Heyetler de
halkın içinde bulunduğu mevcut durumun profilini çıkardı.
Lübnan Değerlendirme Raporu'nda özellikle
Güney Lübnan'da hala patlamamış top mermileri ve
oyuncak şeklinde misket bombaların bulunduğu kaydedildi.
Kızılay tarafından
bölgeye gönderilen heyetin
Eylül ayında hazırladığı 'Lübnan Değerlendirme Rapor'u
kamu görevlileri,
sivil toplum örgütleri, uluslararası kurumların temsilcileri ve
yaşam alanlarında barınmaya devam eden insanlarla yapılan görüşmeler çerçevesinde hazırlandı.
Raporda afetin oluşturduğu etkiler, Lübnan ve özellikle ülkenin güneyine ait demografik ve sosyal bilgiler, halkın kısa ve uzun dönemli gereksinimleri, bölgede görev yapan örgütlerle ilgili bilgiler ve Kızılay'ın yürüttüğü çalışmalar yer aldı.
Yaklaşık 33 gün süren savaştan en çok ülkenin güneyinin etkilendiği ve büyük bir yıkımın yaşandığına dikkat çekilen raporda; Bent Jbail kasabasının yüzde 85'inin
tamamen yıkıldığı; birçok okul, işyeri,
hastane,
ibadethane,
ulaşım yolları, benzinlik, alt yapının kullanılamaz duruma geldiği kaydedildi.
Bölgedeki çevre köylere
hizmet veren tek
hastanenin bu kasabada olduğu, fakat savaşta hedeflerden biri olması nedeniyle şuan büyük ölçüde tahrip olduğu belirtilen raporda, "Buna rağmen hastanede büyük ölçüde techizat eksiliği söz konusudur. Eksik olan malzemelerin başında Bilgisayarlı
tomografi cihazı, ISU (yoğun
bakım ünitesi), ICU (Yeni doğan için
yoğun bakım ünitesi), travma ve ortopedik cihazlar, X-RAY (
röntgen cihazı), MR cihazı, hasta başı monitörü ve EKG cihazları gelmektedir" denildi.
Raporda, hastanede 59 doktor çalışmasına rağmen, uzmanlık dallarına ilişkin diğer tanı ve
tedavi cihazlarının bir çoğunun bulunmadığı vurgulandı.
BÖLGEDE PSİKOSOSYAL ÇALIŞMA YÜRÜTEN HERHANGİ BİR KURUM HENÜZ YOK
Rapodan diğer bazı bölümler ise şöyle:
-Güney Lübnan'da ne çok zarar gören Khiam, Ganduriyye ve Fron köyleri. Özellikle 60 ev, 1 sağlık ocağı, 1 okul, 1 ibadethane ve işyerlerinin tamamının yıkıldığı Ganduriyye'de hala patlamamış top mermileri ve oyuncak şeklinde misket bombaları bulunuyor.
-Enkaz kaldırma çalışmaları sona ermediği için net ölü sayısı halen bilinmiyor.
-Evleri yıkılan
yerli halk, acilen kendilerine kalıcı konut yapılması beklentisinde. Prefabrik yapılar hava koşullarına uygun olmadığından bölge halkı tarafından
tercih edilmiyor.
Bölge halkı en az dört çocuklu ailelerden oluşuyor, bu nedenle 150-200 metrekare müstakil ve tek katlı/dubleks evler talep ediliyor.
-Lübnan genelinde tek bir
baraj olması ve alt yapının büyük ölçüde zarar görmesi sebebiyle su ihtiyacı kuyulardan çekilen sularla temin edilebiliyor.
-Bölgedeki okulların önemli bir kısmı ya yıkılmış ya da ciddi bir biçimde savaştan etkilenmiş. Çocukların normal hayatlarına dönebilmeleri için önem taşıyan okulların
ivedilikle
tamir edilmesi, tefrişinin yapılması, öğrencilerin kitap,
kırtasiye, giyecek gibi malzemeler ile
desteklenmesi gerekiyor.
-Bölgedeki halk geçmişten günümüze sürekli
silahlı çatışma tehdidi altında olduğundan yoğun travma olasılığına rağmen halkın tam olarak bu durumun bilincinde olmadıkları ve sık sık yaşanan bu olaylardan dolayı silahlı saldırı ile çatışmayı içselleştirdikleri düşünülmektedir.
-Bölge halkının savaş ortamından yeni çıkmış olması nedeni ile ilk etapta halkın fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesinin ardından psikososyal destek çalışmalarının yoğun biçimde yürütülmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.
-Buna rağmen bölgede henüz psikososyal bir çalışma yürütülen herhangi bir kurum yoktur.
KIZILAY BÖLGEYE TÜRK KASABASI KURMAYI PLANLIYOR
Öte yandan Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, Beyrut'un 35 km etrafında birkaç Türk kasabası kuracaklarını açıkladı.
Bu kapsamda
TOBB ile
protokol imzalandığını dile getiren Küçükali, sözkonusu kasabaların alt yapısından okuluna, hastanesinden su arıtma tesislerine kadar her unsurunun Kızılay tarafından inşa edileceğini bildirdi.
Projeye destek amaçlı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 50
prefabrik okul ve 3 prefabrik sağlık ocağı hazırladığını anlatan Küçükali, "Biz gittiğimiz yerlerde Türk insanının
parmak izini bırakmak istiyoruz" dedi.