Dernek, yüzde 200 zamla 36 YTL'ye çıkardığı üyelik
aidatını artık
kredi kartıyla tahsil edecek.
Düzenli aidat toplayamadığı için
ekonomik sıkıntı yaşayan
dernek, tüm üyelerine özel kredi kartı vermeye hazırlanıyor.
Atatürk silüeti şeklindeki ADD ambleminin yer alacağı kart, hem üyelerin Atatürkçü olduklarını ispatlayacak hem de aidatları garanti altına alacak. Üyelik ücretleri kredi kartından otomatik olarak kesileceği için derneğin 'üyelerden aidat alamama' sorunu ortadan kalkacak. Ayrıca
anlaşma yapılan ban-kadan alınacak ekstra komisyonla derneğin kasası dolacak.
Kredi kartı için
İş Bankası'yla anlaşmaya varıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) bu hafta sonu yapılacak genel kurulu öncesinde hazırlanan çalışma raporunda, derneğin yürüttüğü kredi kartı projesinde sona yaklaşıldığı duyuruldu. ADD Başkanı
emekli Orgeneral Şener Eruygur'un başkanlığında yürütülen çalışmalar çerçevesinde İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'yle bir görüşme yapıldığı ve anlaşmaya varıldığı belirtildi. Genelgede, "Girişim sona yaklaşmış gözükmektedir. Şimdi sıra şubelerimize gelmiştir. Kendilerinden istenen bilgi ve belgeleri titizlikle yerine getirmeleri derneğimizi yeni bir aşamaya getirecektir. Üye aidatları
kredi kartları üzerinden kesilecektir. Ayrıca yapılan harcamalar üzerinden belli bir pay
banka tarafından derneğimize ödenecektir." denildi.
Çalışma raporunda, 22 Temmuz
seçim sonuçlarının '
Cumhuriyet'i kuran iradenin etkisiz hale getirilmesine dönüştüğü' de ileri sürüldü. Cumhuriyet'in tehdit ve tehlikenin ötesinde ciddi bir durumla karşı karşıya olduğu savunulan raporda, "
Yargıtay Başsavcısı bu iktidarı önce uyarmış, sonra '
laiklik karşıtı'
eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle
kapatma davası açmıştır. Cumhuriyet rejimi ve onu savunan kurumlara karşı karalama kampanyası yürütülmeye başlanmış ve sürdürülmektedir." görüşlerine yer verildi.
'Köylere kadar gidin' talimatı
ADD'nin mevcut duruma karşı
Eylül 2007'de devreye soktuğu 'eylem planı'nın uygulanmaya devam ettiği belirtilirken, şu tavsiyelerde bulunuldu: "Örgütteki kişilere yapılacak ayrıntılı planlamalarla sorumluluk ve görev verilmelidir. Yapılabildiği ölçüde köylere ve varoşlara kadar gidilip yerleşim yerlerindeki bireylerle temas edilerek bu çalışmalar yürütülmelidir. Bu çalışmanın nasıl yapılacağı konusunda görev alacak personele eğitim verilmelidir. 'Nasıl bir hazırlıkla gidilecek? Hangi mesajlar aktarılacak? Görüşmelerde takınılacak tavır ne olacak? Kullanılacak ve kullanılmayacak argümanlar neler olacak? Gidilen yerdeki insanların problemleri ve ihtiyaçları nelerdir? Bunlara ne şekilde
destek olunabilecek? Bu insanlarla iletişimin devamlılığı nasıl sağlanacak?' gibi birçok konuda sosyologları,
toplum bilimcileri de kapsayan insanların görüşleri de alınarak detaylı programlar hazırlanmalı, bu görevleri üstlenecek olanlara eğitim verilmelidir."
Habib Güler - ZAMAN