Resmî adıyla
Irak Kürdistan Federe Bölgesi'ndeki
seçimlerin sonucu uzun süre tartışılacağa benziyor. Çünkü ortaya çıkan tablo, sadece burada yaşayan 7 milyon
Kürt'ü değil, Irak hükûmetini,
İran'ı,
Türkiye ve
Suriye'yi de yakından ilgilendiriyor. Yani seçmenin
tercihi,
Kuzey Irak'ın dış politikasının evirilmesine de yön verecek bir nevi.
Bu zamana kadar varlığı tartışılan bir alan olan
Kuzey Irak'a Türkiye'nin gözlemci göndermesi, burayı resmen olmasa da fiilen tanıdığı şeklinde yorumlandı. Türkiye'nin Kuzey Irak ilgisi veya oradaki
Kürtlerin Türkiye'ye olan muhabbeti boş değil. Kürtler, batıya açılan kapı olarak gördükleri Türkiye'den vazgeçmek istemiyor. İran, Suriye gibi ülkeler yerine Türkiye'nin tercih edilmesi önemli. Türkiye de Ortadoğu'da atacağı adımlarda (özellikle Irak'taki istikrar için) Kürtlerle ters düşmek istemiyor. Geçmişte PKK'dan dolayı oluşan gerginlikler,
terör örgütünün Kuzey Irak topraklarından çıkarılmasının istenmesiyle son bulmuş durumda. Ancak Türkiye-Kuzey Irak ilişkilerini zedeleyecek sıkıntı
Kerkük konusunda yaşanabilir.
Seçim sonuçları bu manada çok önemli. Çünkü Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri ve Kürdistan Bölge Başkanı Mesut
Barzani, Kerkük'ün Kürt
bölgesine bağlanmasını istiyor. Bunun için
referandum şartının yerine getirilmesini talep ediyor.
Buna karşılık yeni siyasi aktör Goran (Değişim) listesiyle muhalefet konumuna yükselen Nevşirvan Mustafa, konunun diplomatik yöntemler ve BM'nin de devreye gireceği bir formülle çözülmesinden yana. Bu durum da Kuzey Irak yönetiminin yapacağı hamlelerde daha diplomatik bir dil kullanmasını zorunlu hâle getiriyor. Hatta aşiret geleneğinden gelen muhafazakâr çizgi, yerini liberal açılımlara bırakacağa benziyor. Çünkü Kuzey Irak'ta
demokrasi rüzgârı esmeye başladı. Her kesim görüş ve fikirlerini özgürce dile getirebiliyor artık. Her ne kadar tam bir demokrasiden söz edilmese de seçim sonuçları, halkın (özelikle gençlerin) önemli bir kısmının değişim ve demokrasinin gelişmesinden yana olduğunu gösterdi.
Seçimler, değişim isteyen ve yüzünü batıya, yani Türkiye'ye dönmek isteyenlerin başarısı ile sonuçlandı. Her şeye rağmen bölgede hâlâ etkin güç
Mesud Barzani. Yıllardan beri gelen ağırlığı ve babasından (Mustafa Barzani) devraldığı
miras Mesut Barzani'yi
siyaseten uzun yıllar daha taşıyacak gibi. Ancak sonuçlar, Barzani'nin de siyaset dilini değiştirmesine neden olacak. Çünkü artık siyasetin dili Kuzey Irak'ta farklı şekilde kullanılacak. Barzani bu değişime açık biri. Mesud Barzani'nin Kürtlere iyi bir gelecek bırakmak için muhalefetin güçlenmesine yol vermesi bekleniyor.
Seçimin kazananı Mesud Barzani, kaybedeni Irak Devlet Başkanı ve
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal
Talabani. Talabani'nin yerine yeni bir hareket başlatan Nevşirvan Mustafa geçmiş oldu. Bundan böyle Barzani'den sonra bölgede ikinci güç Nevşirvan Mustafa. Ancak Nevşirvan'ın da bazı konularda dezavantajları var. Her şeyden önce teşekkül etmiş bir partisi yok. Kürt kentlerinde ve en ücra beldelerde parti teşkilatlarını kurup yönetmek o kadar kolay değil. Parti tüzüğünün ne getireceği de şimdiden bilinmiyor. Ancak seçim öncesi söyledikleri ve vadettikleriyle dezavantajları avantaja dönüştürmeyi başardı.
HABERİN TAMAMI AKSİYON DERGİSİNDE