TBMM Genel Kurulunda,
Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı,
Rekabet Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk A
kreditasyon Kurumu,
Türk Patent Enstitüsü (TPE), Türk Standartlar Ensitüsü (TSE),
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün
bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor.
MHP'li Ali Uzunırmak, limonun, TEKEL
işçilerinin direniş sembolü haline geldiğini ifade ederek, kürsüden yanında getirdiği limonu gösterdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Sivas'ın doğusuna gidemeyen siyasetçilerden'' bahsettiğine işaret eden Uzunırmak, ''Ankara'nın ortasında, Sıhhıye'de TEKEL işçilerinin yanına gidebilen var mı?'' diye sordu.
Uzunırmak, Mecliste TEKEL işçilerinin arkasında bir iradenin olduğunu göstermek için, ''direniş sembolü'' olduğunu söylediği limonu, kürsünün önüne bıraktı.
İletişimin zenginliğinde bir metot geliştiğini, internetten bilgiye ulaşmanın kolaylaştığını ifade eden Uzunırmak,''İnternetten indir, yapıştır, promterlerden konuş... Şeyh Edibali'nden, Mevlana'dan, Yunus Emre'den, Atatürk'ten sözleri promterden okuyup, ama onlar gibi davranmamak devlet adamlığına yakışmaz. O; insanı, söz ettiğiyle, yaptığıyla, sözleriyle
eylemi birbirine uymayan, münafık nitelemesine doğru götürür. Onun için hepimizin bu alanlarda çok dikkatli davranmamız gerekir'' dedi.
AK Parti Grup
Başkanvekili Nurettin
Canikli, Uzunırmak'ın ''münafık'' nitelemesi nedeniyle söz talebinde bulundu. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Güldal
Mumcu, çalışma süresinin sona ermesi nedeniyle Canikli'ye söz vermedi.
Verilen aradan sonra, konuşmasının ardından Uzunırmak, ''Herhalde aynaya bakarak konuşuyor'' şeklindeki laf atmalar üzerine, AK Parti sıralarına doğru yürüdü.
AK Parti
Artvin Milletvekili Ertekin Çolak'ın yanına gelen Uzunırmak, eliyle Çolak'ın yanağına dokunmak isterken, Çolak da Uzunırmak'ın elinden tutarak engellemeye çalıştı, kravatını çekti. Milletvekillerini AK Parti
Niğde Milletvekili
Muharrem Selamoğlu engellemeye çalıştı.
-''PİYASALARI OYALAMAK''-
Bütçeler üzerinde
CHP Grubunun görüşünü dile getiren
İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam,
ekonomik krizden geçerken,
Türkiye'nin hangi dersleri çıkardığını sordu ancak bütçe görüşmelerinde bu konuların konuşulmadığını söyledi.
Türkiye'nin kredi notunun yükselmesi sonrasında
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün'ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kriz teğet geçti'' sözüne atıfta bulunduğunu belirten Susam, ''Bir Sanayi Bakanı olaya, Başbakan'ın sözünü doğrulatma açısından bakmamalı. Başbakan'ın sözünü doğrulatmak yerine, piyasanın sesine
kulak verip, çözüm bulmak zorundadır'' dedi.
Susam, bürokratların bütçeyi hazırlarken özen göstermediğini savunarak, bunun, ''kes, kopyala, yapıştır'' bütçesi olduğunu söyledi.
Hipermarketlerle ilgili tasarının yasalaşacağı söylenmesine rağmen bir türlü gündeme gelmediğini ifade eden Susam, bunun,
piyasaları oyalamaktan öteye gidemediğini bildirdi.
-''KOBİ VE ESNAF BAKANLIĞI KURULSUN''-
CHP
Hatay Milletvekili Gökhan Durgun, 2010 yılı bütçesinin, işsize, memura, emekliye, esnafa umut vermediğini, yatırım ve
üretim yerine, faizi temel aldığını, istihdamı daralttığını, yatırımlara kaynak ayırmadığını ifade etti.
Durgun, 2010 bütçesinin her kuruşunda, memur, işçi ve emeklinin hakkı bulunduğunu, ancak bu kesimlerin bütçede yer almadığını kaydetti.
CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur, esnafın çek ve senedini, hatta elektrik ve su faturasını ödeyemez hale geldiğini, cansuyu kredisinin ''tam bir fiyasko'' ile sonuçlandığını öne sürdü.
Ertemur, KOSGEB'in, KOBİ'lere
destek görevinden yavaş yavaş uzaklaştığını savunarak, KOBİ ve esnaf bakanlığı kurulmasını, Halk Bankasının asli görevine dönmesini istedi.
CHP
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan, AK Parti ''kadrolaşmasının'' Türk Patent Enstitüsünde de görüldüğünü, AK Parti'li 7 kadın milletvekilinin eşinin bu kurumda çalıştığını öne sürdü.
Aydoğan, 2009 yılı bütçesinin ''tam bir
facia'' olduğunu, hedeflerin tutmadığını ifade ederek, 2010 yılı bütçesine nasıl inanacaklarını sordu.
-''POLİTİKALARIN BAŞ SORUMLUSU, AK PARTİ''-
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan CHP
Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, AK Parti'nin iktidara gelmesiyle, bakanlığın görev alanının daraldığını,
tasfiye sürecine girdiğini, varlığının tartışılır hale geldiğini söyledi. Topuz, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün de başka bir kuruma devredilmesiyle, bakanlığa gerek kalmayacağını kaydetti.
Topuz, orta şiddetli
doğal afette bile can ve mal kayıplarının fazla olmasının suçlusunun, ''altyapıya önem vermeyen, planlama yapmayan, denetim mekanizmalarını çalıştırmayan,
rant yasasına göre şekillendirilmiş politikalar'' olduğunu belirterek, ''Bu politikaların baş sorumlusu olan AK Parti, bugüne kadar sorunları çözmek yerine, gözardı etmeyi
tercih etmiştir'' diye konuştu.
MHP
Edirne Milletvekili Cemalettin
Uslu da KOBİ ve esnafın ''can derdinde'' olduğunu ifade ederek, ''Onlar can derdinde ancak
Hükümet, onlar üzerinde hamaset siyaseti yapma duygusallığı içinde'' dedi.
-''KURUMUN ADI DEĞİŞTİRİLSİN''-
Bütçeler üzerinde AK Parti Grubu adına söz alan
Kırıkkale Milletvekili Mustafa Özbayrak, Milli Prodüktivite Merkezinin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Özbayrak, prodüktivitenin latince kökenli bir kelime olduğunu ve Türkçe'ye uymadığını belirterek, ''Prodüktivite, verimlilik kelimesiyle değiştirilebilir. Kurumun adı da Türkiye Verimlilik Araştırması Merkezi ya da kurumu olabilir'' dedi.
Elazığ Milletvekili Tahir
Öztürk de KOSGEB'in, küresel krizdeki çalışmalarının çok yararlı olduğunu söyledi. KOBİ'lerin, geleceğin Türkiye'sinde önemli bir yer tutacağını ifade eden Öztürk, Hükümetin KOBİ'lere daha fazla imkan sağlayarak, onların gelişmesine destek verdiğini kaydetti. Öztürk, 2010 yılının Türkiye için
büyüme ve gelişme yılı olacağını söyledi.