'Kendimi ve çocuğumu öldürmek isterken Kimse Yok Mu yetişti!'

İhtiyaç sahibi vatandaşlar, Kimse Yok Mu derneğinin yardım toplama yetkilerinin iptal edilmek istenmesine tepki gösterdiler. Anlattıklarıyla ise yürekleri titrettiler.

'Kendimi ve çocuğumu öldürmek isterken Kimse Yok Mu yetişti!'

Kimse Yok Mu Derneği yardımları ile hayatlarını idame ettiren ihtiyaç sahibi aileler, hükümetin derneğin yardım toplama yetkisini iptal etmesine gözyaşları içinde tepki gösterdi. Aileler tepkilerini, “Kendimi ve çocuğumu öldürmek isterken Kimse Yok Mu yetişti”, “Senin yapamadığını yapıyor diye mi zoruna gidiyor”, “Senin sahip çıktığın çocuklar bonzaiden sokaklarda ölüyor”, “Kimse Yok Mu olmazsa sokakta kalırız, ölürüz, Suriyeliler’de ölür”, “Kimse yok mu olmazsa aç kalırız, çocuklarım serseri olur, engel olmasınlar”, “Derneğin imkanları kısıtlanırsa aileler dağılır, paramparça olur” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler. 

Bursa’da, ortaokula giden Mert isimli çocuğu ile birlikte kirada yaşayan Hanife Özcan (32), Kimse Yok Mu Derneği sayesinde oğlunun ve kendisinin hala hayatta olduğunu söyledi. İşyerinde felç geçirdiğini, hastanede ise MS hastası olduğunu, beyninde tümör bulunduğunu öğrendiğini anlatan talihsiz kadın, hayatta kimsesiz kaldığı düşüncesiyle psikolojisi bozulduğunu sırada o gün aldığı kararı gözyaşları içinde şöyle anlattı: “Ben o gün şuna karar verdim; ev sahibimin bağı bahçesi vardı, tarım ilacı vardı. ‘Ben bu akşam eve gelip yemek yapacağım, Mert’i de zehirleyeceğim, kendimi de zehirleyeceğim’ demiştim. İnsanın zoruna şu gidiyor, anne baban ölü değil, sahip çıkmıyorlar, akrabaların sahip çıkmıyor. İnsanlar neden bu kadar körler. İnsanın zoruna gidiyor.”

“EVİME YASTIK YORGAN GELİNCE YASTIĞA YORGANA SARILIP AĞLADIM”

Bu düşüncelerle eve geldiğinde kapıda Kimse Yok Mu Derneği’nden geldiğini söyleyen bir beyefendinin karşısına dikildiğini ve ‘size yardım etmek istiyoruz’ dediğini aktaran Özcan, hayatının o andan itibaren tamamen değiştiğini kaydetti. Evini gören dernek yetkililerinin, fareler içinde, rutubet içinde yaşanmayacağını belirterek hemen ev bulduklarını belirten acılı kadın, Kimse Yok Mu ile birlikte hayatının nasıl değiştiği konusunda şu bilgileri verdi: “İlk yastığın, yorganın geldiği günü biliyorum. Ya insan yastığa yorgana sarılıp ağlar mı, ben yastığa yorgana sarılıp ağladım, yoktu çünkü daha önce. Hamdolsun Rabbime, şimdi bir sürü ablam var, ağabeyim var, babam var. Kimse Yok Mu sadece bir dernek değil. Oraya giden biri sanki ailesi, babasıyla karşılanıyor. Nereli olduğun, mezhebin, dinine, hiçbir şeyine bakmıyorlar, sadece senin insanlığına bakıyorlar.”

