Enerji Bakanlığı'ndan edindiği maden
arama ruhsatını gösteren herkesin Kaz Dağları'nı iş makineleriyle delik deşik edebilmesine karşı,
sivil toplum örgütleri,
yerel yönetimler,
bölge halkı kolları sıvadı. İlk
hedef, Kaz Dağları'nın tamamının milli park alanı kabul edilmesi. Ayrıca bölgenin özel koruma alanı ilan edilmesi de isteniyor.
Balıkesir ve
Çanakkale illeri sınırlarındaki Kaz Dağları endemik, jeolojik, kültürel, mitolojik ve arkeolojik açıdan bir bütün. Ama halen Kaz Dağları'nın Balıkesir'deki güney kısmı yani sadece yüzde 30'u milli park.
Kuzeyde, çoğunlukla Çanakkale sınırları içinde kalan yüzde 70'lik kısımsa milli park değil.
Yani bu bölgede maden araması yapmak için Enerji Bakanlığı'na bağlı
Maden Arama Şubesi'nden izin alıp, hektar başına 5 bin YTL'lik doğayı tahrip bedelini ödemek yeterli. Bölgenin tamamı milli park kapsamı içinde alındığında, işte bu prosedür kolaylığı ortadan kalkacak. Kaz Dağları'nda maden arama için
Çevre Bakanlığı, maden
işletme içinse
Bakanlar Kurulu izinleri aranacak.
Çanakkale Valiliği, birkaç ay önce bölgenin tamamının milli park yapılması için başvurdu. Çanakkale Belediyesi de bu konuda
Meclis kararı çıkararak Çevre ve
Orman Bakanlığı'na başvurdu. Şimdi gözler
bakanlığa bağlı Tabiat ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü'nde.
Top iki bakanlıkta
Çanakkale Belediye Başkanı
Ülgür Gökhan, bölgenin tamamının milli park ilan edilmesi için çıkardıkları Meclis kararının
Başbakan Tayyip Erdoğan'a da iletildiğini tahmin ediyor. Gökhan'a göre milli park ilanı sadece bir
ilk adım:
"Kaz Dağları'nın Çanakkale ili sınırları içindeki kısmının tamamının milli park ilan edilmesi konusunda
Çevre Bakanlığı'na öneride bulunduk. Bölgenin sadece milli park değil, özel koruma kapsamına alınması ve Maden Kanunu'nun değiştirilmesi taleplerimizi de ilgili Çevre Bakanlığı ile birlikte Enerji Bakanlığı'na da ilettik. Bakanlıklara şu andaki
arama ruhsatı alan firmaların sürelerinin uzatılmaması ve işletme ruhsatının verilmemesi konusunda da Enerji Bakanlığı'na öneride bulunduk."
İmza kampanyası başlatılacak
Çanakkale Çevre Platformu'nun ve
Ziraat Mühendisleri Odası'nın Başkanı Hicri Nalbant da bölgenin milli park ilan edilmesi için öncelikle
imza kampanyası başlatacaklarını söyledi.
Ancak, Balıkesir'in Havran ilçesinde, yani milli park sınırları içinde de Koza Altın A.Ş.'nin arama için
sondaj yaptığını söyleyen Nalbant'a göre, milli park ilanı tek başına yeterli değil: "Milli parkın yanında özel koruma alanı da yapılmalı. Asıl önemlisi de Maden Kanunu'nun değiştirilmesi. Bir gram
altın çıkarmak için yarım ton su kullanılacak. Kaz Dağları'nın bu kadar suyu yok."
Çanakkale Belediye Başkanı Gökhan Ülgür'se kararlı: "Dağların tamamında altın bulunsa dahi yine de dokunulmaması gerekiyor. Kaz Dağları 40 çeşit endemik türü, tarihi ve
oksijen deposuyla eşi benzeri olmayan bir yer."
Güneyi milli park, kuzeyi mahzun
Kaz Dağları'nın Edremit Körfezi'ne bakan 21 bin 300 hektarlık kısmı, 1993 yılında milli park ilan edildi. 'Kaz Dağları kütlesinin Balıkesir il sınırları içinde kalan güney yüzü, Zeytinli Çayı'ndan
Altınoluk beldesinin batısına kadar olan bölümüyle bu bölümün doruklara kadar olan yükseklikleri'ni kapsayan alan, aslında tüm Kaz Dağları'nın yüzde 30'u. Sık göknarlarla kaplı kuzey kısmıysa milli park sınırları dışında.
'Binpınarlı İda' da denilen Kaz Dağları'nın su zenginliğini mitolojik kaynakların yanı sıra DSİ de doğruluyor! DSİ verilerine göre Kaz Dağları yılda 1.3 milyar metreküplük su verimliliğiyle yüzlerce dereyi, su kaynağını besliyor. Bölgede DSİ tarafından yapımına devam edilen barajlar var. Bir gramı için yarım ton su, 175 gram
siyanür gerektiren altınsa, çevrecilere göre öncelikle su için tehdit.
Çanakkale 18
Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Önder Ayyıldız, "Kullanılan siyanür yeraltı ve yerüstü sularını kirletecek. Ormanlık
arazi yok olacağından
erozyon ve sel gibi problemler de oluşacak. Kaz Dağları, kesinlikle
doğal zenginlikleri, endemik türleriyle milli park olması gereken bir bölge" diyor.
RADİKAL