Kurtlar Vadisi'ni ima eden
Öztürk, belgeleri bu diziye alternatif olarak çekilecek dizinin senaryosunda da kullanacağını ifade etti. Mafya ve
terör örgütleriyle ilişkisi olmadığını savunan Öztürk, belgelerin kimliği belirsiz kişiler tarafından kendisine gönderildiğini savundu. Öztürk, "Bende bulunan terörle ilgili dokümanları devletin iç yüzünü döktüğü iddia edilen bir bilgiye alternatif olarak gerçekleri anlatan, başka bir dizinin senaryosu için bulunduruyorum. Bu 3 bölümlük bir diziydi." dedi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon davasının bugünkü oturumunda
sanık Emekli
Binbaşı Mehmet
Zekeriya Öztürk'ün savunmasına devam edildi. Emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri kabul etmediğini ifade eden Öztürk, mahkemede vereceği ifadenin geçerli olacağını söyledi. Hakkındaki iddiaları yalanlayan Öztürk, kendisinden elde edilen "
Şemdinli Olayı", "Uluslararası İnsan Kaçakçılığı", "Terör" konusunda ve "Gizli" ibareli birçok dokümanı köşe yazılarından kullanmak için bulundurduğu savundu. Öztürk, dokümanlardan bazılarının kimliği belirsiz kişilerce kendisine gönderildiğini öne sürdü. Öztürk, "Bende bulunan terörle ilgili dokümanları devletin iç yüzünü döktüğü iddia edilen bir bilgiye alternatif olarak gerçekleri anlatan, başka bir dizinin senaryosu için bulunduruyorum. Bu 3 bölümlük bir diziydi." şeklinde konuştu.
İddianamede kendisine yöneltilen DTP'li
Ahmet Türk, Osman
Baydemir gibi bazı isimlere suikast düzenleneceği iddiasına karşı net
cevap vermeyen Öztürk, "Tutuklanmadan önce askerim olduğunu söyleyen bir şahıs, telefonda ısrarla görüşmek istediğini belirtti. Ben de görüştüm. Bana 'Sokaklar ne olacak, bazı
Kürtler öne çıkıyor. Ne yapalım?' dedi. Gözaltına alındığımda
terörle mücadele müdürlüğünde bu konu ifadelerimde yer almamasına rağmen, 'Siz sokakta kargaşa çıkacağına inanıyor musunuz?' şeklinde o konuşmamıza paralel sorular soruldu." diye konuştu.
İddianamede
terör örgütleri PKK,
Hizbullah ve
DHKP-C'nin Ergenekon'un alt birimi gibi gösterildiğini söyleyen Öztürk, "
Türkiye bu örgütlerin uluslararası arenada,
terör örgütü listesinde yer alması için ciddi girişimlerde bulundu. Bu örgütler terör listesinde, Ergenekon'un da terör örgütü olarak tanınacağı kuvvetle muhtemel." değerlendirmesinde bulundu.
Veli Küçük ile 2-3 kez karşılaştıklarını iddia eden Öztürk,
Muzaffer Tekin ile bir konferans çıkışı tanıştığını, Fikri
Karadağ ile de sadece birkaç kez görüştüğünü savundu. Diğer sanıkları tanımadığını öne süren Öztürk bazı taleplerde bulundu. Öztürk, Şemdin Sakık'ın PKK'nın içyüzünü anlattığı kitabın içeriğinin ve bu içeriğin kimler tarafından
kontrol edildiğinin sorulmasını istedi. Öztürk, Sakık'ın
Ergenekon davası kapsamında ifade verip vermediğinin, verdi ise ifadenin dosyaya konulmasını talep etti.
Zekeriya Öztürk ayrıca, 1993 yılında 33 er'in şehit edilmesi ile ilgili belgelerin ve
Bülent Orakoğlu ile Şamil
Tayyar hakkında Jandarma, MİT ve Emniyet İstihbarat'ta kayıtlarının olup olmadığının sorulmasını talep etti.
CİHAN