Türk Eğitim Derneği'nin (TED) 79. kuruluş yıl dönümü ve TED Yüksek Öğrenim Vakfının kuruluşu Sheraton Otel'de düzenlenen bir kokteylle kutlandı. Kokteyle, Dışışleri Bakını ve
Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül,
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Ali
Babacan,
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, Hürparti Genel Başkanı
Yaşar Okuyan,
Ankara Valisi Kemal
Önal, Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, Ankara
Sanayi Odası Başkanı Zafer
Çağlayan, bazı milletvekilleri ve
siyasetçilerin yanı sıra eski bakanlar ve eski milletvekilleri de katıldı.
Kokteylde, konuşan
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Gül, TED'in
modern eğitim sisteminin öncüsü olduğunu belirtti. TED'in, siyaset, iş hayatı, kültür, sanat ve eğitim alanında çok önemli isimler yetiştirdiğini ifade eden Gül, derneğin yüksek
öğretim alanında attığı adımda da başarılı olacağına inandığın söyledi. İktidarın, eğitim faaliyetlerine büyük katkı verdiğini anlatan Gül, bütçeden eğitime ayrılan payla bunu açıkça gösterdiklerini kaydetti.
TED Genel Başkanı
Selçuk Pehlivanoğlu da büyük
Önder Atatürk'ün emanet ettiği meşaleyi taşımanın onurunu yaşadıklarını ifade ederek, modern çağda eğitimin bir toplumu millet haline getiren temel kurum olduğunu vurguladı. Pehlivanoğlu, bir üniversite kurmayı hayal ettiklerini belirterek, bugün yüksek öğrenim vakfı kurmanın sevincini yaşadıklarını kaydetti.
Kutlamanın ardından otelden ayrılan Abdullah Gül, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül,
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç'in konvoyuna
Kerkük yakınlarında düzenlenen saldırı ile ilgili bir soruya, ''Irak tehlikeli bir yer'' yanıtını verdi. Gül şöyle devam etti:
''Herkes tedbirli olmalı. Irak, Türkiye gibi bir ülke değil, tehlikeli bir ülke. Ateşin içerisinde. Hepimiz bu ateşin söndürülmesi için gayret sarf ediyoruz. Maalesef artık Irak'tan her gün yüzlerce ölü çıkıyor. Kaygılarımız çok büyük, bu bizi çok üzüyor. Komşularımızla bu ateşi nasıl söndürebiliriz diye görüşmelerimiz sürüyor. Önümüzdeki günlerde yine önemli teşebbüslerimiz, bir araya gelişlerimiz olacak.''
''Iraklıların yapacağı en kötü şeyin kendi kendilerini tüketmek olacağını'' ifade eden Gül, ''bir an önce herkesin aklını başına toplaması gerektiğini'' kaydetti. ''Iraklıların kendi kendilerini kırmamaları, kaynaklarını boşa tüketmemeleri'' gereği üzerinde duran Gül, ''Nihayet orası kendi ülkeleridir'' diye konuştu.
Gül, ''Kerkük'le ilgili
referandum öncesinde Irak Türkmen Cephesinin Türkiye'den acil
destek beklediği'' belirtilerek yöneltilen bir soruyu şöyle cevaplandırdı: ''Bu konuyla ilgili çok şey yapıyoruz. Bu konuyla ilgili benim hamaset yapmam çok yanlış olur. Bugün dünya bu konularla ilgili konuşuyorsa bunlar kendiliğinden ortaya çıkmıyor. Bu konuyla ilgili uzun süredir çalışmalarımız var ve bu konuyla ilgili BM'nin dikkatini ilk çeken biziz. Diğer bütün ulusları aydınlatan biziz. Bunu Irak'taki ateş daha büyümesin diye yapıyoruz. Irak'ın sınırları bellidir. Herhangi bir ülkenin sınırlarında, içişlerinde gözümüz yoktur. Herhangi bir şekilde onların işlerine karışma niyetimiz yoktur. Ama komşudaki ateş tabii ki bizi de ısıtır. Komşumuzun geleceği ile ilgili tabii ki kaygılanırız. Oradaki akrabalarımız ile ilgili hepimizin söyleyecekleri vardır. Bizim Irak'la ilgili görüşlerimiz bu çerçeve içindedir.''
Gül, Kerkük meselesinin, herkesin orada barış ve huzur içinde yaşanması için uzlaşmacı bir yöntem içinde çözülmesinin önemli olduğuna da işaret etti. Türkiye'nin bunları söylerken iyi niyetli olduğunu bildiren Gül sözlerine şunları ekledi: ''Yoksa komşularımızı tehdit etmek, komşularımızın içişlerine karışmak için değil. Türkiye'nin bu konudaki açıklamaları iyi niyetlidir. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı bugünkü ve dünkü açıklamalarında Türkiye'nin Irak'la ilgili görüşlerinin dürüst ve iyi niyetli olduğunu belirtiyor. O açıdan bizlerin bunları desteklemesi lazım. Yeni çatışmalara hiç gerek yoktur. Bizim yapmamız gereken de budur. Ama neler gelip çatışmaya sebep olabilir, neler gelip problemleri ortaya çıkarabilir bunlar da gayet açık bir şekilde bilinmektedir.''
Cihan