Bu ülkede birileri Kur'an-ı Kerim'i yasakladı,
Ezan-ı Muhammedi'yi
Türkçe okuttular. Tam 18 yıl.
CHP iktidarının halka zorla kabul ettirmeye çalıştığı bu girişimlerin hiç biri maya tutmadı. Bu milletin her bir ferdi,
Türkü ile Kürdü ile Çerkezi ve Lazı ile bu dayatmayı reddetti. İslamın özüne, Ezan'a ve Kur'an'a sahip çıkmak için nice fedakarlıklar yaptı gerekirse öldü gerekirse cezaevlerinde sürgünlerde ömrünü geçirdi.Ne var ki
Kürt kardeşlerimizi bu geçmişinden koparmaya çalışanlar 61 yıl önce bütün Türkiye'nin reddettiği dayatmayı yeniden gündeme getirdi.
BDP, Şanlıurfa'nın
Suruç ilçesinde ezanı Kürtçe okuttu.Yıllar sonra yeniden farklı bir dilde ezan okunması girişimine ilahiyatçılar büyük tepki gösterdi.Dinin özüne el uzatanların
Türkçe ezanla amaçladıkları, din ile millet arasına mesafe koymaktı. Olmadı. Yapamadılar. Bu millet izin vermedi kutsal değerlerine el uzatılmasına. BDP süreci, "Devletin imamının arkasında cuma namazı kılmayın" çağrısı ile başlatmıştı. "
Kürtçe ezan"la devam ediyorlar. İlahiyatçılar, CHP iktidarında millete dayatılan "Türkçe ezan" ile BDP'nin "Kürtçe ezan"ı arasında fark olmadığının altını çiziyor. Ve hangi dilde olursa olsun bu
uygulama dinimize aykırı diyorlar. BDP'nin "Kürtçe Ezan" tartışmasını İlahiyatçılar dini açıdan değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek de tepki gösterdi. Türkçe ezanlı dönemin acı hatıralarını hala hafızalarından silemeyen bu millet, hangi dilde olursa olsun, bir daha böyle bir şeyin şakasını bile duymak istemiyor.