Samanyolu Haber Televizyonunda yayınlanan Prof. Dr.
Mümtazer Türköne ve
Faruk Mercan'la
Endaze'ye
Gazi Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Vedat Bilgin ve
Radikal Gazetesi Yazarı
Avni Özgürel katıldı. Programda
balyoz tutuklamaları ve gündemle ilgili çarpıcı tespitler ve açıklamalar yapıldı. Prof. Türköne,
dava neticelenene kadar kimsenin suçlanamayacağını ama aynı zamanda da aklanamayacağını söyledi. İkisinin birbirine karıştırıldığını vurguladı.
“AK PARTİ ZORLA GALİBİYETE İTİLİYOR”
Programda Prof. Dr. Mümtazer Türköne ayrıca bu balyoz tutuklamalarının seçimi nasıl etkileyeceği konusunda da, “ Ben Ak partinin galibiyetine zorla itildiğini düşünüyorum. Yargılama etrafındaki kutuplaşma CHP'ye de MHP'ye da kaybettiriyor” şeklinde konuştu.
“YARDIM VE YATAKLIKTAN SUÇLANANLAR İÇERİDE AMA ARTIK DARBE YAPMAK İSTEYENLER DE İÇERDE”
Endaze'ye katılan
Radikal gazetesi yazarı
Avni Özgürel de balyoz tutuklamalarını değerlendirirken şöyle dedi: “Yılbaşından bir hafta önce, Silivri'de Mustafa
Balbay ya da
Tuncay Özkan'ın biz
darbeye
yardım ve yataklıktan suçlanıyoruz buradayız, darbeyi yapmak isteyenler dışarıda geziyor demişlerdi. Bugün bu tutuklamaları bu çerçevede görmek lazım”
“TÜRKİYE'DE HUKUK İLK DEFA İLLEGAL ÖRGÜTLENMELERLE HESAPLAŞIYOR”
Programa
misafir olan Prof. Dr. Vedat Bilgin ise
Türkiye'deki bütün darbelerin dış bağlantıları olduğunu, uluslar arası sistemin Türkiye'de Sovyetler'e karşı kurduğu illegal yapıların Sovyetlerin dağılmasından sonra ortada kaldığını ve şimdi Türkiye'de hukukun bu illegaliteyi karşısına alıp hesaplaştığını ifade etti ve hukukun bu noktaya gelmişken siyasetçilerin bunun arkasında durmasının da çok önemli olduğunu vurguladı.
“27 Mayıs'ın üzerine oturduğu bir başka zemin de uluslar arası bağlantılardır. Türkiye'deki bütün darbeler biliyoruz ki, uluslar arası sistemin
soğuk savaş döneminde Türkiye'den Sovyetler birliğine sınırda kurduğu kalkandır. Dolayısıyla bunun bir dış bağlantısı vardır. Yani militarizm ideolojisi sadece Türkiye'nin geleneksel işte, 1908'den bu tarafa gelen asker-bürokratik reaksiyoner tavrın ideolojisi değildir. Nitelik değiştirmiştir, dış bağlantıya sahip olmuştur. Onun içindir ki, Türkiye'nin bütün darbelerinin arkasında dış talepler vardır. Sistemin talepleri vardır. Bütün içinde resmi oturtalım:
Nato karargahı üzerinden kurulmuş ilişkiler Türkiye'de illegal örgütlenmeleri Sovyetler birliğine karşı yapılandırmıştır. Bu yapılar Sovyetler birliği ortadan kalktıktan sonra ortada kalmışlardır. Türkiye şimdi bu süreci
demokrasi süreci içinde temizlemek istiyor. Demokrasi güçlendikçe,
sivil adımlar güçlendikçe de, bunların içindeki mukavemeti Türkiye
Ergenekon savcılarıyla, hukukla çözmek istiyor. Dolayısıyla bu reaksiyonlar adalete karşı hukuka karşı reaksiyonlara dönüşüyor. İlk defa Türkiye'de hukuk, bu illegaliteyi karşısına almış onunla hesaplaşıyor. Hukuk o noktaya gelmişken siyasetçilerin bunun arkasında durmasını ben çok önemli buluyorum.”