TÜBİTAK’ın ürettiği kriptolu telefonlarda GSM veya sabit telefon ile ‘araya girme’ yoluyla dinlemenin mümkün olmadığı kaydedildi. Casus program yükleyerek dinlenebildiği belirtilen cihazlara sadece MGK, MİT ve devlet büyüklerinin danışman kadrosu ulaşabiliyor.
Devlet büyüklerinin güvenli şekilde haberleşmesi için TÜBİTAK tarafından üretilen kriptolu telefonların dinlenip dinlenmediği, dinlendi ise kim tarafından dinlendiğine ilişkin belirsizlik sürerken olayın gerçek boyutlarıyla araştırılmadığı ortaya çıktı.
Kriptolu telefonlarda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) aracılığıyla GSMya da sabit telefon operatörüne bağlanarak yapılan ‘araya girme’ yoluyla dinlenmenin mümkün olmadığı belirtildi. Bu cihazların ancak dışarıdan müdahale edilerek casus program yükleme yoluyla dinlenebileceğine dikkat çekildi. İlginç detay gözleri, cihazlara ulaşma imkanı bulunan Milli Güvenlik Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı ve devlet büyüklerinin danışman kadrosuna çevirdi.
CASUS YAZILIMI KİM YÜKLEDİ?
Konuyla ilgili bilişim uzmanları önemli tespitlerde bulundu.Uzmanlar, kriptolu telefonların TİB’in kullandığı ‘araya girme’ yöntemiyle dinlenmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Bunun yerine telefon ve bilgisayar gibi cihazlar üzerine kurulacak casus yazılımlar vasıtasıyla kriptolu haberleşmenin çok kolaylıkla dinlenebileceğinin altını çizdi. Uzmanlar devlet büyüklerinin kullandığı kriptolu telefonları kimin dinlendiğini tespit edebilmek için bu telefonlara kimin casus yazılım yükleme yapabileceğinin araştırılması gerektiğini belirtti.
MGK VE MİT KOORDİNE EDİYOR
Bu durum TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz’ın daha önce yaptığı açıklamaları akla getirdi. Kriptolu telefonların dağıtımının, güvenliğinin ve kontrolünün MGK ve MİT tarafından koordine edildiğini belirten Palaz, cihazların toplu olarak Başbakanlık ve MGK’ya teslim edildiğini ifade etmişti. Kriptolu telefonları teslim alan kurumlarında cihazları uygun gördükleri kişilere verdiğini kaydeden Palaz, Başbakanlık'a teslim edilen cihazların dağıtım ve koordinasyonundan o dönem Başbakan olan Erdoğan’ın Teknoloji Danışmanı Mustafa Varank olduğuna işaret etmişti. Palaz o tarihte yaptığı açıklamada TÜBİTAK’ın kriptolu telefonların kimlere dağıtıldığını ve kimler tarafından kullanıldığını bilmesinin mümkün olmadığını da vurgulamıştı.
TEMAS EDENLERE ULAŞILMASI
Uzmanlar kriptolu telefonları kimin dinlediğini tespit edebilmek için telefona fiziksel temas edebilen, telefona girebilen, telefonu ele geçirip casus yazılım yükleyebilecek kişilerin üzerinde durulmasının önemine de işaret etti. Bu durumda öncelikle araştırılması gereken kişilerin kriptolu telefonların dağıtımından ve güvenliğinden sorumlu olan MİT,MGK ve Başbakanlık’ta çalışan devlet görevlilerinin olduğu belirtildi.
Uzmanlar, bu görevliler tarafından kolaylıkla kriptolu telefonlara müdahale edilip ‘casus yazılım’ ve ‘ortam dinlemesi çipi’ gibi dinleme araçları yüklemenin mümkün olduğunu vurguladı.
TİB’DE İHBAR KUMPASI
Uzmanların teknik olarak TİB’in kriptolu telefonları dinlemesinin mümkün olmadığını kaydetmesine rağmen havuz medyasında bu yönde haberlerin çıkması akıllara TİB’de yapıldığı iddia edilen kumpası getirdi.
ÖZEL EKİP LİSTE HAZIRLADI
Yeni TİB yönetimi 17 Aralık’tan bu yana birçok hukuksuz işlemle gündeme geldi. Son gelişmeler, personele uygulanan baskı, tehdit ve hakaretler, personelin tasfiye edilmesi, kritik sistemlere yapılan yasa dışı müdahale iddialarının yanı sıra bir Başbakanlık görevlisi tarafından gönderildiği iddia edilen ihbar mektubunu hatırlattı. Geçtiğimiz mayıs ayı sonunda gündeme gelen söz konusu ihbar mektubunda Başbakanlık’ta özel bir ekibin kamuoyunda tanınan kişilere ait telefon listesi hazırladığı ve bu listenin TİB sistemine girilerek illegal dinleme yapılıyormuş gibi basına servis edileceği dile getirilmişti.
KiMLERE DAĞITILDIĞI BiLiNMiYOR
Bugün'ün haberine göre, kriptolu telefonları kimin kullandığını MİT, MGK ve Başbakanlık yetkililerinin bildiği düşünüldüğünde, ihbar mektubunda belirtilen Başbakanlık tarafından liste hazırlandığı bilgisinin daha anlamlı hale geldiği kaydedildi. Bu kurumların yetkili personeli dışında TÜBİTAK dahil kimsenin, bu kriptolu telefonları kimin kullandığını ve kimlere dağıtıldığını bilmediğine dikkat çekildi.