'Kimse farkında değil ama faturasını ağır ödeyeceğiz'

Bugün Gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan önemli bir yazı kaleme alarak, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu

'Kimse farkında değil ama faturasını ağır ödeyeceğiz'

Köşesinde 'Kulislerde inanılmaz detaylar var' diyen Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, şok edici bilgiler paylaştı.


'Ankara havası' deyince birçok kişinin aklına eğlenceli oyun havaları gelse de 'Ankara'nın havası' pek keyifli değil.

Hatta fazlasıyla gergin.

Eğer bürokrasiye kulak kabartır, kulislerin nabzını tutarsanız gerginliğin boyutunu görebiliyorsunuz. 

Çünkü 'paralel devlet' söylemiyle resmen 'cadı avı' yapılıyor.

Şu ana kadar binlerce üst düzey bürokrat yerlerinden edildi. Absürt denebilecek iddialarla açığa alındı ya da haklarında soruşturma başlatıldı.

Bir yandan da son iki yazıda detaylarıyla anlattığım gibi; ayarlanmış hakim ve savcılarla 'vadedilen operasyon' için hazırlıklar yapılıyor.

17 Aralık'la birlikte Türkiye'de hukuk kalmadığı için hükümette, hükümetin emrine giren bir kısım bürokratlar da her şeyi mubah görmeye başladı. 

Kulislerde inanılmaz detaylar var.

Mesela yüksek yargıda tasfiye ve sürgün listeleri bizzat istihbarat kurumundan geliyor. Listelere 'kutsal metin' muamelesi var.

Hükümet bir yandan da önümüzdeki sonbaharda yapılacak olan HSYK seçimlerine hazırlanıyor. Bakanlık düne kadar kanlı bıçaklı olduğu gruplarla koltuk pazarlığı yapıyor.

Bakanlık bürokratlarının işbirliği teklifi götürdüğü isimler tam anlamıyla şok edici. Ayrıca dün hükümete karşı darbe girişimleri yapmış, bu yüzden yargılanmış isimlere bile en üst seviyeden "Sizi anlamamışız, Cemaat'e karşı beraber hareket edelim" teklifi götürüldü.

Başka örnekler de vermek mümkün.

Maalesef bürokraside bir cinnet hali var.

İhbar mektupları, fişleme listeleri havada uçuşuyor.

Belki bugün kimse farkında değil ama son 5 ayda yaşadıklarımızın faturasını ülke olarak ağır ödeyeceğiz.

TBMM'de de hava pek farklı değil.

Muhalefet, Başbakan'ın dinlemelerle ilgili söylemlerine tepkili. Bu durum grup konuşmalarına da yansıdı.


Her muhalefet partisi kendi adayını çıkaracak.

Ancak isimler konusunda henüz bir netlik yok. CHP kulislerinde Yılmaz Büyükerşen, Mehmet Bekaroğlu gibi isimler var.

Kuliste ayaküstü konuştuğum Deniz Baykal'ın da gündeminde bu konu vardı.

Bahçeli: "Başbakan eski dostlarıyla kavga etmeyi bıraksın"
 
MHP çevreleri ise şu anda nabız yokluyor.

Devlet Bahçeli ile partisinin grup toplantısı sonrası makam odasında yaptığımız sohbette izleyecekleri stratejiyi konuşma fırsatı buldum.

Cumhurbaşkanlığı için aday tespit çalışmalarının sürdüğünü, anketler yaptırdıklarını, rakiplerinin durumuna göre o ismi açıklayacaklarını anlattı.

'Herkesin üzerinde ittifak sağlayacağı bir kardeşimizin olmasını planlıyoruz' diyen Bahçeli'nin 'Adayımız birinci turda zorlasın ikinci turda seçilsin istiyoruz' diyor.

Bahçeli sohbetimizde sık sık sağduyu çağrısı yaptı.

Başbakan'ın gerginlik stratejisinin toplumda kamplaşmaları artırdığını, taşraya büyüyerek yansıdığını, milli birlik ve beraberliğe zarar verdiğini söyledi.

Önümüzdeki dönem içinse önemli bir uyarı yaptı:

"Eğer Erdoğan aday olacaksa bu taktiği bırakmalı. Çünkü gerginlikle sandığa giderse herkesin değil bir kesimin cumhurbaşkanı olur. Ayrıca eski dostlarla kavga etmeyi bırakmalı. Aksine onların da düşüncelerini alması kendisi için de ülke için de faydalı olur."

Bahçeli 'Devlet olma vasfımızı kaybetmemeliyiz' diyor. 

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine gerginlikler, kavgalarla gitmenin hem topluma hem cumhurbaşkanlığı makamına zarar vereceğini anlatıyor.

Bahçeli'nin bir itirazı da Başbakan'ın devlet imkanlarını kullanarak kampanya yürütmesine.

İktidar kulislerinde ise iki başlılık var.

Birincisi 2015 için üzerinde çalışılan seçim sistemi. AKP'nin önceki akşam yaptığı MYK toplantısında 'daraltılmış bölge' öne çıktı.

Cumhurbaşkanlığı için de kafalar karışık.

AKP cephesindeki arayışların dikkat çeken bir yönü var. Hükümet 'temsilde adalet, yönetimde istikrar' peşinde değil.

Aksine Erdoğan'a göre bir sistem arayışı var.

Daraltılmış bölge de, partili cumhurbaşkanlığı da, başkanlıkta Erdoğan için isteniyor. 

Başbakan'ın diğer gündemi Fethullah Gülen. Şimdi de Gülen'in ABD'den iadesini gündeme getirdi. 

Hakkında soruşturma bile olmayan bir isimle ilgili iade prosedürü nasıl olacak bilinmiyor ama 17 Aralık'tan bu yana tecrübe ettiğimiz hukuksuzluklardan sonra her şey mümkün.

Nitekim Cumhurbaşkanı Gül'ün imzaladığı MİT yasasından sonra 'gider alır geliriz' diyen AKP'liler bile var.
<< Önceki Haber 'Kimse farkında değil ama faturasını ağır ödeyeceğiz' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER