Kemal bey, haydi görelim sizi!
Kemal bey son seçimde, acayip bir “dürüst siyasetçi”
profili çizdi.
Tüm üçkağıtlara, tüm hortumlara, tüm yanlışlara karşı çıkan, hatta sadece karşı çıkmak değil, yolsuzlukları bulup belgeleyen bir profil..
Öyle ise, buyursun Kemal bey, kendisini bir “dürüstlük
testi”ne alalım da, dürüstlük debisini ölçelim..
Kemal bey dürüst ya.. Sadece karşı partinin adaylarının yanlışlarına değil, kendi partisindeki “
Mehmet Sevigen”in etik dışı hareketine de karşı çıktı ya.. Böylece
seçmen üzerinde büyük bir heyecan uyandıran fevkalade ilkeli bir
imaj oluşturdu ya Kemal bey..
Öyle ise, buyrun “test”e..
Testimiz çok basit..
Kemal beye, “Git şuradaki yolsuzluk evraklarını incele.. Henüz daha
soruşturma aşamasında ama, kesin
usulsüzlük var, bunu açıkla” türünden, henüz daha
hazırlık aşamasındaki suçlamalarla doldurulmuş bir
dosya hatırlatması yapmayacağım.
“Şu kamu kurumunda, 50 liralık bir mal alımında yolsuzluk yapıldı, yandaşlardan alım yapıldı” türünden, “eti ne ki, budu ne olsun?” örneği
küçük çaplı bir usulsüzlükten de bahsetmeyeceğim.
Benim Kemal
beyin önüne koyacağım dosya, dört dörtlük..
Vergi denetmenleri tarafından araştırılmış, çeşitli yönleri ile bulguları tesbit edilip, rapora bağlanmış ve cezası kesilmiş bir
vergi kaçağını hatırlatacağım.
Fakir fukaranın haklarını korumak için yola çıktı ya Kemal bey..
Kendisine, hazır bir dosyanın adresini vereceğim.
Bakalım boyu, bu yolsuzluk dosyasının kapağını açmaya yetecek mi?
Dosyanın kalınlığından dolayı değil, endişem..
Endişem, dosyanın üzerinde yazılı isimden kaynaklanıyor!
Dosyanın üzerinde, Kemal beyi iki aydır televizyonlarında konuk eden, gazetelerinde birinci sayfadan aşağıya hiç indirmeyen büyük patronun ismi var!
Haydi bakalım Kemal bey, topla cesaretini ve aç şu dosyayı!
Biz hukukçuyuz. Senin kadar
hesap işlerini bilemeyiz.
Hesap uzmanısın ya sen!..
Kimbilir meslek hayatında, ne dosyalar incelemiş, ne usulsüzlükleri ortaya çıkarmışsındır..
Haydi bakalım, vergi denetmenlerinin inceleyip,
kalem kalem ortaya çıkardığı şu “İştirak hisselerini satıp, 2006 satışını 2007’de gösterme, böylece devlete ödenecek vergiyi azaltma” numarasını halkın huzurunda bir eşele bakalım..
Bakalım neler çıkacak, bu işin daha altından!
Düne kadar, “Ben belediye başkanlığına adayım. Benim şu an böyle genel yolsuzluk dosyaları ile ilgilenmem şık olmaz” diyebilirdin.
Ama şimdi, milletvekilliğine döndün..
Ulusal çaptaki politikalarla ilgilenmeye devam edeceksin..
Haydi bakalım, görelim seni..
Yolsuzluklara ne kadar karşısın, vergi kaçaklarını ne kadar önemle takip ediyorsun görelim..
Haaa unutmadan şunu da söyleyelim..
Aydın Doğan aleyhine, illa da “Burada yolsuzluk var” demeye mecbur değilsin..
İncele, araştır, sonunda yolsuzluk olmadığı kanaatine varırsan, onlar sana nasıl ki iki aydır kol kanat gerdiler, sen de Aydın Doğan’a kol kanat gerebilirsin.. “Burada yolsuzluk yok. Ben hesap uzmanıyım.
Hesaplar çok güzel tutulmuş. İktidarın memurları, haksız vergi çıkartmışlar” diyebilirsin..
Senin ağzından, hesapların nasıl kitabına uydurulduğunu dinlemek, pek keyif verir bize..
Haydi Kemal bey..
Görelim seni..
Hesap uzmanlığını göster bize..
Dürüstlüğünü, ilkeliliğini isbat et bize..
Şimdi seni, patronun maaşlı memurları,
Gandi’ye benzeterek şişiriyorlar..
Sen
Doğan Yayın Holding’e kesilen 1 katrilyonluk cezayı bir yorumla da, ondan sonra görelim, seni kime benzettiklerini!
ALİ KARAHASANOĞLU-VAKİT