Münevver Karabulut’un
otopsi raporunda
ceset üzerinde farklı kişilere ait spermler bulunduğu açıklanmıştı. Şimdi ise o sperm izlerinin Adlı Tıp Kurumu’nda otopsi teknisyeninin
eldivenlerinden bulaştığı belirlendi.
İstanbul’da sevgilisi Cem
Garipoğlu tarafından 3 Mart’ta kafası kesilerek öldürülen 18 yaşındaki
Münevver Karabulut dosyasıyla ilgili olarak ortaya bir skandal daha çıktı. Öldürüldükten sonra İstanbul
Adli Tıp Kurumu’na incelenmek için gönderilen Karabulut’un cesedi üzerinde farklı erkeklere ait sperm izlerinin bulunduğu, kurumun hazırladığı raporla açıklanmıştı. Şimdi ise o spermlerin,
Adli Tıp Kurumu’nda incelemesi yapılan başka bir cesede ait olduğu ortaya çıktı.
Doğruluğu tartışmalara yol açan “Kirli Masa” skandalının gerçek olduğunu ise dün kurumdan bir
profesör açıkladı. İstanbul
Tıp Fakültesi Adli Tıp Öğretim Üyesi Profesör Şebnem Korur Fincancı, otopsi teknisyeninin bir erkek cesedinin giysilerini çıkartarak inceleme yaptıktan sonra aynı eldivenlerle Karabulut’un cesedi üzerinde incelemelerde bulunduğunu belirterek “Eldivenlerini çıkartmadığı için böyle bir bulaşma sözkonusu oluyor” dedi.
Adli Tıp Kurumu skandalla ilgili olarak iki gün boyunca sessizliğini korurken herhangi bir resmi açıklama gelmedi. Ama
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı olayın doğru olduğunu söyledi.
Münevver’in cesedi üzerinde bulunan spermin, incelemeler sonucunda aynı gün otopsi yapılmış başka bir cenazeye ait olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Fincancı, şunları kaydetti: “Otopside hekimlerimize
yardım eden teknisyenler var. Bundan önceki yıllarda ne yazık ki, özel bir eğitim alınmadan, sadece hizmetli, memur kadrosunda görev yapan insanların görevlendirilmeleriyle, bu alanda yetişmeleriyle gerçekleştiriliyordu.
Dolayısıyla bu durum, otopsi süreçlerinde çok ciddi aksaklıklara yok açıyor. Burada da benzer bir olayın yaşandığını gördük. Tabii bunlar gerçekten üzücü olaylar. Çünkü böyle bir yanlışlığın ortaya çıkmasıyla yeni bir sanığın araştırılması gündeme geliyor Şu anda Türkiye’deki üniversitelerde otopsi eğitimi veren tek bir bir birim var. O da Mersin’de. Bu olayla bu birimlerin artırılmasına, eğitimli donanımlı otopsi teknisyenlerinin yetiştirilmesine ihtiyaç olduğu hep görülmüş oldu.”
Büyük sorun
Zaman zaman bu hataların yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Fincancı şöyle devam etti: “Bir başkasının töhmet altında bırakılması gerçekten çok üzücü. Bu tür durumların sıfır hata ile çalışacak biçimde düzenlenmesine ihtiyaç var. İnceleme süreci, yeniden doğrulanması ve doğruya ulaşılması için yapılan ek incelemelerden kaynaklanan bir durum. Sonuçta meslektaşlarımız doğruya ulaşmaya çalışıyor. Böyle bir aksaklık olduğu fark ediliyor ve yeniden inceleniyor. Gecikme de buradan kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra merkezde çok ciddi bir
iş yükü var, bu zorlayıcı bir durum. Merkezileşme sıkıntı yaratıyor, bu işi birimlerde gerçekleştirmek gerekiyor”
Babası: Bu yanlışlığa inanmak istemiyorum
Münevver Karabulut’un
babası
Süreyya Karabulut ise çıkan haberlerden sonra duyduklarına inanmak istemiyor. Adli Tıp Kurumu’nun Türkiye’nin en büyük, en güvenilir kurumlarından biri olduğunu söyleyen baba Karabulut, “Adli Tıp Kurumu’nda yapılan bir hataya, bir yanlışlığa inanmak değil duymak bile istemem. Adli Tıp Kurumu böyle bir hata yapabilir mi, böyle bir yanlışın içine girebilir mi?” dedi. Adli Tıp Kurumu’nun verdiği ön otopsi raporunda birden fazla kişiye ait sperm bulunduğunun açıklandığını söyleyen baba Karabulut şöyle
isyan etti: “Çıkan ön raporda bir yanlışlık varsa Adlı Tıp Kurumu böyle bir yanlışlık yapmışsa bu
ülke bitmiş demektir. Biz kime güveneceğiz. Bu kadar hassas bir konuda böyle bir cinayette hata kabul edilebilir m? Ama bu haberler duyum değil bilgi üzerine yazılır. Olacak şey değil olmaması gerekiyor”
Kaynak:
Vatan