BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, ''Helikopterin düşürüldüğüne dair halen cevaplanmayan 6 ana önemli şüpheli madde bulunuyor. Söz konusu şüpheler giderilmeden kimse bizi sürecin kaza olduğuna inandıramaz'' dedi.
Destici, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP'nin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun, ölümünün 4. yılı dolayısıyla Şahinbey Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma programında, Yazıcıoğlu'nu anlatmanın onu anlamaktan geçeceğini söyledi.
BBP'nin sadece seçimlere girip çıkmak için kurulmuş bir parti olmadığını belirten Destici, tek kriterin de seçim sonuçlarından ibaret olmadığını ifade etti.
Bunların önemli olduğunu ve iktidar olmak istediklerini de dile getiren Destici, ''Ama tek kriter veya tek hedef bu değildir. Biz fikrimizi, misyonumuzu yaşattığımız sürece çizgimizi koruduğumuz sürece büyük ölçüde görevimizi yerine getirmiş oluruz'' diye konuştu.
Yazıcıoğlu'nun eksikliğinin her zaman hissedildiğini vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
''Yazıcıoğlu'nun sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde gönüllerde taht kurduğunu görüyoruz. Türkiye'de siyaset yapanlar, Türkiye'de iktidara talip olanlar, şunu bilmek zorunda. Sorumluluk sadece 75 milyonla sınırlı değil, sadece Türkiye içinde yaşayanlarla sınırlı değil. Bizim sorumluluğumuz burada başlıyor ama başta Osmanlı hinterlandı, Türk İslam coğrafyası olmak üzere dünyanın hangi coğrafyasında mazlum bir millet varsa veya bir zulüm varsa onun sorumluluğunu da omuzlarımızda hissetmemiz, siyasetimizi de tavırlarımızı da duruşumuzu da ona göre şekillendirmemiz gerekiyor. Bunu yapabilen Türkiye'deki en önemli siyasi figürlerin başında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gelmekteydi''
Yazıcıoğlu'nun demokrasiye tam olarak inanmış ve teslim olmuş bir lider olduğunu, bedeli ne olursa olsun doğruların yanında durduğunu anlatan Destici, Yazıcıoğlu'nun 28 Şubat ''postmodern darbesine'' ve ''27 Nisan e-muhtırasına'' en sert tepkiyi verdiğini savundu.
-''Fitneye rağmen hukuk içinde kaldık''-
Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği olayın aydınlatılmasını isteyen Destici, şunları kaydetti:
''Her türlü provokasyona, her türlü ithama, her türlü fitneye rağmen hukuk içinde kalarak üzerimize düşeni yaptık. Kamuoyunda ve bizde helikopterin düşürüldüğüne dair halen cevaplanmayan 6 ana önemli şüpheli madde bulunuyor. Söz konusu şüpheler giderilmeden kimse bizi sürecin kaza olduğuna inandıramaz. Yüzde bir de olsa kaza ihtimali var mıdır? Vardır. Başka ihtimal var mıdır? Vardır. Bütün bu ihtimalleri göz önünde tutarak, bu dosyanın biran önce aydınlatılmasını istiyoruz. Biran önce şeffaf bir şekilde açıklanmasını ve kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz.
Eğer bir hata, bir ihmal, bir kusur varsa o zaman da ne askeri bürokrasi ne de sivil bürokrasi kendi içine kapanıp hata yapanları, ihmali olanları, kusuru bulunanları korumacı anlayıştan vazgeçecek. Bunları hukukun önüne çıkaracak ve süreç aydınlatılacak. Beklentimiz bu.''
-''Gidip Esed'in sarayında Esed'le fotoğraf çektirmeyiz''-
Yazıcıoğlu'nun dış politikada da hükümetleri eleştirdiğine dikkati çeken Destici, yaşadığı dönemde AK Parti iktidarına da ''en çok başarısız olduğumuz konu dış politikadır'' dediğini hatırlattı.
Yazıcıoğlu'nun yurt dışına gittiğinde ise ne Türk hükümetinin politikaları, ne de hükümet hakkında konuşmadığını vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
''Biz de aynı yolun takipçisiyiz. Hükümetin Suriye politikalarını yüzde yüz desteklemiyoruz. Türkmenlerle ilgili politika başta olmak üzere yanlış bulduğumuz noktalar var. Buna rağmen milli politikadır ve içerde eleştiririz.
Suriye ile ipler gerildikten sonra Suriye hükümeti ilk BBP heyetini davet etti. Biz aynı tavrı gösterdik. Burada hükümetin yanlışlarını söyleriz. Ama dış politika nihayetinde milli politikadır. Gidip Esed'in sarayında Esed'le fotoğraf çektirerek, asla Türk hükümetinin politikalarını eleştirmeyiz, onunla birlikte görüntü vermeyiz.''