“KİRAMI ÖDÜYOR, ERZAK VERİYOR, İLAÇ ALIYORUM”

Kendisinin hayata bakışının değiştiğini vurgulayan Özcan, şöyle devam etti: “O hastalığa yakalandığımı öğrenince insanlığın kalmadığına inanıyordum, bu dünyanın kötülükten başka bir şey olmadığına inanıyordum, yaşamak istemiyordum. Kendi canımdan vazgeçtim bir de evladımın canına kast etmeye karar vermiştim. Kimin kapısını çalsam, ya başka şeyler istiyorlar yada seni sorguluyorlar. Sen iyi insan olsaydın bunu yapmazlardı diye. Tamam benim de hatalarım vardır ama insanları yargılamadan el açmayı, yardım etmeyi öğrenin. Ben Kimse Yok Mu’da onu gördüm. Ben artık akşama ekmek nasıl alırım onu düşünmüyorum. Hastaneye gidemiyordum, şimdi rahat rahat gidiyorum, ilaç alıyorum. Artık ümidim var, ümitsiz yaşanmıyor. Şuan kiramı ödüyorlar, erzağımı getiriyorlar. Maddi manevi her konuda yardım ediyorlar.”

“DERNEK OLMAZSA BEN VE ÇOCUĞUM SOKAKTA KALIR”

Derneğin yardım yetkilerinin elinden alınması halinde perişan olacaklarını ifade eden Özcan, “Ben hastalığım nedeniyle çalışamıyorum. Dernek olmazsa kiramı ödeyemem evden atarlar. Kadın başıma bir çocukla nereye çıkacağım. O dil uzatanlara soruyorum, bu kadar aile var, yaşlısı var, dul var, çocuk var, kadın var. Soruyorum hangilerinin elinden tutacaklar. Hiç mi utanmıyor, hiç mi vicdanları yok. Ben sokakta kalırım, çocuğum okuyamaz. İlaçlarımın yarısını devlet karşılıyor, yarısını ben ödüyorum, ilaç alamam, ölüp giderim. Benim çocuğuma devlet nasıl bakacak. Görüyoruz onun yetiştirme yurtlarında kalan çocuklar bonzailerle ölüyorlar. Ne kadar sahip çıktı şimdiye kadar. Sokaklar Suriyelilerle kaynıyor. Kimse Yok mu Derneği olmazsa Suriyeliler bile aç. Onlara niye sahip çıkmıyor. Ondan sonra kalkmış dil uzatıyor. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Kuldan utanmıyorlar da en azından Allah’tan korksunlar, ellerini üzerlerimizden çeksinler.

“SENİN YAPAMADIKLARINI YAPIYOR, BU MU ZORUNA GİDİYOR”

Bu kadar garibi düşünsünler. Kimse Yok Mu kimsesizlerin kimsesi, bunu bir düşünsünler. En azından süslü püslü köşklerinden çıkıp bir baksınlar. Ondan sonra bir şeyleri engellemeye çalışsınlar. Sadece onların değil benim de yaşamaya hakkım var. Sadece zenginlerden ibaret değil hayat. Neden, neden, neden, sebep bulamıyorum. Sen neden uğraşıyorsun, sen git başka şeylerle uğraş. Senin ülkende esrar, eroin satılıyor, yolsuzluk yapılıyor, onlarla uğraş. Garipten ne istiyorsun ya, yardımdan ne istiyorsun, hayırdan ne istiyorsun, ne derdin var? Bir parça et götürecek, insanlar sevinecek, gözyaşları dinecek. Senin yapamadıklarını yapıyor bu mu zoruna gidiyor. Ayıp olan bu mu? Sen yap o zaman, yapamıyorsun, senin yerine yapanlar var, daha ne istiyorsun?” ifadelerini kullandı. 

EŞİNİ KAYBEDEN 4 ÇOCUKLU AZİZE GÜNEŞ: BU HAYRA ENGEL OLMAYIN

İki sene önce eşini kaybeden ve 4 çocuğu ile birlikte yaşayan Azize Güneş ise derneğin kendisine her ay 300 TL yatırdığını, kızına burs verdiğini, gıda, giyim yardımlarında bulunduğunu hatırlattı. Güneş, şöyle konuştu: “Çocuklarımın ayağında ayakkabı yoktu, bayramlık yoktu. Umutsuzduk, perişandık. Nereye gitsem kapılar yüzüme kapanıyordu. 4 çocukla dul bir kadın ne yapsın. Emekli maaşımız yok, kimsemiz yok. Dernek olmazsa çocuklarımı okuldan alıp bir işe sokarım. Artık ayakçı mı olurlar ne olurlar bilmiyorum. Ben hastayım, çocuklarım hasta. Onları okutamam. Ayakçı mı olurlar, serseri mi olurlar bilmiyorum. Ne olursunuz yardımları kesmesinler. Yardım edenlerden Allah razı olsun. Öyle bir şey olmasın ne olursunuz, engel olmasınlar, kapanmasın. Yoksa aç kalırız evin içinde. Bu hayra engel olmasınlar.” 

4 ÇOCUĞUYLA KALAN GÜLVEREN: KİRAM, FATURALARIM ÖDENİYOR, ÇOCUKLARIM OKUTULUYOR

4 çocuğu ile birlikte eşinden ayrı yaşayan ve 4 yıldır Kimse Yok Mu Derneği’nin yardımları ile ayakta durduğunu söyleyen Gülveren Boyacı da hayırseverlere teşekkür etti. Dernekle tanışmadan önce maddi ve manevi olarak büyük bir çöküntü içinde olduğunu belirten Boyacı, “Dernekle tanıştıktan sonra hayatımızda çok şey değişti. Kiramı veremiyordum, elektriğimi suyumu veremiyordum. Evimin ihtiyacını karşılayamıyordum. Okullar açıldı kırtasiye ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Her ay kiram banka hesabıma yatıyor. Faturalarımı ödüyorlar, tüpüm bitiyor, mutfak masraflarımı hallediyorlar. Yani saymakla bitmez. Biz bir aileyiz, herkesin de inşallah benim gibi şanslı olurlar, dernekle tanışırlar, derdini anlatabileceği bir ailesi olur.” şeklinde konuştu.

“KİMSE YOK MU, BİZE KOL KANAT OLDU”

Derneğin bir yığın insanın yardımına koştuğuna dikkat çeken Boyacı, yardım toplama yetkisinin kaldırılmak istenmesi için, şunları söyledi: “Adı üzerinde Kimse Yok Mu, bize kol kanat oldular. Bu düşünce sahibi olan kişilerin, derneğin olanaklarını kısıtlasalar, ihtiyaç sahibi olan aileleri şöyle bir düşünsünler. Benim gibi zor şartlarda yaşayan çok aile var, çok fakirimiz var. Kimsenin yalnız olmasını istemiyorum. Herkes paramparça olur dağılır, aileler zor durumda kalır. Biz bir bütünüz, bizi dağıtamazlar, aileyi dağıtamazlar. İnanıyorum ki dernek bu sıkıntıların da üstesinden gelecektir. Gücünü hepimizden alıyor, bütünü parçalayamazlar. Kim ne söylerse söylesin, dernek faaliyetlerine devam edecek. Bu zorlukları aşacağız, bu günler de geçecek. Ben dua ediyorum, bu zorlukların üstesinden gelecekler inanıyorum. Şu garipleri sevindiriyorlar, aileme nasıl bir lamba yanıyorsa, bir lamba gibi doğdular. Beni asla yalnız bırakmadılar. Benim kimsem yok derken kocaman bir aile olduk.”

“BİZİ SUYUN ÜZERİNE ÇIKARDILAR, BU KARALAMALAR BİTECEK”

Hayatında ilk defa Kimse Yok Mu Derneği'nin anneler gününü kutladığını hatırlatan Boyacı, “Eve gelene kadar ağladım, o kadar mutlu odum ki. Benim yerimde olmak isteyen belki milyonlarca anne var. Bizim için çok çabalıyorlar. Yaşamımızı sürdürebilmemiz için her şeyi dernek karşılıyor. Bizi bir anda suyun üzerine çıkarttılar. Annemin babamın olmaması hiç bir şey ifade etmiyor. Benim bir sürü kardeşim, babam, ablam var. Bunu hissettirdiler, çok güzel bir şey bu. Bu karalamalar da inşallah biter, elbette aydınlık bir kapı Rabbim verecek. Herkesin nefes aldığı günler yakındır, bu sıkıntılar geçecek.” şeklinde konuştu.

CİHAN

<< Önceki Haber 'Kendimi ve çocuğumu öldürmek isterken Kimse Yok Mu... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER