İşte CHP liderinin açıklamalarının satır başları
İş dünyasına seslenmek istiyorum. Biz demokrasiyi içselleştiren bir gelenekten geliyoruz. Görüşü inancı kimliği ne olursa olsun bütün yurttaşlara eşit yaklaşacağız.
Benim Başbakanlığımda hiç bir iş adamına siyasi vergi uygulaması yapmayacağız. Ülkemizin içinde bulunduğu şartları çok daha iyi biliyorsunuz. Ülke böyle bir yönetime teslim edilemez. Eğer siz sağlıklı çalışan bir devlet istiyorsanız, lüksünüz yok tek adresiniz var geleceksiniz CHP'ye oy vereceksiniz.
Daha dik durun daha onurlu durun. Sandığa gittiğinizde oyunuzu Mustafa Kemal'in partisine verin.
Üstümüzde baskı var. Ben de biliyorum baskı olduğunu. Bir şirket bir anket yayınladı, şirketi basıyorlar. Gazeteye müfettiş gönderiyorlar yazı işlerine müdahale ediyorlar.
Bugünlerde havuz medyasını bir telaş almış onlar saldırdıkça bizim iktidar yolumuz açılıyor, biraz daha saldırmazsanız namertsiniz. Biz iktidar olduğumuzda kimsenin gazetesine el koymayacağız. O gazetelere giden hortumları keseceğim. Devletin bankalarının götürüyorsunuz.
YÖK garabetini kaldıracağız. Öğrenciler üniversite yönetiminde söz sahibi olacak.
İnsanlar bedeni kadar değil yüreği kadar yer kaplar diyordu. O yüzden Yaşar Kemal'in yüreği dünya kadar.
Babası cinayete kurban gitti. Çeltik tarlalarında çalıştı. Arzuhalcilik yaptı. Hayatın bütün acılarını çekti. Dik durdu. Bedel ödedi. Dik duruşunu her dönem sergiledi. Hapishanelere atıldı, Nazım Hikmet nasıl acı çektiyse o da çekti. Ruhi su nasıl acı çektiyse o da çekti. Siyasete atıldı. Ben kendisini İnce Memed'i okuyunca tanıdım. Destanın ne olduğunu o kitapta öğrendim. Sevgi üzerine barış üzerine kurulmuş bir dili vardı. Yaşar Kemal dünyanın ortak malıdır artık.
YAŞAR KEMAL'İN İSMET İNÖNÜ ANISI
Bir anısını anlatmak isterim: Genç bir gazeteciydim. İsmet Paşa ile Adana'ya gittim. Yaşar Sana bir soru soracağım dedi. Tek kanatlı kuş uçar mı diye sordum. Yaşar Kemal de 'Paşam tek kanatlı kuşun uçamadığını ben biliyorum de siz bunu bana neden sordunuz'. İsmet İnönü de diyor ki 'Biz demokrasi kuşunun sağ kanadını güçlü yaptık ama sol kanadığını güçlendiremedik. Onun için Türkiye'de demokrasi kuşunun uçması hep zor oldu' dedi.
Dün Erdal Eren'in annesi Şadan Eren hayatını kaybetti. Şadan Hanım'a da buradan Allah'tan rahmet diliyoruz. Onu unutmayacağız Erdal Eren'i unutmayacağımız gibi... 10 maddeyi okudum. Özgürlük geldi de biz karşı mı çıktık? Peki bu şifreli metnin arkasında ne var? Hürriyet iyi bir gazetecilik yaptı ve 10 maddenin şifrelerini yazdı. Benim özgül ağırlığım var diyen biri vardı ya. Ortak açıklama yapılmayacak deniyordu. Sonra açıklama geldi. Eğer mütabakat varsa ayrıntıları belli değil. Neden toplantıdan sonra AKP ve HDP birbirini suçladı.
Açıklamalar şifreli yapılıyor. Bize de diyorlar ki siz de destek verin. Birisi silah sıkıyor da evet kurşun atmaya devam edin mi dedik? Ben barışın geleceğine inanmıyorum. AKP ile HDP arasında bir seçim işbirliği var ve bunu götürmek istiyorlar.
Bu sorunu CHP sözer. Biz dedik ki sorunu Meclis'te çözeceksiniz. Ama şimdi yeni yeni Meclis'e gelmeye başladılar.
4 ŞARTA UYMAK ZORUNDASINIZ
Bugüne kadar hükümet kanadından bir açıklama duydunuz mu? Son açıklama Abdullah Öcalan'ın açıklaması. Yasa çıkmış yasa uygulamada neden sen bir açıklama yapmıyorsun? Bu sorunun çözümü için adres TBMM olmalı. 4 şarta uymak zorundadırlar. Samimi ve dürüst olacaksınız.
Gizli kişisel ajandanız olmayacak. Millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. CHP ve diğer muhalefete bilgi vereceksiniz. 4 şarta uyarsanız bu sorunu çözme konusunda sağlıklı bir irade ortaya koyarsınız dedik.
Peki Abdullah Öcalan açıklama yaptı peki PKK silah bıraktı mı? Bırakmayacağım dedi. Siz silahların gölgesinde nasıl yapacaksınız bunu?
HDP yüzde 10 barajını istiyor mu? hayır, AK Parti hiç sesini çıkarmıyor. Bütün aydınlara sesleniyorum,
1-Türkiye'nin en temel sorununu CHP çözer. Bunu herkes çok iyi bilsin. Biz samimi ve dürüst olacağız.
2-Seçim barajı demokrasinin önündeki en büyün engeldir. Kaldırın dedik, kaldırmıyorlar.
3- Barajı indirin söz, anayasa değişikliği için size destek vereceğiz.
KÜRSÜYE VURA VURA MEYDAN OKUDU
CHP'ye güveneceksiniz. Nasıl emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı için ikramiye sözü verdiysem bu sorunu da ben çözeceğim. Devleti hizmet veren bir kurum olmaktan çıkarıyor şiddet uygulayan bir devlet haline geldi. Bu yasayı Parlamentodan geçirmeyeceğiz. Diktatörler demokrasi getiremez. Hala bunu anlamıyorlar. Kendisi sorun olan bir hükümet sorun çözemez.
Yeni düzenlemede diyor ki polis uyarmadan uyarı ateş atmadan çekip vurabilir. Bunu hangi vicdan kabul eder? Elinde çakı olan birisini çekti vurdu diyelim. Tehlike vardı vurdum diyecek polis.
AKP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Demokrasi hepimiz içindir. Usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça kimsenin üzeri aranamaz ve mallarına el konulamaz diyor.
Bunlar ne getiriyor; valinin talimatı Emniyet Müdürü'nün sözlü talimatıyla ara diyor. Sadece arama mı çırılçıplak soyabilirsin diyor. Böyle kanun mu olur?
Hani birisi 90 yıllık reklam arası bitti diyordu. Birisi geldi sana sokağın ortasında soyun derse sen ne yapacaksın?
Abdullah Gül rahatsız, Avrupa Birliği rahatsız. Bu haliyle bu kanun çıkarsa yabancılar gelip de Türkiye'de gelip yatırım yapmaz. Bu haliyle gelirse dünyada alay konusu olurlar. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar giderek ağırlaşıyor. Evine bak, caddeye bak. Nasıl görüyorlar Türkiye'yi. Türkiye uygar bir toplumun parçasıyken Ortadoğu'nun bir parçası haline geldi. Terör örgütlerinin parçası haline geldi.
Mısır RO-RO seferlerinin anlaşmasını yenilemeyecek. 55 şirket birleşti anlaşma yaptılar, ihracat ürünlerini Mısır'a götürüyorlardı. İptal edildiği andan itibaren bunlar tamamen bitecek. Kimin yüzünden, vatandaşın mı, işsizlerin mi? Çapsız bir Dışişleri Bakanı ve çapsız bir başbakan yüzünden bunlar yaşanıyor. Başbakan'a çapsız dedim. Mahkemeye verdi. Ben haklı çıktım. Çapsızlığı mahkeme kararıyla tesçillendi.
Sizden sadece 4 yıl için sizlerden yetki istiyorum, sadece 4 yıl.