Bardakoğlu ilk olarak Afrika kıtasından Müslüman dini liderlerin Türkiye'ye gelişiyle ilgili görüşünü şöyle sundu: "İlk kez Türkiye'nin gerçekleştirdiği karşılıklı buluşma kaynaşma için 22 Afrika'dan en üst düzeyde dini liderin katıldığı bir toplantı, Dünyanın dört bir yanındaki Müslüman topluluklarla diyalog içinde olmamızı sağladı, ancak Afrika'nın unutulmuşluğu var, mağdur ve terk edilmiş insanlar yığını olan Afrikalıların bu durumunu kırmak istedik. Onlar bize karşı büyük ilgi ve merak duyuyor. Osmanlı'nın ve Türkiye'ye karşı sempatileri var, bu ilgi ve alakaya sessiz kalamazdık. Tepeden inme bir tavırla değil kardeşimiz olarak çağırdık. Bu onları son derece mutlu etti, çoğu ilk kez Türkiye'ye geldi. 'Sırf Eyüp Sultanı gezmek için Türkiye'ye gelinir' dediler. Biz onlarla din hakkındaki bilgilerimizi paylaşıyoruz. İslam Dünyasının sosyal konularını da konuşuyoruz kendileriyle, İslam Dünyası bunu kendi arasında konuşmak zorunda lakin, biz kendi kendimize doğru yolu bulabilen bir toplum olmalıyız. Her birisi İstanbul, Türkiye ve bu toplantılarla ilgili videoları istediler ve Türkiye'yi bununla tanıtmak istediklerini belirttiler" Bardakoğlu , Afrikalı liderlerin somut istekleri olup olmadığı konusunda herhangi bir talepleri olmadığını ve sadece teşekkür ettiklerini belirterek bunun Afrikalıların asilliğine bağladı. Afrikalılara ulaşma konusunda geç kalındığını vurgulayan Bardakoğlu "bir ülkeye 15 kurban göndermişiz, onu büyük bir minnetle yadettiler bu beni duygulandırdı, kendi aramızda olabildiğince diyaloğa başvurmalıyız" dedi. Ahmet Böken'in dünyada Diyanet'in yürüttüğü çabaları ve İslama karşı dış dünyadan gelen saldırılara karşı nasıl bir tepki verildiği sorusuna Bardakoğlu, bunu yapan İslam alimlerinin de olduğunu belirterek yurtdışındaki dini liderlerin tepki çeken açıklamalarına çok dikkat etmesi gerektiğini, "Papa'nın talihsiz konuşması üzerine birçok sağduyulu insan Batı'da bu çok yanlış bir konuşma, bu münferit dediler, bundan memnunluk duyduk. Biz de aynı şekilde yanlış şekilde (Avustralya'daki din adamını kastederek) konuşan din alimlerini eleştirebilmeliyiz" dedi DİYANET'İN YAPISI Bazı çevreler Diyanet yeniden yapılandırılmalı ya da kaldırılmalı diyenlere ne diyorsunuz şeklindeki soruya "bu çok marjinal grupların söylemidir, Diyanet'in varoluşunu Atatürk istemiştir,din çok önemlidir, bağdır, siyaset ve ayrışma sebebi olmamalıdır.Batılılar Diyanet'i anlamıyorlar, Diyanet devleti kontrol etme aracı değildir bunu söylüyoruz kendilerine. Kamu hizmeti mantığıyla hareket ediyoruz.Yasalar çerçevesinde insanlar dini hayatını tanzim eder, biz İslamın ortak bilgisini ve toplumun ortak paydalarını esas alarak hareket ediyoruz" diyen Bardokoğlu şunu ekledi: "Toplumsal çıkar ilişkileri din üzerinden yapılırsa kavga da din üzerinden yapılır" PAPA'NIN ZİYARETİ Papa'ya ziyareti esnasında neler söyleyeceği şeklindeki soruya, "dinin hakikatlerini nezakete kurban veremeyiz, geçmişi sürekli tartışmayalım, Papa konuşmasıyla yanlış yapmıştır. Hristiyanlığı suçlayıcı konuşmuyoruz ancak Papa'nın yanlış yaptığını da söyleriz kendilerine. Gelen talep üzerine gelsin bizim makamımızda görüşsün dedim, onlar da kabul ettiler, kapımız, çalana da her zaman açıktır. Biz her zaman ne diyorsak onu diyeceğiz kendilerine, doğru bildiğimiz şeyleri söyleyip yanlış gördüklerimizde de eleştirmek görevimizdir. Kendisine misafirperverlik göstereceğiz, güvenlik sorunu yaşanmayacaktır diye düşünüyorum" dedi Bir takım AB karşıtları Papa'nın ziyaretiyle eylem yapılacağı duyumları alınıyor şeklindeki hatırlatmaya Bardakoğlu, "biz karikatür krizinde şunu dedik, buna tepki vermek