonra 38 yaşında
emekli oluyor. Ama 65 yaşına kadar beklemek zorunda. Yani devlet sen git 27 yıl kaçak çalış diyor. Kayıt dışılığın bugün Türkiye'deki oranı yüzde 50 civarında.''
Türkiye ekonomisinin yıllardan beri 3 önemli sorunu olduğunu ifade eden Kızılot, şöyle konuştu:
''Bunlardan birincisi cari açık. 2002 yılında 20 milyar dolar olan cari açığın 2008 yılında 45 milyar dolara çıkması söz konusu. Son günlerde Türkiye'nin ithalatının çok arttığından söz ediliyor ama ben burada ihracatının da çok arttığını söylemek istiyorum.
İthalat ve ihracat açığı 53 milyar dolardan 68 milyar dolara çıkması söz konusu.
İkinci en büyük sorun ise işsizlik. Yeni sosyal güvenlik yasası kayıt dışılığı,
kayıt dışılık da işsizliği körüklüyor. Üniversiteli gençlerin üçte biri işsiz. Bu konuda yıllardan beri atılmış hiç önemli bir adım yok. Üçüncü ve en önemli sorun ise kayıt dışılık, yani yasal olmayan faaliyetlerden elde edilen gelirler.''
Kayıt dışılığın Türkiye'de çok önemli sorunları da beraberinde getirdiğini ifade eden Kızılot, ''Kayıt dışılık Türkiye'de gelir dağılımına ve
vergi adaletsizliğine neden oluyor. Ahlaki değerlerin bozulmasına, devletin gelir kaybına, haksız rekabete neden oluyor ve enflasyonu körüklüyor. Ülkede en çok serveti olan bazı kişilerin en çok vergi veren 100 kişi arasında yer almadığını görüyoruz. Bu çarpıklığın giderilmesi gerekir. Özel bankalarını satanlar, ne kadar vergi ödedi kamuoyunun bunu bilmesi gerekiyor'' dedi.
CANSIZLAR: ''GEÇEN YILDAN İTİBAREN OLUMSUZLUKLAR BAŞLADI''
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi,
Sermaye Piyasası Kurulu eski başkanlarından Doç. Dr.
Doğan Cansızlar ise Türkiye'nin dünyadaki
ekonomik krizden en çok etkilenmesi beklenen dört ülkeden biri olduğunu iddia etti.
Son birkaç yılda, küresel ekonomideki olumlu gelişmelerin birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de hissedildiğini belirten Doç. Dr. Cansızlar, şöyle konuştu:
''Ancak geçen yıldan itibaren olumsuzluklar başladı. Böylece artık küresel
finans sistemi sorgulanıyor. Çünkü kriz bu sefer üçüncü dünya ülkelerinden değil gelişmiş ülkelerde çıktı. Bugüne kadar her şey iyi gidiyor deniliyordu. Çünkü dünyada da her şey yolundaydı. Asıl şimdi ekonomik politikaların önemi ortaya çıkıyor. Ancak var olan durumda hiçbir tedbir alınmadığı gibi bize bir şey olmaz mantığı devam ediyor.''
Dünyadaki krizden etkilenmesi beklenen ilk dört ülkenin
Güney Afrika,
Polonya,
Macaristan ve Türkiye olduğunu söyleyen Doç. Dr. Cansızlar, ''
Cari açık ve değerli
yerli para bu ülkelerin ortak kaderi. Türkiye'nin ekonomisi o kadar dışa bağımlı ve kırılgan ki durum çok ciddi, krizin etkileri çok büyük olacak. Kriz
tren gibi üzerimize geliyor'' diye konuştu.
Konferansa, Muğla
Vali Vekili Recep
Yüksel, Vali Yardımcısı Rıfat Ata,
Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik, Muğla
Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş, Öğretim görevlileri ve Öğrenciler katıldı.