Kılıçdaroğlu, Kısas beldesinde düzenlenen ''7.
Aşure ve
Kültür Etkinliği''ne katılmak üzere geldiği Şanlıurfa'da, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Anayasa değişiklik paketiyle ilgili
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın tutumunu eleştiren Kılıçdaroğlu, partisinin değişiklikle ilgili sunduğu teklifi hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Haydi yapalım, 3 konuyu gidelim halkın oyuna başvuralım. Diğer konular da ise parlamento da biz de oy verelim. Referanduma gitmeksizin yasalaştıralım. Bunun neresi gayri ciddi. Ve Sayın Başbakan ayakları yerden kesildiği zaman, 'yasal yolu varsa biz de buna
evet deriz' dedi. Yasal yolu var, niye 'hayır' dedin. Amerika'ya giderken evet, Türkiye'ye dönerken hayır, niye? '
CHP ciddi değil'. Şimdi verdiği sözden dönen bir insan ciddi olur mu, Ciddi olmayan, tutarlı olmayan sayın Başbakan, yakışık almayan sayın başbakan, bir başbakan verdiği sözün arkasında durur. Bir başbakan verdiği sözün arkasında durur ki biz de o başbakanın ne kadar ciddi olup olmadığını öğrenelim.''
Başbakan Erdoğan'ın daha önce dokunulmazlıklar konusunda da benzer tutumu sergilediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sayın Başbakanın 'ciddiyetsizliği' sadece burada çıkmadı ki ortaya, Sayın Başbakanın 'birinci ciddiyetsizliği' dokunulmazlıkları kaldıracağına söz verdi, sonra dokunulmazlıkları kaldırmadı, vazgeçti bundan. Siz simdi bu başbakana ciddi bir başbakan diyebilir misiniz? Sayın başbakan o kadar gayri ciddi ki uçakta gazetecilere diyor ki 'yasal alt zemini varsa biz de buna varız' diyor, sonra gazetecilere diyor ki 'teyplerinizi kapatın, bakın CHP bundan vazgeçecek'. CHP vazgeçmedi, CHP söylediği sözün arkasında durdu. Vazgeçen sayın Başbakandır.''
Mecliste yaşanan ''2kere 2 polemiği''ni de değerlendiren Kılıçdaroğlu, o sözü söyleyenin
AK Parti Grup
Başkanvekili Mustafa
Elitaş olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''O sözü söyleyen sayın
Mustafa Elitaş, önce o sözü niye söylediğini ona sormamız gerekiyor. İki kere ikinin dört ettiğini herhalde Elitaş da biliyordur. Elitaş'a şunu sormak isterim, verdiği sözün arkasında durmayan kim, verdiği sözün arkasında durmayan Sayın
Baykal ise hep beraber eleştirelim. Ama verdiği sözün arkasında durmayan sayın
Recep Tayyip Erdoğan ise önce kendi grup başkan vekili olmak üzere herkesin eleştirmesi lazım.''
''SAYIN BAŞBAKAN YASAMAYI ELE GEÇİRDİ''
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın yasama organını eline geçirdiğini, yargıyı da ele geçirmek istediğini ileri sürerek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
''Bakın, sayın Başbakan tiran olmak istiyor. Yargıyı da ele geçirmek istiyor. Yasama organını ele geçirdi. Niye ele geçirdi? söylüyorum. Bu kadar açık net söylüyorum. Çünkü sayın Başbakan uçaktan iner inmez
pazartesi günü saat 13.00'te Meclis'in toplanacağını söyledi. Sayın Başbakan
TBMM Başkanı mı?
Hayır. Sayın Başbakan nereden biliyor? TBMM'nin pazartesi günü toplanacağını. Biz o kararı perşembe günü aldık. Biz daha karar almadan bizim toplanacağımız saate sayın Başbakan
tayin ediyor. Daha bu sorgulanmadı, Türkiye'de bunun da sorgulanması lazım. Bir Başbakan doğruları söyleyecek, güçler ayrılığı ilkesine saygı duyacak, bu ilkenin gereği olarak da başka güçlerin işlerine karışmayacak. Yürütme organının başıdır, Bakanlar Kurulu'nun vereceği kararla ilgilidir. Ama yasama organının kararına müdahale edemez. Toplantı saatini belirleyemez. Eğer bir başbakan parlamentonun toplantı saatini belirliyorsa, o yasama organı yürütmenin emrinde demektir.''
AA