hakkımız ancak müslümanın izzetine uygun tepki verelim, şiddete başvurmayalım dedik, bu konuda da böyledir. Biz görüşlerimizi sağduyuyla ifade edelim. Bizi haklıyken haksız duruma düşürecek hareketlerden kaçınalım" ANADOLU MÜSLÜMANI VE İSLAMCI TABİRİ Sonu -cı -cu ile biten İslamcı, yeşil sermayeci gibi ifadelerle ilgili Bardakoğlu, "din ve İslam Diyanet'in malı değildir, kimsenin de malı değildir. Din hiçbir zaman ticaretin siyasetin, örgütsel ilişkilerin kamplaşma aracı olmamalı,çünkü bu itham sebebi oluyor. İslam ortak bağımızdır, dindarlık hiçbir zaman sınıflandırma derecesi olmamalıdır. Bu tür ayrımlardan kaçınalım. Anadolu İslamı tabirini de doğru bulmuyorum. İslam değişmez, her yerde aynıdır hiç değişmedi. Ancak yaşayışların farklılığı sebebiyle Anadolu Müslümanı denebilir" dedi. İRTİCA İrtica konusunda bir bakışı var mı Diyanet'in şeklindeki soruya Bardakoğlu, "bizim hizmet alanımızla ilgili her ithamı önemsiyoruz, birçok çalışanımız var, insan unsuru hata yapabiliyor, bazı yerlerde arkadaşlarımız üzücü hatalar yapabiliyor. İrtica daha siyasi ve kültürel anlam taşıyor günümüzde, medyanın tartıştığı irtica bizim din hizmetlerimizi kastetmiyor" dedi. FAZLA CAMİ YAPILIYOR DİYENLER Ülkede yeni cami yapılmasın diyenler bunu saf hislerle mi söylüyor sorusuna Bardakoğlu, "biz bu konuda karar verici değiliz, isteyen istediği yere cami altı dükkan yapıyor. Biz bundan şikayetçiyiz çünkü yapıldığından haberimiz yok. 30 haneli köye iki cami yapan var. Cemaat bırakın biraz yürüsün birbirlerini görsün. İhtiyaca göre yapın diyoruz kendilerine, ben kimsenin camiye ve ezana karşı olduğunu sanmıyorum. Biz düzgün ezan dinlemek istiyoruz rahatsız edici olan değil diyorlar ve ben bunu doğru karşılıyorum. Güzel ezan dinleyememekten şikayet edeni dinlemeliyiz biz de" dedi HAC Hac kontenjanı konusunda bir artış olacak mı sorusuna Bardakoğlu, "gün geçtikçe Hac konusunda profesyonel hareket ediyoruz, şeffaflık politikası güdüyoruz, geçen sene 300 bini aşkındı müracaat, eritmeye çalışıyoruz. İlk defa gideceklere bu imkanı tanıyoruz, ikinci kez gideceklere Umreye gidin diyoruz. Hac şartlarını iyileştirdik şimdi daha iyi evler tutuyoruz orada, bütün haccı ilk defa yemekli yaptık ve eşli gitmeyi tavsiye ediyoruz çünkü ikinci gidiş imkanı vermiyoruz ve yemek, bulaşık gibi şeylerle uğraşmasın bayanlar orada diye uğraşıyoruz. İnsanların kendi ailesiyle müstakil odalarda kalmasını sağlamaya çalışıyoruz, bu benim hedefim. Bu bayanlar için özellikle müjdedir, orada ibadet edip doya doya yaşasınlar ibadet mutluluğunu" şeklinde cevapladı. DİNİ MAGAZİNE ALET EDENLER Dinin magazine alet edilmesiyle ilglili Bardakoğlu, "biz bu konuda tavrımızı ifade ettik, hatta ağır ifadelerle. bunun üç suçlusu var birincisi, mikrofona hemen hafifmeşrep üslupla konuşan din bilginiyim diyen kişidir, ikincisi programları yapanlardır. Bir şeyin izlenmesi doğru olduğunu göstermez. Ahlak odur ki insanlar izlese bile yapılmaması gerekiyorsa yapılmamasıdır. Mahrem ilişkileri de ekrana taşıyorlar ama bu ratingi yüksek, ahlakı düşük yayınlardır. İmkan buldukça din konusunu magazin ve eğlence üslubuyla konuşanları uyarıyorum. Din tartışılıpdursun diye gelmedi, yaşansın diye geldi. Üçüncü sorumlular da saatlerce oturup bu programları seyredendir. Ama düzelme de dikati çekici, daha önceden bizi rencide eden programlar şimdilerde azaldı" dedi ALO FETVA HATTI Bu hatla alakalı, Bardakoğlu "din konusunda halkı aydınlatma görevimizin bir parçasıdır bu hat, biz cevap vermezsek kime soracak ve yanlışlıklar yapabilecek bazı insanlar. Müftülüklerde nöbetçi arkadaşlar var, ama o arkadaşlar da bunalabiliyor ve 100 