Diyarbakır'da devam eden KCK davasının bugünkü duruşmasında ikinci kez
Kürtçe krizi yaşandı. Geçtiğimiz hafta
Kürtçe savunma yapmak isteyen
sanıklara
mahkeme izin vermeyerek, 'anlaşılmayan bir dil' terimini kullanması üzerine, avukatlar savunma için zaman istemişti.
Bugün yapılan duruşmada mahkeme başkanı
Menderes Yılmaz, şu ana kadar herhangi bir talep gelmediğini belirterek kararlarını açıkladı. Yılmaz, "CMK'da savunmanın hangi dilde yapılacağı hususu yer almaktadır. Buna
itiraz edilebileceğine dair
kanun düzenlemesi olmadığı için talebin oybirliğiyle reddine karar verilmiştir." dedi.
Bu sırada söz isteyen KCK sanığı
Selma Irmak, Kürtçe konuşarak savunmasını Kürtçe okuyacağını söyledi. Irmak, "Ezê parastina xwu bi Kurdi buxînîm" (Ben savunmamı Kürtçe okuyacağım) dediği sırada mahkeme başkanı, "Sanık savunmasını anlaşılmayan ancak Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dille yapmıştır." ifadesini kullandı. Irmak'ın, Kürtçe okumaya devam etmesi üzerine başkan "Mikrofonu kapatın,
Türkçe konuşuyorsan devam et." diye uyardı.
Bu sırada söz alan sanık avukatları, mahkeme heyetine itiraz yolunu kapatamayacaklarını belirterek, "Dilekçemizi ve bilirkişi raporunu 4. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderin. Orada bir karar alınmasını talep ediyoruz." talebinde bulundu.
Sanık avukatlarından Sedat Yurtdaş, davanın Kürtçe ve anadil noktasında tıkandığını savundu. Kürtçe'nin davanın içeriği ve öne sürülen iddiaların önüne geçtiğini belirten Yurtdaş, mahkemenin verdiği yanlış kararların buna neden olduğunu ileri sürdü. Türkiye'nin Kürtçe sorununu aştığını anlatan Yurtdaş, geçmişte verilen kararların da burada tartışıldığını söyledi. Yurtdaş, "Yasak kaldırıldı, TRT ŞEŞ 24 saat yayın yapıyor. Bu sayede
psikolojik ortam da oluşturulmaya çalışılıyor. Burada şekli bir yargılama yapılmamalı. Mahkemenin bu kararından vazgeçerek tıkanmanın önünü açmasını talep ediyorum." diye konuştu.
Sanık avukatlarından Mesut Beştaş ise sanıkların belli bir partinin yöneticileri olduğunu belirterek, mahkemenin iddia ve savunma makamları arasında sıkıştığını, dosyanın bilirkişi heyetine sunulması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti kısa bir ara vererek nihai kararını açıkladı. Mahkeme başkanı Menderes Yılmaz, "Sanıklardan
Kamuran Yüksek ve arkadaşlarının
Kürtçe savunma talebinin reddine itirazın kaldırılması için sanık avukatlar bilirkişi raporu,
Lozan Antlaşması'nın 39/5 maddesinde düzenleme ile gerekçeli kararla birlikte 4.
Ağır Ceza Mahtemesi'ne gönderilmesi talebinde bulunmuşlardır. İtirazın 4.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine, duruşmanın perşembe gününe ertelenmesine karar verilmiştir." dedi.
Bugünka duruşmaya 92
tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan hiçbirinin katılmaması dikkat çekti. Duruşmayı BDP milletvekilleri
Akın Birdal,
Fatma Kurtulan,
Pervin Buldan,
Ayla Akat Ata ile Kürt yazarlardan
Fırat Ceweri ile yazar akademisyen Prof. Dr.
Doğu Ergil de izledi.
Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 104'ü tutuklu 152 kişi hakkında 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', '
örgüt üyesi ve yöneticisi olmak', 'örgüte
yardım etmek' iddiasıyla 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen
hapis cezaları isteniyor.