Ana
yasa Mahkemesi başkanı iken
cumhurbaşkanı adayı gösterilen Sezer, 5
Mayıs 2000'de
TBMM'deki 3. tur oylamada 330 oyla cumhurbaşkanı seçildi. Sezer'in aday gösterilmesinde
Anayasa Mahkemesi başkanı iken yaptığı
demokrasi,
insan hakları ve özgürlükleri öne çıkaran konuşmaları etkili olmuştu. Fakat, dönemin Başbakanı
Bülent Ecevit başta olmak üzere Sezer'in Köşk'e çıkmasını sağlayanlar daha sonra pişman olduğunu açıkladı. 19
Şubat 2001'de yapılan Milli
Güvenlik Kurulu toplantısında yaşanan 'Anayasa kitapçığı fırlatma' olayının ardından
ülke krize sürüklenirken Ecevit, "Sezer'i cumhurbaşkanı seçtirmekle hayatımın en büyük yanlışını yaptım." dedi. Sezer,
görev süresi boyunca yasa ve atamalarda 'iade rekoru' kırdı. Cezaevinde bulunan
terör örgütü mensuplarının 'hastalığı gerekçesiyle' affedilmelerinde de cömert davrandı. Sezer'in süresinin uzamasında '367 tartışması' etkili oldu.
CHP, '
Meclis'in 367 vekille toplanmadığı' gerekçesiyle
Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Mahkeme, CHP'nin talebi doğrultusunda karar verdi ve ilk turu iptal etti. TBMM 11. cumhurbaşkanını seçemediği için yenisi seçilinceye kadar Sezer görevini sürdürecek. Başta
Meclis Başkanı Bülent Arınç olmak üzere birçok
hukukçu, Sezer'in görevi bırakması gerektiğini savundu. Ancak Sezer, Anayasa'nın 102. maddesine dayanarak Köşk'te oturmaya devam edeceğini açıkladı.