sorudan birini bazen ters ve yanlış anlaşılabilecek şekilde cevaplıyor. Bu da haber oluyor. Din üzerinden haber yapmak isteyen gazeteciler bu hattı çok arıyor, din üzerinden haber yapmak prim getiriyor çünkü. Tahrik ediyor karşısındaki görevliyi ve görevliyi çaresiz bırakıp bid'atla hurafeye sapmasına sebep oluyor. Bir ara kapatmayı bile düşündük. Ama gelen sorulardan anlıyoruz ki insanların büyük bölümünün buna ihtiyacı var" dedi DİN ADAMIN SAYGINLIĞI Din adamının saygınlığı artırılmalı diyen Ali Bardakoğlu, "15-20 yıldır çekilen filmleri izleyip analiz eden arkadaşlar, hep din adamının kötü gösterildiğini fark etti. Toplum ne kadar iyiyse biz de o kadar iyiyiz, biz diğer meslek gruplarından daha kusurlu değiliz, arada çıkmıyor mu tabi ki çıkıyor ama genelleme yapıyorlar. Din görevlisinin itibarı hepimizin itibarıdır. Bir iki kişi yanlış yaptı diye kalanları yargılanamayız" dedi DİYANETTEN KAÇIŞ MI VAR? Din görevlilerine bu kadar odaklanılması sebebiyle ayrılan din görevlilireni var şeklindeki soruya Bardakoğlu, "eğitim ve özlük hakları konusunda din adamlarımızın çok eksiği var, şu anda sadece din adamlarının %5'i ilahiyat mezunu. 2500 kişi geçen sene bizden ayrılmak istedi, biz bunun 600-700'üne izin verdik. Biz dur diyemiyoruz, idari şartlar daha iyi olduğu için yargı da geçişini onaylıyor. İktisat mezunu imamlar var, önü kapalı kalıyor. O da gitmek istiyor" dedi TERÖR KONUSU "Terör insanlık suçudur ve hiçbir din bunu onaylayamaz" diyen Bardakoğlu, İslam dünyasındaki terörün islamla bağdaştırılmasına sert tepki gösterdi. Ali Bardakoğlu, "Bunun sosyal, siyasi ve psikolojik etkenleri var, ancak tepkilerini, yanlarına İslam'ı alarak gösterenler maalesef dine zarar veriyor" diye de ekledi ŞİDDET Töre cinayetlerinin de kesinlikle büyük günah olduğunu söyleyen Bardakoğlu, bunun akıllara kazınması gerektiğini ifade etti. Şiddetin okullarda olması konusunda da Diyanet İşleri Başkanı, "biz ne yaptık da bu çocuklar bu hale geldi diye sormalıyız, yayınladığımız çizgi filmler, çocuklara örnek aldırdığımız kişilikler ve alınan netice hep bizim suçumuz" dedi DİN EĞİTİMİ Din derslerinin zorunlu olmasıyla ilgili tartışmalara Bardakoğlu, "Din eğitimi olduğunu zanediyorlar ama bu din kültürü ve ahlak bilgisi dersidir. Çocuklarımız din hakkında hiçbirşey bilmeden yetişince ne kazanacağız? Ne zararı var? Bizim hepimizin bu dersi desteklememiz gerekir. Din iyi vatandaşı hedeflemiyor mu? Din, her orta derece aydının bilgi sahibi olması gereken yapıdır. Din kültürünü vermek de anayasada devletin görevidir, Devletin görevi insanların dini öğrenmelerini sağlamaktır, hastaneleri kapatabilir misiniz? Bu ihtiyaçtır. Bizim kuran kurslarımızın ve camilerimizin duvarları şeffaftır, herşeyimiz bellidir, müfettişler, idari yetkililer zaten denetliyor. Biz en iyi din eğitimini nasıl veririz onu tartışmalıyız" dedi DİN GÖREVLİLERİNDE KADINLARIN PAYI Bardakoğlu, "Bayan din görevlilerine pozitif ayrımcılık uyguluyoruz, kadın hakları konusunda gerekli bigileri vermek için kadınlara daha fazla önem veriyoruz" diyerek İlahiyat fakültelerindeki öğrencilerin çoğunun bayan olduğunu söyledi ve bunları değerlendirmek gerektiğini vurguladı. HUTBE Cuma Hutbelerini kim hazırlıyor sorusuna Ali Bardakoğlu, Eskiden hutbeler merkezden hazırlanıyordu, her yerde aynı hutbeler okunuyordu. Ancak insanların ihtiyaç ve öncelikleri farklıdır. Her ilde bir komisyon kurduk şimdilerde. Her ilde hutbe komisyonu kuruldu. İllerde din adamları hutbeler hazırlıyor, yarışıyor, birinci oluyor ve o haftanın hutbesi o oluyor. İmam okuyacağını kendisi yazıyor bir anlamda " şeklinde cevap verdi. samanyoluhaber.com