Ersöz'ün
Şırnak Jandarma
Alay Komutanı olarak görev yaptığı 2001 yılında kaybolan ve kamuoyunda '
Silopi kayıpları' olarak bilinen iki kişinin izi bulundu.
Zaman'ın haberine göre,
HADEP Silopi İlçe Başkanı
Serdar Tanış ile ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz'in öldürülerek Dargeçit'e gömüldüğüne ilişkin konuşan bir asker tanığın beyanları doğrultusunda ilgili yerin kazılması için aileler, dün Dargeçit Savcılığı'na başvurdu.
Kayıpların cesetleri bulunamadığı için olay, bugüne kadar kayıtlarda
cinayet olarak geçmiyordu. Dönemin resmi makamları, Tanış ve Deniz'i kaçmış veya kayıp olarak gösterdiği için sorumlular yargılanamıyordu. Cesetlerin bulunması halinde ailelerin yıllardır çocuklarını öldürmekle suçladığı Ersöz'ün yargılanmasının yolu açılacak.
25 Ocak 2001 tarihinde, Silopi
Jandarma Karakolu'na ifade vermeye gittikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in kaybolmasına ilişkin geçtiğimiz günlerde yeni gelişmeler yaşandı. O dönemde Dargeçit'te askerlik yapan bir
tanık, kaçırılan Tanış ve Deniz'in
Dicle Nehri kıyısında
infaz edildiğini ve cenazelerinin Dargeçit Çelik Jandarma Karakolu'na getirildiğini ileri sürdü. Söz konusu tanık, İlçe Başkanı Tanış'ın cenazesinin gece geç vakitlerde askerlerin denetiminde Mıcı Sefa Mezarlığı'na gömüldüğünü, ilçe yöneticisi Deniz'in cenazesinin ise Çelik Jandarma Karakolu karşısındaki Çelik (Çêlik) köyü yakınlarına gömüldüğünü iddia etti. Tanığın anlattıkları doğrultusunda harekete geçen aileler, önce soruşturmayı yürüten Silopi
Cumhuriyet Savcılığı'na, dün de mezarların açılması için Dargeçit Cumhuriyet Savcılığı'na müracaat etti.
'Silopi kayıpları' olarak bilinen Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz, terörün tamamen durduğu 2001 yılında gözaltına alındıktan sonra asit kuyuları ile gündeme gelen BOTAŞ karakolunda kaybolmuştu. Tanış ve Deniz aileleri, çocuklarının gözaltında kaybolmasından o dönemde 'Sarı Levent' lakabıyla anılan Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı
Albay Levent Ersöz ve yerel askerî yetkilileri sorumlu tutmuştu. Silopi Savcılığı, '
gizlilik' kararı alarak iki yıl boyunca soruşturmayı yürüttü.
Diyarbakır DGM ise
delil yetersizliğinden dolayı
takipsizlik kararı verdi. Tanış ve Deniz'in davası 2001 yılında
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (
AİHM) taşındı. AİHM'ye yapılan başvuruda Levent Ersöz, Silopi İlçe Jandarma Komutanı Süleyman Can, Alay Komutanlığı
İstihbarat ve Sorgu Birimi'nde görevli Taşkın Akgün,
jandarma istihbarat görevlileri Selim Gül ve Veysel Ateş hakkında kamu davası açılması talebinde bulunuldu. AİHM, 2
Ağustos 2005'te verdiği kararda Tanış ve Deniz'in kaybolmalarından kamu makamlarını sorumlu tutarak, Türkiye'yi 172 bin
Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. Kayıpların aileleri, AİHM kararından sonra yeniden şikâyetçi oldu, ancak sonuç alamadı. Aileler,
Ergenekon davasına müdahil olmak için de başvuruda bulunmuştu.