Ölme-öldürme yemini ettiren Emekli
Albay Fikri
Karadağ'ın başkanlığını yaptığı Ulusalcı Kuvayı Milliye Derneği'nin uyuşturucu partileri verildiği tespit edildi. İşte
Ergenekon terör örgütünün gerçek yüzünü anlatan önemli bir örnek.
.
.
.
Ergenekon iddianamesinde yer alan "Gizli Tanık 17" ifadesinde, uyuşturucu partilerini şöyle anlatıyor:
GİZLİ TANIK 17
Hüseyin Görüm derneğin teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcısıydı. Kendisinin eski sabıkalı olduğunu biliyorum. Dernek binasının 3. katında özel bir odası vardı. Çevresine sabıkalı kişileri toplamıştı. Bunlara da anlattığım gibi çeşitli askeri rütbeler veriyordu. Bu kişilerle dernekte esrar partileri verdiğini bizzat gördüm. Raif Görüm ve Yusuf Görüm'ü Hüseyin Görüm'ün yakınları olarak biliyorum. Raif Görüm'ün esrar içmek için derneğe geldiğini, Hüseyin Görüm ile birlikte esrar içtiklerini gördüm.
Gizli tanığın açıklamalarında yer alan Raif Görüm de ifadesinde, Kuvayı Milliye Derneği'nde zaman zaman uyuşturucu kullandıklarını
itiraf etti.
Dernekte sadece uyuşturucu partileri verilmediği, çok büyük miktarlarda uyuşturucu bulundurulduğu da yine ifadelerle ortaya çıktı.
Ergenekon Terör Örgütü sanıklarından Recep Gökhan Sipahioğlu, oğlu Emir'le beraber bir gün dernek binasına gider. Bundan sonrası iddianamede anlatılıyor.
RECEP GÖKHAN SİPAHİOĞLU:
"Emir'in tesadüfen derneğin alt katında esrar içen kişiler görerek kendisine söylediğini, bunun üzerine gidip baktığında gerçekten esrar içtiğini tahmin ettiği Kahraman Şahin ve Niyazi Kıyak ile isimlerini bilmediği iki kişi daha gördüğünü, bulundukları odada çuval içerisinde esrar olduğunu tahmin ettiği bir madde gördüğünü, bunu Hüseyin Görüm' e sorduğunu, onun da kendisine esrar içmenin yanlış olmadığını söylediğini, kendisinin söylenenleri yadırgadığını..."
Ergenekon'dan
tutuklu bazı zanlıların sadece uyuşturucu kullanmadıkları, aynı zamanda örgütün Türkiye'deki narkotik trafiğini ayarladığı da iddianamede yer alıyor.
Kuvayı Milliye'nin dernek binası Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait ve Milli Emlaktan kiralanmıştı. Ancak kira borçları yüzünden binanın iadesi gündemdeydi. İşte o günlerde, dernekte uyuşturucu partileri veren başkan yardımcısı Hüseyin Görüm ile derneğin başkanı Fikri Karadağ bakın nasıl bir yola tevessül ediyor?
TAPE : 322
Mehmet Fikri Karadağ: Gelen giden var mı?
Hüseyin Görüm: Sabahleyin iki tane
avukat geldi buraya. müze yapıyoruz. Bizim ıvır zıvırlar var ya, böyle tarihi şeyler. orta kata koyuyoruz. eğer öyle bir şey, yani
kapatma şekline gelirse,
Atatürk'ün müzesini kapatıyorlar şeklide bütün her şeyi yığarız diyo, kimse bir şey yapamaz diyorlar.
Mehmet Fikri Karadağ: Aynen yapsınlar, şimdiden başlasınlar. onun için gereken ne varsa hemen gelip yarın imzalayayım, yazsınlar, müze haline dönüştürdük burayı falan diye.
TAPE: 323
Mehmet Fikri Karadağ: Kuvayı Milliye Atatürk müzesi diye oraya bi kağıda birşey yazdırın. O bizim eski çerçevelerden bir tanesine
koyun, cama asın kenara. Oraya bir hikaye yazdırın şeye, dersiniz, Atatürk
Misak-ı Milli kararlarını bu binada almıştır diye. O şeyin altına da yazın, asın dışarıya.