Küçük'ten Saçan'a şok suçlama

Ergenekon tutuklusu Küçük, aynı operasyonda tutuklanan İstanbul Organize Suçlarla Şube eski Müdürü Saçan'ın 1 yıl boyunca evini dinlemeye aldığını söyledi.

Küçük'ten Saçan'a şok suçlama

Evinde Saçan'la ilgili bilgi ve belgelerin ele geçirilmesini doğrulayan Küçük, "Belgelerde; nerede kaçakçılık yaptığı, kimden rüşvet aldığı, kimlerle görüştüğü yazılıydı. Benim konumla alakası olmadığı için aldım, dosyaya koydum. Şimdi anlıyorum ki onun karşısında olanlar tarafından bu belgeler bana gönderilmiş" dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında savunmasına devam eden Veli Küçük, iddia makamının kendi aleyhinde tanıklık yapmaları için birçok kişiye ödül, erken tahliye gibi vaadlerde bulunduğunu ileri sürdü. Küçük, Erol Ölmez, Ümit Oğuztan, Muhammed Yüce'nin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi. "Devlet vatandaşına komplo kurmaz." diyen Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü; "Veli Küçük'e değil, Veli Küçük nezdinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapılmıştır bu komplo. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güdülen bu kin anlaşılır değil. Terör örgütleriyle mücadele ettim, devletim de bana koruma verdi. Bu nedenle aleyhime tanık bulmada güçlük çekilmemiştir. Veli Küçük yok olabilir ancak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk milleti ilelebed kalacaktır. Bu unutulmamalıdır. Bursa'da öldürülen Oğuz Yorulmaz'ın annesi faili meçhuller için bir televizyon kanalında benim adımı kullandı. Perde arkasında kim var? Üzerinde o kadar spekülasyonlar düzenlendi ki anlatamam. Bu konuda avukatlarım gerekli yasal işlemi yapmışlardır." Veli Küçük'ün adamlarının Savcı Zekeriya Öz'e tehdit telefonları ettiği yönünde basında haber çıktığını hatırlatan Küçük, "Gelen telefon numaralarından birisi Alman Konsolosluğu'na diğeri de Şişli Adliyesi'ne aittir." şeklinde konuştu. Basını kontrol altına aldığı şeklindeki iddialar bulunduğunu belirten Küçük, Güler Kömürcü ve Zekeriya Öztürk adında iki köşe yazarını tanıdığını belirterek, "İki kişi ile basın kontrol altına alınabilir mi?" dedi. Küçük, İpsiz Recep ve Osman Ağa gibi yiğit Karadenizlileri araştırıp kitap yaptıklarını belirterek, "Bu konuyla ilgili Prof. Dr. Metin Öztürk, Mayıs ayında düzenleyecekleri sempozyumda benim konuşmamı istedi. Ancak gözaltına alındığım için gidemedim. Kendisiyle yaptığım konuşmalarda bana 'komutanım' demesi örgüt hiyerarşisi değil, askeri terbiyedendir." dedi. İsminin iddianamede 1874 kez yer aldığını ifade eden Küçük, "Bu kadar ismi alt alta yazsanız 21 dosya kağıdı yapıyor. İddianame burada bulunanlar tarafından tenkit edildi. Ancak ben çok ustaca hazırlanmış bir iddianame olduğunu söylüyorum. İddianamede 13 asker kökenli kişi yer alıyor. Bunlardan Orhan Tunç beni tanıdığını söylüyor. O'nu da ben tanımıyorum." dedi. Küçük, telefon görüşmelerine ilişkin Muzaffer Tekin'in telefonunu bilmediğini, ancak iddianamede 5 kez görüştüklerinin söylendiğini belirtti. Zekeriya Öztürk, Güler Kömürcü,Kemal Kerinçsiz gibi isimlerle yaptığı telefon görüşmelerinin olduğundan çok fazla gösterildiğini iddia eden Küçük, bu kayıtların iddianameden çıkartılmasını ve yeniden tespit edilmesini istedi. Küçük, "Bunların örgütsel görüşme olarak gösterilmesine itiraz ediyorum." dedi. E-mail adresinin bulunmadığını belirten Veli Küçük, "Edinmediğim için ne kadar isabetli davranmışım. Şirket internet adresine Osman Baydemir'e suikast yapılmasına ilişkin bir yazı geldi. İlgili makamlara bildirdim. Nedense bu kişi hakkında bir işlem yapılmadı." şeklinde konuştu. Sanıklar arasındaki kişilerin üst düzey askerlerle örgüt ilişkisi içerisinde olamayacağını belirten Küçük, "Bu insanların bırakın ilişkiyi içerisinde olmasını, ziyaretçi olarak bile ulaşmaları mümkün değil. Burada bulunanlar iki okey masası bile oluşturamaz, bilmezler de. Zaten birçoğu birbiriyle dargın. Bıraksanız, 'evinize gidin' deseniz evlerine gitmeye ceplerinde paraları yok. Bu insanlar mı rejimi yıkacak. Biz mi örgüt faaliyeti yürütüyoruz. Asıl üzüldüğüm sorgum sırasında beni kullanmak istemeleriydi. Oynayacakları oyunu piyonu olarak düşünmüşlerdi. Beni Osman Yıldırım ile karıştırmışlardı. Daha sonra da örgüt belgesi diye bir döküman çıkardılar karşıma. Evimden alınan belge ve dökümanlardan hiçbiri suç içermemektedir. Yabancı bir istihbarat birimi evimden alınan belge ve dökümanlara ilişkin 'milyonlar harcasak sahip olamazdık' demiştir. Bu belgeler basında çarşaf çarşaf yayınlandı. Görevlerimde istihbarata her zaman ihtiyacım olmuştur. İstihbarat bir çeşit insanla olmaz, her türden yurt içinden ve yurt dışından milletle istihbarat çalışması yapılır." şeklinde konuştu. Adil Serdar Saçan hakkında evinden bazı bilgi ve belgelerin alındığın kabul eden Küçük, "Evet alındı. Nerede kaçakçılık yaptığı, kimden rüşvet aldığı, kimlerle görüştüğü yazılıydı. Benim konumla alakası olmadığı için aldım, dosyaya koydum. Şimdi anlıyorum ki onun karşısında olanlar tarafından bu belgeler bana gönderilmiş. O dönemde evim bir yıl dinlemeye alınmış. Dinleyen de Adil Serdar Saçanmış." diye konuştu. JİTEM elemanı olduğu iddia edilen Cem Ersever'le ilgili döküman edindiğini ve bunları gereken yerlerle paylaştığını savunan Küçük, bunların örgütsel döküman olmadığını ileri sürdü. "Veli Küçük olarak yaşamak çok zor" diyen Küçük, "İçinde bulunduğum iş dünyasında alacaklarım oluyordu. Başka birisi olsa dişini söker alır. Ben telefon açıp 'borcunu ver' desem yarın Veli Küçük parası için telefon ediyor diye basına çıkar. Her yerin güvenlik işini alamam. Her yer de bana iş vermez." şeklinde konuştu. (CİHAN)
<< Önceki Haber Küçük'ten Saçan'a şok suçlama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER