Türkiye'nin ırk,din ve mezhep ayrımı yapmadan tüm
Irak halkının 'refahını ve huzurunu önemsediklerini' söyledi.. Ayrıca,Türkiye'nin
Körfez dışında,dünya pazarlarına
doğal ğaz ve petrolün ulaşması açısından en önemli hat olduğunu,dünyanın ve Türkiye'nin enerjinini dünya pazarlarına güvenli ve sorunsuz bir şekilde sürekli ulaşımının önemini vurguladı. Türk-ABD ilişkilerinin de ileri noktada seyrettiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan,
Filistinlilere Yardım İçin İrtibar Komitesi (AHLC)
toplantısına katılmak üzere önceki gün İngiltere'nin başkenti
Londra'ya geldi. Bakan
Babacan'a ziyaretinde
Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü görevine yeni atanan
Burak
Özügergin, kısa bir süre öncesine kadar
Tel Aviv Büyükelçiliği'ni yürüten Feridun
Sinirlioğlu,
Dışişleri Bakanı'nın
Basın Müşaviri
Halit Ertuğrul ve dışişleri
mensupları eşlik ediyor.
Kısa bir süre önce bu kez ikili konular ve
Avrupa Birliği müzakereleri için bir kez
daha Londra'ya gelen Bakan
Ali Babacan'ın bu ziyaretindeki ana
gündem konusu
Ortadoğu. Bakan Babacan, Türkiye'nin ilk kez 'özel davetli' statüsünde davet
edildiği AHLC toplantısında katılımcı
ülkelerin dışişleri
bakanlarıyla ikili
görüşmelerde de bulunacak.
AHLC,
İsrail ve Filistin
Kurtuluş Örgütü arasında 13
Eylül 1993 tarihinde
Oslo
Anlaşmasının imzalanmasını takiben Filistin halkına
yardım ve
ekonomik destek
sağlamak amaçlarıyla kuruldu.
1993 yılında Washington'da düzenlenen 'Uluslararası Bağışçılar Konferansı' sırasında
oluşturulan kurumun başkanlığını
Norveç yapıyor. Diğer asli üyeler ise Avrupa
Birliği Komisyonu,
Amerika Birleşik Devletleri,
Kanada,
Japonya,
Rusya Federasyonu,
Suudi
Arabistan ile
Dünya Bankası; ortak üyeleri İsrail,
Mısır,
Ürdün,
Tunus ve
Birleşmiş Milletler. Londra toplantısında, 17
Aralık 2007 tarihinde Paris'te
düzenlenen Uluslararası Bağışçılar Konferansı sırasında açıklanan yardım
taahhütlerinin yanısıra, uluslararası toplumun ikili düzeyde Filistin'e sağladığı
yardımların eşgüdümü ve uygulaması konuları ele alınacak.
Türkiye AHLC toplantısına Ortadoğu'da izlediği aktif
politika,
bölgede özellikle son
dönemde artan önemi ve ağırlığı, Filistin ve İsrail dahil tüm bölge ülkeleriyle son
derece iyi ilişkilere sahip olması gözetilerek ilk kez davet edildi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile
Ankara- Londra arasındaki 4 saatlik uçuşta sohbet
etme imkanımız oldu. Bakan çeşitli konularda açıklamalar yaptı ancak özellikle
Türkiye'nin ilk kez davetli olduğu Filistin toplantısı ve Irak'taki gelişmelerin
altını çizdi.
Kapatma davasıyla ilgili olarak 'içerde hiçbir şey yokmuş gibi görevimize devam
ediyoruz' diyen Bakan Ali Babacan'ın diğer konularla ilgili açıklamaları şöyle:
Irak politikamız bölge ve dünya için önemli. Irak çok büyük potansiyeli olan ülke.
1979'da Irakın milli geliri 9500 dolar. Bu o günün doları. Bugün itibarıyla
bakarsanız çok daha yüksek. Irak, yüzlerce yıl Mezopotamya dediğimiz farklı
mezheplerin bir arada yaşadığı bir bölge. Irakla Türkiye arasında ciddi bir sorun
olmamış hiç. İyi günde kötü günde ilişkilerimizi yürütmek zorundayız. Oradaki
Büyükelçiliğimizi hiç
kapatmadık.
Savaş anında dahi. Diğer komşular devamlılık
sağlayamadılar. Bizim tarihi ve kültürel bağlarımız çok güçlü. Onlara kardeşlerimiz
olarak bakıyoruz. Türkiye en zor zamanlarda kucak açtı bu insanlara.
Irak politikamızı gerçekçi uygulamamız gerekiyor. İlgili her konuda işin içinde
olmamız gerekiyor. En azından takip etmemiz gerekiyor. Orada ateş varsa en çok
etkilenen ülkeler yanıbaşındaki ülkeler oluyor. Irak'ın birliğini
toprak bütünlüğünü
önemsiyoruz. Çözüm olacaksa bu siyasi bir çözüm olacak.
Amerikan Dışişleri Bakanı Rice geçenlerde bir açıklama yaparken Türkiye'ye Irak'ın
pozitfif bir komşusu ifadesini kullandı. Irak'ın tümünü önemsiyoruz. Hepsinin
huzurunu refahını güvenliğini önemsiyoruz. Tüm komşuların da böyle yapması
gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu yapıcı bir katkı sağlayacaktır.
Tüm halkların güvenliğini huzurunu refahını istiyoruz. Bir grubu
tercih etme gibi
politikamız yok. Aksi halde ayrımcılığı körüklersiniz Irak'ta.
Musul'daki başkonsolosluğumuz hazır, şimdi de Basra'da açıyoruz.
Lübnan'a 24 ilkokul açtık. Son iki yıl içinde. Dört tanesini ben açtım. Lübnanın her
yerinde. Şiilerin ağırlıkta olduğu hizbullahın etkili olduğu yerler de var.
Iraktaki şehirlerin çok kültürlü yapısının korunmasını istiyoruz. Azınlığın
çoğunluğa ezilmediği bir yaklaşım. Herhangi bir yerde bir etnik yapı azınlıkta
olabilir onların da hakkı hukuku korunmalı diyoruz.
TC vatandaşı olan
Kürt kökenli insanlarımız var. Iraktaki halkların
PKK ile
politikalarını kuşkusuz önemseriz.
Irak politikasına bakarken
yönetimlerle halkı ayırmamız lazım.
Son olaylar sırasında elektriği kesin sınırı kapatın vb deniyordu bize. Fakat biz
baktık bu tedbirlerden oranın halkı olumsuz etkilenmesin diye düşündük. Bu Türkiye
aleyhtarlığını körükleyen bir adım olurdu.
MGK'dan sonra alınan ekonomik tedbirlere bakarsanız direkt pkk'nın
finans
kaynaklarına yönelinmesi isteniyordu.
Kuzey Irak'ı korkutup uçakları uçurup onların
camlarını kırmamızı istediler. Onlar bizim akrabamız bunu nasıl yaparız?
Iraklı liderlerin son birkaç aydır söylemlerinde farklılık görüyoruz. Bu ne kadar
güçlenir ve somut eyleme dönüşürse bizim diyaloğumuzu kolaylaştırır. Temasların
seviyesi yükselir ve sıklığı artar.
Onlardan çok yoğun talep geldi. Israrlı yoğun talep geldi. Bizi muhatap alın
dediler. Biz muhatap almış olduk onları bu adımımızla.
Kuzey Irak yönetimi bu tutum değişikliğine Türkiye'nin askeri operasyonları
sonrasında gitmedi. Askeri operasyonlardan ötürü gelen bir talep değil bu. Kuşkusuz
operasyonlar ve ABD ile askeri
işbirliği Irak'ın kuzeyindeki yönetimi merkeze doğru
çeken yan etki yaptı. Ama öteden beri bizimle görüşmek istiyorlardı.
Bizim Irakla ticaretimiz 3 milyar dolar. Müteahhitlik hizmetleri ise 8 milyar doları
buluyor.
400'ün üzerinde şirketimiz Kuzey Irak'ta faaliyet gösteriyor. Onların hiç birine
Faaliyetlerini kes ve gel demedik. Rasyonel yaklaşmak zorundayız.
Orada petrol
arama konusunda henüz işin başındayız. Ayrıca biz petrol çıkarma söz
konusu olduğunda kuzeyle bir şey yapmak istemedik. Merkezi hükümet ilk liste
açıkladı. Bölge ülkelerinden hiçbir şirket yok o listede. Sadece Türkiye değil
Türki
Petrol arama çıkartmanın dışında petrolü ve gazı taşımak dünya pazarlarına
ulaşması daha önemli bir konu.
Haritaya bir bakın. Körfezden yaparsa yapar bir de Körfez haricinde en emniyetli hat
Türkiye üzerinden geçecek hatlardır.
Türkiye bu konuda son derece elverişli ve şeffaf bir ülke. Biz Rus gazına bile
açığız dedim.
Irak'ta bize kolay kolay kimsenin alternatif olabileceğini sanmıyorum. Bölgede bizim
kadar aktif iş adamı yok ki? Yeter ki doğal kaynaklar iyi paylaştırılabilsin.
Oralarda gri alanlar var.
Irak'ta şimdi hidrokarbon yasası çok önemli. Yasanın oluşmasında Türkiye'nin önemli
etkisi var.
Son dönemde Amerikalılar bizimle Irak konusunda daha çok bilgi paylaşıyorlar.
O günle bugünü karşılaştırdığımızda ilişkiler çok iyi bir noktada. PKK ya karşı
işbirliği yeni bir safhası oldu.
Halk soruyordu bu silahları nasıl alıyorlar Amerikan silahlarını diye? Bu konuyla
ilgili tam bir
cevap gelmedi. Amerikalılar hala bunun üzerinde çalışıyorlar. Zira
PKK'yı sadece
terör örgaütü ilan etmekle iş bitmiyor.
Fakat şunu söylemeliyim ki askerler Amerikalılarla çok iyi temas halindeler. Terör
örgütünü asıl tecrit eden bu oldu. Yani giderek güçlenen Amerika- Türkiye işbirliği.
Biz harekatlara girişmeden önce komşuları ikna ettik. Sonra Avrupa'yı ikna ettik.
Sonra Amerika'yı ikna ettik. Tek bir
itiraz duymadık. Arkasından Bağdat'a gittim.
Merkezi yönetim çok istiyoruz ama bir şey yapamıyoruz dedi. Biz de bunun üzerine
yola çıktık.
Geriye tek kuzey ıraktaki yönetim kaldı. Kuzey Irak ile temasları PKKnın izole
edilmesinde yeni bir adım olarak görüyorum. Terör örgütü zaten o sahada. Eğer onlar
somut şeyler getirebilirlerse bu önemlidir. Kuzey Iraklılar havaalanlarını daha iyi
kontrol ettiklerini söylüyorlar. O bölgelere check point koyduk diyorlar. Adım
atılıyor ama sonuç önemli. MGK bildirisine bakarsanız, Irak'taki tüm gruplarla
temasların sürdürülmesi isteniyordu. O ifade önemliydi.
Türkiye'de her kuruluşun Irak konusunda farklı bir yaklaşımı olabilir, bunlar
doğaldır. Bunlar görüşülebilir.
Biz Irakla her alanda, ekoromik siyasi kültürel her konuda geliştirmek istiyoruz.
Bunu da herkesin desteklediği bir gelişme. Nüfusunun
Müslüman olup demokrasinin iyi
işlediği (henüz çok iyi işliyor diyemiyorum) bir ülke Türkiye. Bu nedenle en azından
bölgede seçilen, örnek alınan bir ülkeyiz.
Önümüzdeki günlerde toplanacak olan Troyka'nın ana gündem maddesi de Ortadoğu
olacak. Türkiye'nin bölgedeki ağırlığı ve önemi takdir ediliyor. Çok yakında
Büyükelçi
Feridun Sinirlioğlu, Çin'e gidecek. Çinliler Türkiye'nin vizyonunu
öğrenmek istiyor.
Saddam rejiminden sonra Bağdat'a giden ilk Türk Dışişleri Bakanı
ben oldum.
Mehmet Altan- STAR GAZETE